Genç Osman kimdir?

Genç Osman diğer adıyla 2. Osman, Osmanlı İmparatorluğunun 16. Padişahı ve 95. İslam halifesidir. Divan edebiyatındaki ismi Farisi’dir. Mahfiruz Haseki Sultan ve 1. Ahmed’in çocuğudur. 3 Kasım 1604 yılında doğmuş olan Genç Osman, annesi tarafından büyük bir titizlik içinde yetiştirilmiştir. Sarayda aldığı eğitimler ve tahsil sonunda, Latinceyi, Farsçayı, Yunancayı, Latinceyi, Arapçayı ve İtalyancayı tercüme edebilecek düzeyde öğrenmiştir. 14 yaşına geldiğinde amcası 1. Mustafa’nın padişahlıktan indirilmesi

genç osman

nedeniyle, Osmanlı devletinde padişahlığa getirilmiştir.

Genç Osman’ın saltanatında yaşanan gelişmeler

Tahta çıkınca, devletin üst düzey yönetimi değiştiren bir padişahtır. Müderris ile kadıların atanmasından sorumlu olan Şeyhülislamın yetkilerini alan 2. Osman, yaptığı bu yeniliklerle dikkat çekmiştir.

İran ile ilişkiler: Sadrazam Damat Halil Paşa 2. Osman’ın tahta çıktığı sırada İran seferinde bulunuyordu. Osmanlı ordusunun Pul-i Şikeste’de bozguna uğramasına rağmen, Erdebil şehrini ellerinden kaybetmek istemeyen İranlılar, Osmanlılardan barış istemiştir. 26 Eylül 1618 tarihinde Serav’da iki devlet arasında yapılan, Nasuh Paşa Antlaşmasına uygun bir şekilde Serav Barış Antlaşması imzalanmış ve barış sağlanmıştır.

Otuz yıl savaşları: Katoliklere karşı Protestanların desteklenmesi Kanuni zamanından itibaren Otuz Yıl Savaşlarına kadar devam etmiştir. Transilvanya bölgesinde o dönemde çıkan Protestan isyanı, Osmanlıların katkısıyla çıkmıştır.

Akdeniz ve İtalya seferi: Osmanlı donanması 1620 tarihinde Halil Paşa komutasında Akdeniz’e sefere çıkmıştır. Navarin’e gelen donanma, kuzeyde Adriyatik’e doğru yönelmiştir. Dıraç bölgesinde iki tane İtalyan gemiyi ele geçirip, İtalya’ya asker çıkarmıştır. Sonra İspanyolların elinde bulunan Manfredonia işgal edilmiştir. Bu seferlerden başarıyla dönülmüştür.

Lehistan seferi: Dinyester ırmağıyla sınır komşusu olan Lehistan’la dostane ilişkiler içerisinde olan Osmanlılar, Kırım Hanının barışı bozacak şekilde Lehistan’a seferler düzenlemesi ve Lehlilerin Boğdan’a müdahale etmesi ve Hotin Kalesini işgal etmeleri nedeniyle, Lehistan seferi düzenlemeye karar verilmiştir. Özi Beylerbeyi İskender Paşa yönetimindeki ordu, Purut’ta bulunan Yaş bölgesinde Lehlileri 20 Eylül 1620 tarihinde bozguna uğratmıştır. 1621 tarihinde 2. Osman Lehistan seferine çıkmıştır. Lehistanlılar ise, Avusturya’dan yardım isteyip ordusunu güçlendirmiştir. 2 Eylül 1620 tarihinde Hotin bölgesinde karşılaşan iki devlet, kesin bir zafer kazanamamıştır. Lehli elçiler savaşa sebep olduklarını söyleyerek barış antlaşması istemiş ve 29 Eylül 1621 tarihinde Hotin Antlaşması yapılarak, savaş bitirilmiştir. Yapılan antlaşmaya göre iki devlet birbirine saldırmayacak, Lehistan önceki gibi Kırım Hanlığına 40.000 düka altın ödemeye devam edecektir.

Genç Osman’ın yaptığı yenilikçi hareketleri

Lehistan seferinde yaşanan başarısızlığın ardından, bunu askeri yapıya bağlayan 2. Osman askeri alanda yenilikler yapmak isteyerek, Kapıkulu Ocaklarını oluşturdu. Devletin askerlere ödediği maaşların, mevcut asker sayısından fazla olduğunu görerek, verilen ödeneği kısma yoluna gitmiştir. Bu nedenle fazla parayı alan askerler, 2. Osman’a düşman olmuşlardır. Bunun farkında olan Genç Osman tecrübesizliğinden ötürü yapacağı yenilikleri gereği gibi yerine getiremiyordu. Mısır’dan, Anadolu’dan ve Suriye’den getireceği yeni askerlerle düzenli bir ordu kurmak istiyordu. Haremde, sarayda ve ilmiye teşkilatlarının yeniden yapılandırılması isteği vardı. Kapıkulu ocaklarının bu gelişmelerden rahatsız olması, Şeyhüslislam Esad Efendinin bu konularda fikir belirtmemesi, yapacağı yeniliklere mani oluyordu. Erzurum, Halep, Şam ve Mısır beyler beylerine kendilerine asker almak için gönderdiği gizli mektuplar, bundan haberi olan yeniçerileri iyice kızdırmıştı. Kendinin Anadolu’ya asker toplamak için gitme isteğini sağlamayı, Dürzi lider Maanoğlu Fahreddin’in başlattığı Lübnan’daki isyan sayesinde yakaladı. İsyanı bastırmak için Anadolu’ya doğru yola çıkmak isteğini söylese de,  bu fikri Şeyhülislam ve sadrazam tarafından engellendi. Sadece isyan için gitmesi hoş karşılanmadı. Bunun üzerine isteğini yerine getirebilmek için, hacca gitmek istediğini söyleyip, hazırlıklara başladı. Bu güne kadar ilk kez bir padişahın hacca gitmek istemesi fikri devlet erkânında hoş karşılanmasa da, padişahın ısrarıyla hazırlıklara devam edildi. 500 yeniçeri ve sipahiyi yanına alarak yola çıkacak olan padişah, kalan diğer askerlerin İstanbul’da kalıp, şehri korumasını istemiştir. Yola çıkan kafile daha Üsküdar’da padişah otağını kurmadan, yeniçeriler ve diğer askerler Süleymaniye’de toplandılar. Ayaklanan yeniçeriler, saraya girip, bazı devlet büyüklerini öldürdüler. Yeniçerileri ve sipahileri iknaya  çalışan Genç Osman, bunda gerekli başarıyı sağlayamadı. Tahta amcası olan 1. Mustafa geçirilip, yeniçeriler tarafından öldürülmesi istenmemesine rağmen, isyancıların elebaşıları tarafından Genç Osman Yedikule zindanlarına götürülerek, burada boğularak öldürüldü. Sultan Ahmet Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından, aynı camide bulunan babası 1. Ahmed’in türbesinin yanına defnedildi. Genç Osman’ın bu şekilde öldürülmesi, Anadolu’da halkın isyanlarına sebep olmuştur.

Bir Cevap Yazın