JİTEM nedir?

JİTEM yıllardır varlığı kanıtlanamayan bir teşkilat olarak Türk siyasi tarihindeki yerini almış bir örgütlenmedir. Ergenekon olayı ile birlikte yeniden gündeme gelmiş olan JİTEM kurucusu olduğu iddia edilen ve kendi beyanlarında da bunu kabul eden Emekli Albay Arif Doğan’ın ölümüyle yeniden hatırlanmıştır.
jitem_icin_hiyerarsik_tespit_h2340
Sabah gazetesinde yayınlanmış olan belgeye göre JİTEM 27 Ağustos 1987 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na bağlı olarak “Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Grup Komutanlığı (JİTEM)” adıyla kurulmuştur. Başlangıçta, faaliyet alanı Mardin, Silopi, Batman’da olarak belirlenmiştir ve toplam 2 grup, 11 tim bu kuruluş içerisinde yer almıştır. Eski Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman, bu teşkilatın varlığını yalanlamıştır. Yine aynı şekilde Emekli tuğgeneral Veli Küçük sanık olarak bulunduğu Ergenekon davasında savunmasında Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde böyle bir birimin olmadığını ve bu ismin kullanılarak gizemli, gayriyasal bir oluşum varmış izlenimi yaratılmaya çalışıldığını iddia etmiştir.

Soner Yalçın “Binbaşı Ersever’in İtirafları “ kitabında JİTEM’in , 1987 yılında Binbaşı Arif Doğan tarafından Jandarma İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesinde kurulduğunu; İstanbul, İzmir , Ankara, Adana, Diyarbakır, Samsun ve Erzurum’da örgütlendiğini anlatmıştır.

Bazı kaynaklarda da JİTEM’in kuruluş fikrinin, 1989’larda Korgeneral Hulusi Sayın, Cem Ersever, Hüseyin Kara ve Aytekin Özen adlı jandarma subayları tarafından ortaya atıldığı belirtilmektedir. Adı geçen kurucularla aynı düşünceye sahip olan birçok subay ve astsubay daha sonra bu çatı altında toplanıp görevi birbirine devrederek faaliyetlerini devam ettirmişlerdir.

Arif Doğan, Veli Küçük, Abdülkerim Kırca, Ali Yıldız gibi subaylar ile bazı astsubaylar da bu teşkilatın ilk çekirdek kadrosunu oluşturmuşlardır. JİTEM de fiilen görev yapan alan komutanların dışında bu organizasyonu destekleyen üst düzeydeki subaylar bulunmaktadır. Olağanüstü Hal Bölgesinde görev yapmış olan paşalardan; Hulusi Sayın, Hikmet Köksal, Hasan Kundakçı ve Necati Özgen’in bu teşkilata maddi ve manevi destek verdiği iddia edilmiştir.

OHAL bölge Valileri; Hayri Kozakçıoğlu ve Ünal Erkan ile dönemin başbakanı Tansu Çiler JİTEM’i her yönüyle destekleyenler arasında gösterilmişlerdir. Bazı kaynaklarda JİTEM’in kuruluş şeması şu şekilde oluşturulmuştur:
1-İSTİHBARAT BAŞKANLIĞI
2-JİTEM GRUPLAR KOMUTANLIĞI
A-DİYARBAKIR JİTEM GRUP KOMUTANLIĞI
1-Diyarbakır JİTEM Tim Komutanlığı
2-Batman JİTEM Tim Komutanlığı
3-Mardin JİTEM Tim Komutanlığı
4-Elazığ JİTEM Tim Komutanlığı
5-Van JİTEM Tim Komutanlığı
6-Silopi JİTEM Tim Komutanlığı
7-Hakkari JİTEM Birim Komutanlığı
DİREKT OLARAK JİTEM GRUPLAR KOMUTANLIĞINA BAĞLI OLANTİMLER:
1-İstanbul JİTEM Tim Komutanlığı
2-Ankara JİTEM Tim Komutanlığı
3-Mersin JİTEM Tim Komutanlığı
4-Adana JİTEM Tim Komutanlığı
5-Samsun JİTEM Tim Komutanlığı
6-Sivas JİTEM Tim Komutanlığı
7-Erzurum JİTEM Tim Komutanlığı
8-İzmir JİTEM Tim Komutanlığı
9-Antalya JİTEM Tim Komutanlığı

Başbakanlık teftiş kurulu başkanı Kutlu Savaş tarafından Susurluk skandalından yaklaşık bir yıl sonra hazırlanmış olan Susurluk Raporu’nda JİTEM’in özel timlerin idaresi için Hulusi Sayın’ın Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanlığı (1981-1985) yaptığı döneminde kurulmuş ve bölgede etkili çalışmalar yapmıştır.
Emekli Albay Arif Doğan, JİTEM’i kendisinin kurduğunu çeşitli kanallarda dile getirmiştir. Başta 32. Gün programında olmak üzere katıldığı programlarda, örgütte 10 000 kişinin görev aldığını itiraf etmiştir. JİTEM itirafçısı olan Abdülkadir Aygan NTV’ye yaptığı açıklamalarda JİTEM grubunun Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüştükten sonra faili meçhul cinayetler işlediğini ifade etmiştir. İtirafçı Abdülkadir Aygan 20 Eylül 1992 tarihinde kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülen Kürt yazar Musa Anter’in kendisinin de içinde olduğu bir tim tarafından öldürüldüğünü söylemiştir. Birçok faili meçhul cinayetin sorumlusu olarak gösterilen JİTEM hakkında kesinleşmiş bir bilgi bulunmamaktadır. O dönemde işlenmiş olan cinayetler gizli çalışan bir örgütün varlığının aleni olduğunu kesinleştirmektedir.

Bir Cevap Yazın