Günümüz saz şairlerinin varlığını korumak için yapılması gerekenler nelerdir?

sazsairiSaz şairliği günümüzde unutulmaya yüz tutmuş değerli bir sanattır. Geçmiş zamanda sayıca epey fazla olan saz şairleri, günümüzde yerini küçük bir saz şairleri topluluğuna bırakmıştır. Esasında bakıldığında bu oldukça üzücü bir durumdur. Çünkü; saz şairleri bizlerin folklor kültürüne ait olan milli bir değerdir, milli kültürümüzün önemli bir parçasıdır. Bugün bir Yunus Emre, bir Aşık Veysel, bir Köroğlu, bir Karacaoğlan hala okunuyorsa; bu sade ve sadece saz şairliğinin güçlü sanatından kaynaklıdır. Bu denli evrensel bir dile sahip, bu denli herkesin duygu, düşünce ve evrenine hitap edebilen, bu denli ahenkli ve hoş bir edebiyat türü; Dünya’da başka milletlerin edebiyatında çok az rastlanılabilen bir sanattır. Öyleyse günümüz sanatçılarını korumak ve aynı zamanda milli kültürümüze sahip çıkmak için yapılması gerekenler nelerdir? Bu noktada aşığın kendisine, kurum ve kuruluşlara, son olarak da devlete çeşitli görevler düşmektedir. Yazımızın devamında sizlere bu görevlerden bahsedeceğiz.

Öncelikli olarak aşığın kendisine düşen görevlere bakacak olursak, aşık ilk olarak hikayecilik geleneğini devam ettirmelidir. Çünkü; hikayecilik geleneği saz şairliğinin başıdır ve bugüne kadar verilmiş olan eserler halka ulaştırılmalıdır. Bu da ancak ve ancak saz şairinin eserleri halka anlatmasıyla mümkündür. Devamında saz şairi, kendisinden sonra sanatını yaşatabilmesi adına çırak yetiştirmelidir. Usta-çırak ilişkisi üzerine kurulu bir düzende işlemiş olan saz şairliği, bundan sonra da ancak aynı yöntemle devam edebilir. Saz şairi sazını elinden hiç düşürmemelidir. Aşığın dilinde sözü, elinde sazı halka sanatını icra etmesi gerekir. Saz şairleri kendi aralarında çeşitli dernekler kurmalı ve bu derneklerde toplanarak daha çok insana hitap etmelidir.

Derneğin düzenleyeceği çeşitli etkinliklerle beraber halka ulaşma yoluna gidilmelidir. Saz şairleri anonim olan şiirleri kendi şiirleriymiş gibi göstermemelidir. Bu cahillikler genelde olgunluğa erişmemiş şairlerce yapılmaktadır ki böyle şairleri de pişmeden saz şairi olarak kabul etmek yanlış olur. Bilimsel değişim ve gelişimler hızla ilerlerken, dil bilimi alanında araştırma yapan kişilerden ve bilim adamlarından faydalanılmalı, saz şairliğinin geleceği için onlarla devamlı olarak iletişim halinde olunmalıdır. Son olarak ise saz şairlerinin dili zenginleştirmesi gerekir. Bu sebeple gelenekten kopmayarak ideal insan ve ideal hayat üzerine, yeni ve orjinal deyişler bulunmalıdır.

sazsairi3

Aşıklara düşen görevler bunlarken, kurum ve kuruluşlara düşen görevler nelerdir? Ülkemizde bir işin ciddiye alınması için o işin resmiyet kazanmış olması, bir kurala yahut kitaba dayanması çok önemlidir. İşte bu sebeple saz şairleri çeşitli dernekler kurmalı ve bu yolda kurumsallaşmaya gitmelidir. Öyle ki mahalli televizyonlarda saz şairlerini tanıtan programlar yapılmalı ve maddi gelir elde edilerek onlara destek olunulmalıdır. Aynı zamanda mahalli televizyonlarda yapılan programlar diğer kanallara da transfer edilmeli, bu sayede sanatçı pek çok kişiye tanıtılmalıdır. Yine gazetelerde saz şairlerinden özellikle günümüzde kalmış olanlarına yer verilmeli, halka tanıtılmalıdır. Bununla beraber yılın muhtelif zamanlarında gazete köşelerinde yarışmalar düzenlenebileceği gibi, aynı zamanda valilikler ve kaymakamlıklar tarafından da yılın belli dönemlerinde törenler düzenlenmelidir.

Aşıklara ve kuruluşlara düşen görevlerden sonra devlete düşen görevlere baktığımızda, esasen işin büyük bir kısmının devlete ait olduğunu görürüz. Öncelikli olarak Kültür Bakanlığı tüm İl Kültür Müdürlükleri ile iletişim halinde olmalıdır. Saz şairlerine ait olan şiirlerin keyfe göre bestelenip sahiplenilmesine engel olunmalı, bu konuda telif hakkı kanunları yürürlüğe konulmalıdır. Uygulanacak olan yaptırımlar sayesinde bunun önüne geçilmelidir. Saz şairleri de devletin ve halkın sanatçısı olarak kabul edilmeli, kendilerine HAGEM tarafından verilecek olan bir belge ile toplu taşıma araçlarından ve devletin sosyal tesislerinden ücretsiz faydalandırılmalıdır.

sazsairi2Bunun yanısıra saz şairlerini anlatan kitaplar daha fazla basılmalı ve okul kitaplarında saz şairliğine ilişkin verilen bilgiler genişletilip geliştirilmelidir. Aynı zamanda saz şairlerinin dünya ufkunu genişletebilmek adına yılın belli dönemlerinde yurt dışına seyahat etmeleri için olanak sağlanmalıdır. Yine valilikler ve kaymakamlıklar tarafından törenler düzenlenebilir. Son olarak ise yurt dışında örneklerini gördüğümüz, beyaz perde ve televizyona aktarılan Robin Hood ve Zeyna gibi hikayelerde olduğu gibi; bizim edebiyatımızda da çok daha güzelleri yer alan Aslı İle Kerem, Elif ile Mahmut, Tahir İle Zühre, Arzu İle Kamber gibi hikayeler güçlü bir senaryo ekibi ile beyaz perdeye yahut televizyona yansıtılmalıdır.

Bir Cevap Yazın