Kuveyt neresidir?

Özellikle körfez Savaşı ile büyük küçük ehrkesin adını duyduğu bir Arap ülkesi olan Kuveyt Arabistan Yarımadası’nın kuzeydoğusunda, Basra Körfezi’nin kıyısında yer almaktadır. Kuzeyinde Irak ve güneyinde Suudi Arabistan ile bulunmaktadır. Kuveyt sözcüğü “su kenarındaki kale” anlamına gelmektedir. Ülkenin nüfusu 2010 yılı tahminiyle yaklaşık olarak 2,7 milyondur.
kuveyt
MÖ 4. yüzyılda Antik Yunanlar buraya ilk yerleşenlerdir.. MÖ 123 yılında Partlar’ın yönetimine giren Kuveyt, daha sonraları Sasani İmparatorluğu tarafından ele geçirildi ve Hajar ismiyle anıldı.
16. yüzyıl başlarından 1916 yılına kadar hukuki olarak Osmanlı toprağı olmuştur. Osmanlı Devleti 18. yüzyıl sonlarına kadar burayla fazla ilgilenmemiştir. Çünkü o dönemde petrol fazla bir öneme sahip değildi. Osmanlı Devleti buraya Batılı şirketlerin Asya ile ticaretlerinde Körfez bölgesini kullanmaya başlamalarından sonra ilgi duymaya başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun burada egemenliğini tesis etme çabaları başlayınca İngiltere başta olmak üzere Batılı ülkeler tepki göstermeye başlamışlardır. Kuveyt yönetimi Birinci Dünya Savaşına kadar Osmanlı ve İngiltere’ye karşı denge politikası izlemiştir. Bu doğrultuda İngiltere’yle 1899 yılında imzaladığı gizli bir anlaşmayla bu ülkenin himayesini kabul etmiştir.

1700-1710 tarihleri arasında El Sabah ailesinin de içinde bulunduğu Utub kabilesi İran’dan gördüğü baskı üzerine Bahreyn’den bir Osmanlı eyaleti olan Basra’ya göç etti. Osmanlı devletinin izniyle bir bölümü balıkçılar barınağı ve Ahsa kabilelerinin yazlıkları olan Kuveyt’e yerleşti. Kuveyt’e yerleşen kabileler El Sabah ailesi tarafından geleneksel bir şekilde idare edilmeye başlandı. 1820-1840 yılları arasında Kuveyt de diğer şeyhlikler gibi İngilizlerin ilgi alanına girdi. 1840-1860 yılları arasında Osmanlı Devleti Kuveyt, Bahreyn gibi stratejik mevkileri Basra üzerinden kontrol etmeye başladı. Ancak bu pek etkili bir kontrol değildi. 1860-1869 yılları arasında Osmanlı Devleti, Basra Körfezi’nde faaliyetlere girişerek Kuveyt üzerinde etkin olmaya çalıştı. 1869-1872 yılları arasında dönemin Bağdat Valisi Mithat Paşa, Basra Körfezi’nde çeşitli faaliyetlerde bulundu. 1869 yılında Kuveyt bir kaymakamlık olarak teşkilatlandırıldı. 1878 yılından itibaren buradaki korsanlık faaliyetlerini bahane eden İngiltere, tek taraflı olarak bölgede çeşitli girişimlerde bulundu. Osmanlı Devleti tarafından korunamayacağı endişesiyle Kuveyt Kaymakamı İngilizlerle 1899 yılında gizli bir anlaşma yaptı.

1899-1913 yılları arasında Almanlar ve Ruslar bölgede seslerini duyurmaya başladılar. Almanlara imtiyazı verilen Bağdat demiryolunun son istasyonunun Kuveyt olarak tasarlanması, Osmanlı Devleti ile İngiltere’nin arasında son derece ciddi problemlere yol açtı. 1913 yılında Osmanlı-İngiliz Anlaşması bölgenin yeni şekillenmesinde önemli rol oynadı. 1916 yılında Basra’nın İngilizler tarafından işgal edilmesi üzerine Osmanlı Devletinin Kuveyt’le olan fiili ilişkisi son buldu.

1922 yılında toplanan El Akir Konferansı’yla Kuveyt ile Suudi Arabistan arasındaki sınırlar belirlendi ve her iki ülke arasında yaklaşık 5.770 km2’lik tarafsız bölge oluşturuldu. 1934 yılında, BP ve Gulf Oil adlı petrol şirketleri; “Kuveyt Petrol Şirketi” adı altında birleşerek bölgedeki petrol arama ve işletme haklarını ellerinde aldılar. İlk petrolü 1938 yılında bulan şirket, işletimine 1946 yılında başladı. 1961 yılından itibaren petrol kaynakları nedeniyle buraya yerleşmelerde artış oldu. Şirketler için cazibe merkezi haline geldi. Çeşitli ülkelerden buraya işçiler iş bulmak amacıyla göç ettiler.

1982 yılında Souk Al-Manakh borsasının çöküşünden sonra Kuveyt’te ekonomik kriz yaşandı ve petrol fiyatlarında artış oldu. Ancak kriz kısa sürede aşıldı ve Kuveyt’teki petrol üretimi artarak, İran-Irak Savaşı sebebiyle İran ile Irak’ta düşen petrol üretiminden kaynaklanan boşluğun dolduruldu.

1990 yılında Saddam Hüseyin döneminde Irak, Kuveyt’i işgal etti. Ancak Kuveyt ABD’nin öncülük ettiği bir grup ülkenin yardımı ile bu durumdan kurtulur. 7 ay boyunca Kuveyt’te taş üzerinde taş bırakmayan Irak, buradan çekilirken de 800’e yakın petrol kuyusunu ateşe verdi.

İklim bakımından diğer Arap ülkelerine benzemektedir. Çünkü aynı kuşakta yer almaktadır. Son derece ılık bir iklime sahip bir ülkedir. Kuzeybatıdan esen rüzgarlar sonbahar ve kış aylarında soğuk; ilkbahar ve yaz aylarında ise sıcak hava getirmektedir. Güneydoğudan esen rüzgarlar genel olarak sıcak ve nemlidir.Temmuz ile Ekim ayları arasında etkisini gösterir. Yine aynı yönden esen sıcak ve kuru rüzgarlar ilkbahar ile yaz mevsiminin başlarında etkisini gösterir. Kuzeybatıdan esen şimal adı verilen rüzgarlar Haziran ve Temmuz aylarında etkili olup, kum fırtınalarına neden olmaktadır.

Kuveyt Kuleleri bölgenin en önemli mimari değerleridir. Al mubarakiye souq ise şehrin eski merkezindeki alışveriş çarşısıdır. Buradaki su kuleleri ise içme suyunun petrolden daha pahalı bir ülke olmasından dolayı suyu depolamak için yaptırılan kuledir.

Bir Cevap Yazın