Kriminoloji nedir?

Suçluların davranışlarını inceleyen Kriminoloji, insanları suç işlemeye iten nedenleri derinlemesine araştırır. Suç bilimi olarak da tanımlanan kriminoloji, suçun önlenmesi ve insanları suç işlemeye iten şartların ortadan kaldırılması ile ilgilenir. Bilinen insanlık tarihinin ilk dönemlerinden günümüze insanoğlu çok farklı nedenlerden ötürü toplumun yasakladığı davranışlara yönelmiş ve böylece ortaya suç kavramı çıkmıştır. İnsan davranışlarının oldukça kompleks bir yapıya sahip olması, kriminoloji biliminin birçok farklı bilim dalı ile ortaklaşa çalışmasına neden olur. Şüphesiz kişinin suç işlemesindeki en büyük neden içinde bulunduğu psikolojik durum ve ortam şartlarıdır.

Kriminoloji sözcüğünün ilk olarak kim tarafından kullanıldığı kesin olarak bilinmese de bu konuda akla gelen ilk isimler, Fransız doktor P. Topinard ile İtalyan yargıç Garofalo’dur. 19. yüzyılın sonlarında kriminoloji ile ilgili birçok tanım yapan Fransız doktor P. Topinard’ın ilk defa “kriminoloji” sözcüğünü kullanan kişi olduğu düşünülse de, 1855 yılında İtalyan yargıç Garofalo tarafından yazılan “Kriminoloji” kitabı daha önceki dönemde de bu sözcüğün kullanıldığını göstermektedir. 19. yüzyılın sonlarında dünya genelinde giderek artan suç oranı devletlerin ortaklaşa çalışmasına neden olmuş ve birçok uluslararası “kriminoloji ve antropoloji” kongresi düzenlenmiştir. Ancak tüm çabalara rağmen 20. yüzyıla gelindiğinde dünyanın birçok ülkesindeki suç oranlarında büyük bir patlama yaşanmıştır.

Kriminolojinin gelişmesine önemli katkılar sağlayan bir diğer isim de 1876 yılında Suçlu İnsan(Homo Criminals) kitabını yayımlayan Dr. Cesare Lombroso’dur. Suçlu insanların bir takım hislere bağımlı olduğunu söyleyen Lombroso, suça yatkınlığı bulunan bu insanların topluma kazandırılmasındaki en büyük görevin yine topluma düştüğünü belirtmiştir. “Toplumsal savunma” gibi kavramları ortaya atan Lomroso, yaptığı çalışmalar ile suçlu psikolojinin anlaşılmasını da sağlamıştır. Uzun zaman boyunca yalnızca bir gözlem bilimi olarak kabul gören kriminoloji, son dönemde gelişerek toplumun suça karşı olan tepkisini ölçme ve toplumu oluşturan bireylerin daha huzurlu bir yaşam sürmesini sağlayacak metotları keşfetmek gibi görevler de üstlenmiştir.

19. yüzyılın ortalarından itibaren ceza hukukunda görülen bir takım boşluklar büyük oranda kriminolojinin şekillenmesine neden olmuşsa da, 20. yüzyıldan itibaren bu sefer kriminoloji ceza hukukunun daha olumlu bir biçimde şekillenmesini sağlamaya başlamıştır. Bu nedenle kriminoloji ile ceza hukuku arasında her zaman güçlü bir ilişki olduğu söylenebilir. Suçun işlenme nedenlerini araştıran ve doğrudan insan davranışları ile ilgilenen kriminoloji, oldukça karmaşık ve diğer birçok bilim dalı ile yakından ilgili bir bilim dalıdır. Tıp, psikoloji, sosyoloji ve psikiyatri gibi sosyal bilim dalları ile her zaman temas halinde bulunan kriminoloji, bazı bilimadamları tarafından “toplum doktorluğu” olarak da tanımlanmaktadır.

 

 

Bir Cevap Yazın