GSYİH nedir?

1990’ların sonrasında küreselleşen ekonomi ile birlikte ülkeler için önemi daha da artan GSYİH(Gayrisafi Yurtiçi Hasıla), bankacılık sektörünün önderliğinde dur durak bilmeden gelişimini sürdüren kapital para sisteminin parametrelerinden biri haline geldi. 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile küresel bazda değişen ekonomi, ülkeler için GSMH(Gayrisafi Milli Hasıla) değerlerinden çok GSYİH değerlerinin önemli hale gelmesine neden oldu. Bu durumun en büyük sebebi; GSMH yalnızca ilgili ülkenin vatandaşlarının ürettiği mal ve hizmetleri hesaplarken, GSYİH değerinin yerli ve yabancı ülke içinde faaliyet gösteren tüm birimleri kapsamasıdır.

Ekonomik anlamda “ülkelerin büyüklüğünün simgelerinden biri” olarak kabul edilen GSYİH; belirli bir zaman biriminde ülke içinde üretilen tüm nihai hizmet ve malların, ülkenin daha önceden belirlediği “para birimi” cinsinden ifade edilmesidir. GSYİH değerinin hesaplanmasında belirlenen zaman birimi aylık olabileceği gibi, üç aylık ya da yıllık periyotları da kapsayabilir. Bu neden ülkelerin ekonomik büyüklüklerinden söz edilirken verilen GSYİH değerinin hangi zaman birimine göre hesaplandığının muhakkak ifade edilmesi gerekir.

GSYİH değerinin hesaplanmasında kullanılan yöntem; “tüketim + yatırım + devlet harcamaları + (ihracat – ithalat)” olarak en yalın şekliyle ifade edilebilir. GSYİH değeri ülkenin ekonomik potansiyelinin ifade edilmesinde kullanıldığı gibi, GSMH değerinin hesaplanmasında da temel değer olarak kullanılır. Bu yalın formül ile hesaplanan GSYİH değerinden ülke sermayesinin aşınma payının çıkartılması, “safi yurtiçi hasıla” değerinin bulunmasını sağlar. Ülkenin ekonomik zenginliğini ifade eden GSYİH değerinden sermaye eskime payının çıkartılması ile elde edilen safi yurtiçi hasıla değerinden vergilerin çıkartılması durumundaysa, “yurtiçi gelir” değeri bulunur.

Çoğu zaman milli gelir ile karıştırılan yurtiçi gelir, aslında dış faktörlerin eklenmemiş halidir. Yani milli geliri bulmak için bulunan yurtiçi gelire, net dış faktör gelirlerinin ilave edilmesi gerekir. Milli gelir değerinin bulunması ile son aşama olan kişisel gelir değerinin hesaplanmasına geçilebilir. Bu hesabı basitçe ifade etmek gerekirse; Kişisel gelir = (milli gelir + transfer ödemeleri) – (kurumlar vergisi + kurum net karları + sosyal sigorta kesintileri). Böylece hesaplanan kişisel gelir içinde ilgili kişinin ödediği vergiler de bulunduğundan, “harcanabilir kişisel gelir ya da reel kişisel gelir” değerinin bulunması için ödenen kişisel vergilerin çıkartılması gerekir. Kişisel gelirden kişinin devlete ödediği vergilerin çıkartılması ile elde edilen değer, harcanabilir net kişisel gelir değerini ifade eder.

Görüldüğü üzere GSYİH değeri ile ülke vatandaşlarının kişisel vergileri arasında doğrudan bir ilişki mevcuttur. Net kişisel gelirin hesaplanması için öncelikle GSYİH değerinin bulunması gerektiğinden, GSYİH değeri doğrudan ülkenin zenginliğini gösteren parametrelerden biri olarak kabul edilir. Genel tüketim kavramlarının tümü modern iktisat teorisinde özel ve kamusal tüketim olarak ikiye ayrıldığından, GSYİH değeri de gerek ülkenin gerekse de kişinin toplam varlığının hesaplanmasında kullanılmaktadır.

Rahnansaika

Bir Cevap Yazın