Hasankeyf nedir, nerededir?

hasankeyfBilinen insanlık tarihinin en eski yerleşim birimlerinden biri olduğunun öğrenilmesiyle birlikte ülkemizde olduğu gibi dünyanın dört bir yanında da insanların dikkatini çeken bir bölge haline gelen Hasankeyf, yapılan incelemeler sonucunda tarihi 10 bin yıl kadar öncesine uzanan bir bölgedir. Günümüzde Batman il sınırları içinde yer alan Hasankeyf devlet tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 1981 yılında doğal koruma alanı kapsamına alınmıştır. Ancak bölgenin son yıllarda yoğun olarak gündeme gelmesinin neden sahip olduğu kültürel ve doğal zenginlikler değil, bölge üzerine yapılması planlanan Ilısu Barajı olmuştur. Barajın yapılmasıyla birlikte bu 10 bin ve belki de daha öncesine kadar uzanan bir geçmişe sahip olan bölgenin sular altında kalacağına dair tartışmaların gündemi meşgul etmesi, Hasankeyf’in koruma altında kalmaya devam etmesi gerektiğine dair pek çok eylem yapılmasına sebep olmuştur.

Şehrin içinden akan ve bölgeyi de doğal bir cennet haline dönüştüren Dicle Nehri, Hasankeyf’in turizm açısından da son derece önemli bir yerleşim birimi haline dönüşmesini sağlamıştır. Bölgede bahsi geçtiği üzere binlerce yıldır insan yerleşimi bulunuyor olmasına karşın son yıllarda yerleşik insan sayısında da büyük bir azalma olmuştur. 1975 yılında yapılan nüfus sayımı verilerine göre yaklaşık olarak 13 bin nüfusa sahip olan ilçede, söylentilerin de ayyuka çıkmasıyla birlikte 2000’lerden sonra nüfus neredeyse yarı yarıya azalmıştır. Eyyubilerin Moğolların istilasıyla karşı karşıya kalmasının ardından 14. yüzyılda imar etmeye başladığı Hasankeyf bölgesi, 1. Süleyman Dönemi boyunca çok yoğun bir yapılaşmaya sahip olmuştur. Kuzeyden güneye doğru uzanan Dicle Nehri’nin ulaşım açısından stratejik bir öneme sahip olması, Hasankeyf bölgesinin de yüzlerce yıldır çok önemli bir ticaret noktası olmasını sağlamıştır.

16. yüzyılın hemen başında Osmanlılara karşı direnemeyen Safeviler Hasankeyf’i terk etmiş ve böylece de Cumhuriyet Dönemine kadar devam eden Osmanlı yılları başlamıştır. Cumhuriyet yıllarında da bölgenin tarihi dokusu bilindiği için bölgeye dünyanın dört bir yanından pek çok turist gelmiş ve ilçenin farklı yerlerinde arkeologlar tarafından kazılar yapılmaya başlanmıştır. Tüm kültürel dokunun bozulmasına sebep olacağı iddia edilen Ilısu Barajı’nın yapımı ile ilgili haberlerin ardından ülkemizde binlerce kişi “Hasankeyf sular altında kalmasın” kampanyalarına katılmıştır. Doğal habitatın da yok olacağına dair görüşlerin dışında baraj yapılması ile birlikte geniş çaplı balık ölümlerinin yaşanacağına dair de uzman görüşleri bildirilmiştir.

Bir Cevap Yazın