Hidrojen bombası nasıl yapılır?

Tamamen kontrolsüz termonükleer bir reaksiyon sonucu açığı çıkan devasa miktardaki enerji sayesinde inanılmaz derece yüksek bir tahrip gücüne sahip olan hidrojen bombası, çoğu insanın düşündüğünün aksine “atom bombası” ile aynı yapıya sahip bir kitle imha silahı değildir. Hidrojen bombası iki farklı atom çekirdeğinin zincirleme reaksiyon sonucunda bir araya gelmesi yani “füzyon” sebebiyle açığa çıkan enerjiyi kullanırken, atom bombasında kullanılan enerji atom çekirdeklerinin bölünmesinden yani “fisyon” sayesinde elde edilmektedir.

Hidrojen atomlarının birleşerek helyum atom çekirdeklerinin yapısına katılması ile açığa çıkan devasa miktardaki enerji, hidrojen bombasının yıkım gücünü oluşturmaktadır. Dünyamızdaki yaşamın devamlılığını sağlayan güneşin bir anlamda taklit edildiği hidrojen bombası, tıpkı güneşin saniyede milyonlarca defa yaptığı gibi hidrojen atomlarını helyuma dönüştürür. Bu işlem sonucunda ortada büyük miktarda enerji çıkmaktadır ki bu enerjinin miktarı, Einstein’ın ünlü formülü “E=M.c²” ile dahi hesaplanabilir.

Füzyon esasına dayanan bir yapıya sahip olan hidrojen bombası, küçük bir atom bombasının patlaması ile tetiklenir. Nükleer reaksiyonun başlatılması için dinamit benzeri patlayıcıların kullanıldığı atom bombasının aksine, hidrojen bombasında “fünye” görevini oldukça küçük yapıdaki bir atom bombası üstlenir. Füzyon reaksiyonu için gereken sıcaklık ve ateşlemenin sağlanması için patlatılan küçük atom bombası, çok hızlı bir işlemin başlamasını sağlar. Füzyon işlemi inanılmaz hızda gerçekleşen bir işlem olduğunda kullanılan tüm malzeme kullanılmaz ve maddenin bir kısmı buharlaşarak ortamdan kaybolur.

Hidrojen bombalarının yüksek tahrip gücüne sahip olmasını sağlayan füzyon reaksiyonunda malzemenin tamamının kullanılması için Uranyum kılıf sistemi geliştirilmiştir. Füzyon esnasında açığa çıkan termonükleer enerjinin daha uzun sürmesi için kullanılan Uranyum kılıf, buharlaşma sıcaklığına dayanabilecek bir yapıdadır. Uranyumun çok yüksek sıcaklıklarda dahi buharlaşmadan kalabilmesi, bombanın daha fazla enerji yaymasını yani daha yüksek tahrip gücü olmasını sağlamaktadır.

Uranyum kılıf kullanılarak üretilen hidrojen bombalarında nötronların daha uzun süreli fisyona uğraması ayrıca bombanın tahrip gücünün ve alanının büyük oranda artması manasına gelmektedir. Hidrojen bombaları patlamak için ihtiyaç duydukları atom bombalarının büyüklüğüne göre “temiz ya da kirli” olarak isimlendirilir. Nispeten küçük atom bombalarının patlaması ile nükleer reaksiyonun başlayabildiği bombalara temiz hidrojen bombası denirken, büyük atom bombalarına ihtiyaç duyanlara da kirli hidrojen bombası denmektedir.

Bir Cevap Yazın