Halikarnas mozolesinin özellikleri nedir?

Halikarnas mozolesi dünyanın yedi harikası arasında sayılan, Yunan ve Mısır mimarisi kullanılarak yapılmış olan bir anıt mezardır. Kolonlarında Yunan mimarisinin esintilerini, piramit çatısında Mısır mimarisinin özelliklerini taşır. Anıt mezar MÖ. 353 yılında ölmüş olan Karya kralı Mausolos için, eşi ve kız kardeşi tarafından o dönemdeki ismi Halikarnassos olan Bodrum’da yaptırılmıştır.  Ebatları oldukça büyük olan tasarlanan anıt mezar ve buna benzeyen yapılar genel olarak mozole olarak anılmıştır.

Halikarnas mozolesi özellikleri nedir?

Günümüzde açık hava müzesi olarak kullanılan mozole alanının iç özellikleri Bodrum tipi evi andırır. Sol tarafta olan uzun yapıda mozoleye ait kabartmalar, yapılan maketler ve çizimler yer alır. Mozolenin zamanında yapıldığı yer, günümüzde bir çukur durumundadır. Bunun nasıl olduğunu içerdeki sergiyi gezerek anlayabilirsiniz. Mozolenin taban ölçüleri 32 X 38 metre ebadında, yapıldığı dönemde uzun kenarı 242,5 metre, kısa kenarı ise 105 metre olan geniş bir alanın kuzeydoğusunda bulunuyormuş. Edinilen bilgilere göre, mozole dört kısımdan meydana gelmiş. En altta olan yüksek kaidenin üstünde, kenarlarında on bir adet, kısa kenarında dokuz adet olmak üzere 36 tane İon sütunlar bulunan tapınak kısmı bulunur. Bu bölümün üstünde 24 basamaktan oluşan piramit çatı ve bunun üstünde dört adet atın çektiği arabanın içinde bulunan Mausolos ve eşinin heykelleri vardır. Anıt mezarın yüksekliği hakkında Latin yazar Plinius, 55 metre olduğunu belirtmiştir. Bu yükseklik yaklaşık olarak günümüzdeki yirmi katlı bir binanın yüksekliğine eşdeğerdir. Müzede bulunan sergi salonunda sergilenen maket buna uygun olarak yapılmış. Anıt mezarın mimarları arasında Pytheos ve Satyros’un adı geçmektedir. Vitruvius’un verdiği bilgilerde ise MÖ. 4 yüzyılda güneyde Timotheos, kuzeyde Bryaksis, batıda Leokhares ve doğuda Skopas adlı heykeltıraşların anıt mezarın yapımında çalıştığı belirtilmiştir. Mozolenin tepesinde olan atlı arabanın mimar Pytheos tarafından yapıldığı bilinmektedir.

halikarnas

Halikarnas mozolesinin yapımı ve tarihsel gelişimi

Karya kralı Mausolos’un anıt mezarı yapmaya MÖ. 355 yılında başladığı sanılmaktadır. Ölümünden sonra eşi ve kız kardeşi mozolenin yapımına devam etmiş, onların ölümünden sonra ise inşaata Mausolos’un kardeşleri devam etmiştir. MÖ. 340 yılında Piksodaros ile ada halkı arasındaki satraplık mücadelesi sırasında anıtın yapımına ara verilmiş. Anıt mezar tarihte son olarak 12. yüzyılda ve Piskopos Eustathios tarafından görülmüş. Bu anıt mezarın 1500 yıl ayakta kaldığını göstermektedir. Bundan sonra bir depremle yıkıldığı sanılmaktadır. 1402 yılında Saint Jean Şövalyelerinin Bodrum’a geldiğinde anıtın yıkık durumda olduğu bilinmektedir. Bu esnada taş ocağı olarak kullanılmış ve taşları sökülerek, bunlar Bodrum kalesinin yapımında kullanılmıştır. 1494 yılında mezarı tahrip etmiş olan şövalyeler, bulamadıkları için mezarın en altında olan asıl mezar odasına zarar verememiştir. Mozolenin en son tahribatı bu dönemdedir. Şövalyelerden La Touret anıtı kendilerinin tahrip ettiğini yazılı olarak belirtmiştir. Kiremit çatı altında olan 12 basamaklı merdiveni bulmaları, mezar odasının yan tarafındaki heykel ve kabartmaların ihtişamını, heykelleri nasıl parçaladıklarını kendi anı defterine kaydetmiştir. Anıt mezarı henüz açmadan, günün sona erdiğini ve ertesi gün mezar odasının açılıp etrafa yayılmış olan ziynet eşyalarıyla, değerli kumaşların bulunduğunu yazılarında belirtmiştir. Günümüzde mezar odasını kapatmış olan iki ton ağırlığındaki dikdörtgen blokların birisi koridorun içinde yer alır. 1856-1857 yıllarında İngiliz Newton tarafından yapılmış olan kazı çalışmalarında, taş blok yerine götürülmüş, kazıda çıkarılan eserlerin, kabartmaların, atlı araba parçalarının, Mausolos ve eşinin heykelleri tamamı British Museum’a götürülerek, burada sergiye konmuştur. 1846 senesinde Abdülmecit’ten izin almış olan İngiltere büyükelçisi Bodrum kalesinin duvarlarında bulunan ve anıt mezara ait olan kabartmaları da Londra’ya götürmüştür. Bugün anıt mezarın sergilenen eserleri sadece alçıdan yapılmış olan kopyalarıdır. Çukurun güney bölümünde bulunan kaya içindeki merdivenler ise, mozoleden önce yapılan başka bir anıt mezara aittir. Müzenin doğu tarafındaki duvarın sağ köşesindeki kapıdan çıkıldığında, mozolenin kutsal alanını çevreleyen duvarın bir bölümü görülmektedir. Müze bölümleri yarı açık ve kapalı iki kısımdan oluşur. Kapalı olan yerde bulunan eserler, burayı sizlere anlatabilir. Dünyanın 7 harikası olarak kabul edilen eseri nasıl koruyamadığımızı, eserin ihtişamını burada görebilirsiniz.

Bir Cevap Yazın