Feromon nedir?

1956 yılında bulunduktan sonra üzerinde birçok araştırmalar yapılan ve insanoğlunun beğeni mekanizmasının çözülmesini sağlayacağı yönünde pek çok iddianın odak noktası olan feromon, sosyal ilişkileri düzenlediği düşünülen bir kimyasaldır. Yunanca “hormon taşıyıcısı” manasına gelen bir kelime olan feromonun temel işlevleri ve yapısı üzerine yapılan çalışmalar günümüzde de devam etmektedir. İnsanların da dahil olduğu tüm memeliler ailesi fertlerinin kendilerine has feromon türleri salgıladığının bulunması üzerine çalışmalarının kapsamını genişleten bilim insanları, kurbağaların ve hatta örümceklerin dahi kendine özgü bir feromon kimyasalı salgıladığını görmüştür. 1956 yılında “ipek böcekleri” üzerinde yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılan feromonun insanların eşey davranışlarında etkili olan bir kimyasal maddedir.

Tıp dünyasını heyecanlandıran bir buluş olan feromonun etkileri ve yapısı üzerine çalışmalar 20. yüzyılın sonlarına doğru zirve noktasına ulaşmıştır. En çok parfüm üreticilerinin ilgilendiği feromon araştırmaları, her insanın mutlak beğenisini kazanacak parfümü üretmenin peşinde olan markalar için de büyük bir umut olmuştur. Tıp dünyasının yaptığı araştırmalar sonucunda feromunun, burnun içinde yer alan ve “vomeronazal organ” olarak isimlendirilen bir bölge tarafından algılandığı saptanmıştır. Almaç olarak tanımlanan bu organ vasıtasıyla feromonu algılayan insanların beynine bir takım iletiler gönderilmektedir. Feromon LP7 adıyla ticari bir ürün olarak insan feromonu satışa sunulmuş ve beklenenin de üzerinde bir ilgiyle karşılaşılmıştır.

Uyarı feromonları olarak isimlendirilen eşeysel feromon tipleri üzerinde yapılan araştırmalar günümüzde de devam etmekte ve bu ilginç kimyasal ile ilgili daha geniş bilgi edinilmeye çalışılmaktadır. Yapılan çalışmaların boyutu genişletildikçe yeni feromon türleri de ortaya çıkarılmış ve bu kimyasal birçok canlıyı etkilediği anlaşılmıştır. Çoğu canlı feromon üretiyor olsa da, kuşlar gibi herhangi bir feromon çeşidi salgılamayan türler de bulunmaktadır. Sürüngenlerin de tıpkı memeliler gibi feronom salgıladığı ve almaçları sayesinde bu kimyasalları algılayabildiği ortaya çıkarılmıştır. İnsan burnunda yer alan almaç ortamdaki feromonu tespit ederek beynin ilgili bölgelerine çeşitli iletiler göndermektedir.

Beyinde bir takım uyarılara neden olan feromonların belirli amaçlar doğrultusunda kullanıp kullanılamayacağı ise bilimin cevabını aradığı sorular arasındadır. Bu konu üzerine pek çok komplo teorisi bulunsa da, insanların ilgisini çeken bu tür yorumların birer iddia olmaktan öteye gidemediği ve herhangi bir bilimsel dayanağa sahip olmadığı da açık bir gerçektir. Ülkemizde yayımlanan Bilim ve Teknik Dergisi tarafından 2008 yılında feromon ile ilgili bir makaleye yer verilmiştir.

Bir Cevap Yazın