Gorki kimdir?

Gerçek ismi Alexsander Maksimoviç olan ve klasik eserlerin en önemli isimlerinden biri olan yazar Maksim GORKİ, Rusya’da bugün kendi ismini taşımakta olan Nijni Novgorod’da dünyaya gelmiştir.
mmmmmmmm
Daha yedi yaşında iken babası ölen Rus edebiyatının en tanınmış kişilerinden biri olan Gorki, büyükbabasının yanında büyümüştür. Çocukluğu ve gençliği yoksulluğun getirmiş olduğu zorluklara ile geçmiştir. Ünlü yazarın sevgi görmekte olduğu tek kişi anneannesi idi. Sadece birkaç ay okula gidebilme fırsatı olmuştu Daha sekiz yaşından başlayarak geçimini sağlamak zorunda kalmıştır. Birçok işe girip çıkmıştır. Bir gemide bulaşıkçılık ayakkabı tamircisi de çıraklık ve boyacılık yapmıştır. İtilip kakılarak boğaz tokluğuna çalıştığı bu işler sonrasında emekleri ile geçimlerini sağlayan insanları yakından tanımıştır. Küçük yaştan beri çekmiş olduğu acılardan dolayı sonradan Rusça’da “acı” manasına gelmekte olan Gorki ismini almıştır. Yaşam ona öyle dayanılmaz geliyor ki bir ara kendisini öldürmeye bile kalkmıştır. Hayatı çile çekmek ile geçiyordu.

Kendi kendini yetiştiren ve en büyük tutkusu okumak olan Rus yazar Gorki’nin ilk öyküsü Makar Çudra 1892 yılında bir Tiflis gazetesinde yayınlanmıştır. Bir liman hırsızını konu almış olan Telkaş (1895) ve bir fuarındaki ağır çalışma şartlarını betimleyen 26 ERKEK ve BİR KIZ (1895) en başarılı sayılmış olan ilk öyküleridir. Gorki bundan sonra on yıl gibi kısa bir sürede zamanın en büyük yazarları arasında girmiştir. Üslubu son derece canlı, betimleme ve gözlem yeteneği olağanüstüymüş. Ama ona başarısını sağlayan sadece bunlar değilmiş. Gorki eserlerinde ezilen ve horlanan insanlara bir kurtuluş yolu olduğunu, durumlarının değişebileceğini gösteriyordu.

Rusya’da çarlık düzeninin değişmesinden tamamen yana olan Gorki’yi bu sebepten dolayı polis sürekli takip etmekteydi. 1905 yılında Rus devrimcilerinden Villademir İlyiç Lenin ile tanışmıştır. Devrimci çevreler ile ilişki kurmuş, çeşitli dergilerde çeşitli yazılar yazmıştır. Aynı yıl tutuklanan Gorki, dünyanın önde gelmiş olan sanatçı ve devlet adamlarının yürüttükleri kampanya sonucu özgürlüğüne kavuşmuştur. Yazarın ilk romanları, Foma (1899)ve Ana (1906) en önemli yapıtlarındandır.
1906-1913 yılları arasında İtalya’da, Capri Adası’nda geçen siyasal sürgün yıllarından sonra yeniden Rusya’ya dönen Gorki, ülkesinin Birinci Dünya Savaşı’na girmesine ısrarla karşı çıkmıştır. 1917 Ekim Devrimi’ni desteklemiştir. 1917-1921 yılları arasında nitelikli çeviriler ile yabancı dillerde yazılmış yeni yapıtları Rusya’ya kazandırmak amacı ile bir kültür kurumu oluşturmuştur. 1921 yılından sonra 7 yıl boyunca İtalya2da yaşamıştır. Bu dönemde, zengin yaşam deneyimlerini içtenlik ile anlatmış olduğu öz yaşam öyküsünün son bölümünü yazmıştır. Çocukluğum (1913-1914), Ekmeğimi Kazanırken (1915 – 1916) ve Benim Üniversitelerimde (1923) Gorki, yaşamına girmiş olan çeşitli insanları bütün canlılıkları ile betimler olağan acımasızlığına karşın, yaşamının anlamını ve sevincini dile getirir.

1929 yılında yeniden SSCB’ye gitmiş olan ünlü yazar Gorki 1932 yılında Sovyet Yazarlar Birliği’nin kuruluşunda yer alarak ilk başkanı seçilmiştir. Gorki 300 tanesi roman ve öykü olmak üzere anı, oyun, edebiyat eleştirisi alanlarında binin üzerinde eser vermiştir. Ayak Takımı Arasında (1902) Tolstoy’dan Anılar (1919), devrim öncesi kapitalizmin yükselişini ve çöküşünü konu alan Artamonovlar (1925) en başarılı eserleri arasındadır. Gorki dünyanın en çok okunan yazarları arasına girmiştir.

Bir Cevap Yazın