İnsanlar böbreksiz yaşayabilir mi?

böbrekKarnın arka çeperinde ve bel bölgesinin iki yan tarafında her biri ortalama on cm boyunda ve 150 gr ağırlığında olan kuru fasulyeye benzeyen 2 tane böbrek yer almaktadır. Her bir böbreğin üstünde kana önemli hormonları salgılayan böbrek üstü bezleri bulunmaktadır. Böbreklere bağlı olan atardamarlar, sinirler, toplardamarlar ve idrar kanalı bilum adı verilen karın bölgesinden giriş yapmaktadır. Böbreğin ana dokusunda yaklaşık bir milyon nefron denilen mikroskobik kılcal damar yumağı bulunmaktadır.

Böbreğin temel görevleri nelerdir?

  • Kandaki asit baz dengesini sabit tutmak
  • Vücuttaki su ve elektrolit dengesinin sağlanması
  • Zararlı atık maddelerin idrar aracılığıyla vücut dışına atmak

Bir insan böbreksiz yaşayabilir mi?

Bir insan böbreksiz olarak sadece iki ya da üç hafta kadar yaşamını sürdürebilir. Böbreklerin çalışma sistemi iç salgı bezlerinden salgılanan hormonlar, böbrek üstü hipofiz ve sinir sisteminde olan sinirlerle sağlanmaktadır. Böbrekler kandaki zararlı maddeleri ve vücuttaki fazla suyu idrar kanalına boşaltır. 20-25 cm uzunluğunda olan idrar kanalları idrar torbasına açılmaktadır. İdrar torbasının dolması, uyarıcı hormonların yardımıyla organizmaya bildirilir. Bu etkiyle idrarı boşaltma ihtiyacı hissedilir.

Böbrek dokusu nelerden oluşur?

Böbrek dokusunda % 80 su, % 4 yağ, % 15 protein ve % 1 inorganik tuzlar bulunmaktadır. Vücuttaki ağırlığın binde 51 kadarı böbreklerden oluşur. Böbreğin yapısı içinde kanı süzme görevini yerine getirmesini sağlayan iki milyar civarında böbrek cisimciği vardır. Böbreklerde bulunan tubulus denilen idrarın yoğunlaştığı borucukların uzunluğu ise, 100 km kadar olur. Böbrekte iç emilim yüzeyi 20 m2 kadardır. Böbreklerin içinden her gün 1500 litre kan geçer. Bu kan içinden 180 litre sıvı süzülür. İlk süzülmüş ve birinci idrar denen sıvı büyük oranda yeniden geri emilip, vücuttan dışarıya 0,5 ile dört litre idrar olarak atılır.

Böbrekler her gün 30 litre oksijen harcayarak görevlerini yapar

Böbreklerin içinde her gün kandan süzülmüş olan ilk idrarın içindeki 1 kg sofra tuzu, 170 lt su, 500 gr sodyum bikarbonat, 170 gr şeker ve 11 gr proteinle birlikte metabolik maddeler geri emilmektedir. Böbreklerden ise 1,7 gr kreatinin, 27 gr üre, 5 gr sodyum ile metabolik maddeler idrarla beraber vücut dışına atılır. Böbrekler bu görevleri yapabilmek için, her gün 30 lt oksijen harcar.

Böbrekler çalıştığı zaman dakikada 100 kalori ısı enerjisi açığa çıkar. Kalbin bir dakika içinde attığı kanın ortalama % 20 si böbreklere gitmektedir. Bununla 100 gr böbrek dokusuna dakikada 150 cm3 kan ulaşır. Kanın böbreklere taşınmasını sağlayan atardamarlar 13 mm çaptadır. İdrar kesesi esnek olduğundan, içine dörtte bir kadar idrar girdiğinde idrar kesesinin çapı 8 cm olur. İçine yarım litre idrar girdiğinde, çapı 10 cm olur. Bu sıradaki basınçta kesenin içinde cm2 de 12 gramdır.

Böbreklerin çalışma mekanizması

Böbrekler vücuttaki sıvılarının yapısını kontrol ederek, kimyasal maddelerin istenmeyenlerini sidik denilen eriyikle dışarı atar. Bunu yapabilmeleri için insanların bol su içmesi gerekir. İnsanların içmesi gereken su miktarını beynin Hipotalamus adındaki yerde özel su içme merkezi belirler. Vücutta bulunan sıvıların miktarı ağırlığın % 1 i kadar azalırsa, hipotalamustaki merkez susuzluk hissi duymamız için sinyaller gönderir ve su içilmesini sağlar. Tükürük bezleri de vücutta susuzluk hissinin uyanmasını sağlar. Burada yeterince salgı yapılmadığında, ağız kuruyarak, susama anlaşılır. Suyun kaybedilmesi vücudun ağırlığının % 10’unu bulursa, hücreler görevlerini yapamayacağı için ölüm gerçekleşir. Bu olay kısa bir sürede gerçekleşebilir. İnsanlar normalde vücutlarındaki yağ ve protein yedeklerini kullanarak, açlığa dayanabilir. Ancak susuzluk daha farklıdır. Beyindeki su içme merkezi böbrekleri etkileyerek, su tutma talimatını gönderir. Burada sidik yoğunlaşarak, hacmi azalır. Böbreklerin vücutta olan su miktarını kontrol eden çok hassas bir denge kuruludur. Su 1 lt olarak hızla içildiğinde, sidiğin miktarı da hemen 1 lt artar. Böbrekler vücutta bulunan suyun miktarını bildiğinden, su seviyesi belirli ölçüde tutulmaya çalışılır.

Sağlıklı çalışan böbrekler vücuda hormon adı verilen kimyasal maddeler salgılamaktadır. Hormonların içinde bulunan renin hormonu vücutta tansiyonu dengelemektedir. Eritropoetin hormonu sayesinde kemik iliğini uyararak kan yapımına yardımcı olur. Vücutta olan D vitaminin kullanılmasına yardımcı olup, kandaki kalsiyum ve fosfor dengesini kurarlar. Bununla insanların sağlıklı bir kemik yapısına sahip olmasına katkı sağlarlar.

Bir Cevap Yazın