Epik şiir nedir?

Şiir türlerinden biri de epik şiirdir. Konusu yiğitlik, savaş, kahramanlık ve vatan sevgisi olan epik şiirlerde, bir olay veya tarihi bir hadise coşkulu bir şekilde anlatılır. Yunanca bir sözcük olan “epik”; konuşma, hikaye, şarkı, kahramanlık şiiri anlamına gelen “epos” sözcüğünden türemiştir. Epik şiirlerin ilk örnekleri destanlara dayanır ve destanlardan beslenir.
Epik-şiir
Epik şiirler bir milletin hayatında önemli izler bırakan savaşlar, büyük göçler, doğal afetler gibi geniş yankı uyandıran olaylarla; yiğitlik, kahramanlık, mertlik, yurt sevgisi gibi konuların destansı bir şekilde işlendiği kahramanlık şiirleridir. Destan gibi uzunca yazılan bu şiirlere hamasi şiir”, “kahramanlık şiiri”, “destanî şiir” gibi adlar da verilmektedir. Epik şiirler insanlarda coşku, yiğitlik ve kahramanlık duygusu uyandırır. Destanlar gibi daha çok, uzun olarak söylenir.
Homeros’un derlediği ‘İlyada ve Odessa” destanı epik şiirin ilk örneği olarak kabul edilmektedir. Türk milletinin tarihi, Hunlardan beri büyük şanlı zaferlerle dolu olduğundan dolayı Türk edebiyatı epik şiir yönüyle çok zengindir. Türk edebiyatında Oğuz Kağan Destanı’ndan başlayarak, Türk kahramanlarının veya göç maceralarının hikâyelerini anlatan çeşitli destanlar vardır.
Epik şiirler “doğal epik” ve “yapay epik” olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Doğal epik: Toplumun ortak malı olan ve birtakım olaylar sonucunda kendiliğinden oluşan destan şeklindeki şiirlerdir. Bu şiirler, yazının henüz bulunmadığı ve yaygınlaşmadığı bir dönemde doğan ve nesilden nesile sözlü olarak aktarılan şiirlerdir. Kısaca anonim olarak halk arasında yayılmış olan şiir türleridir.

Şu dağları kara duman bürüdü
Üç yüz atlı, beş yüz yayan yürüdü
Sarı Zeybek bu dünyada bir idi
Yazık olsun Telli doru şanına
Eğil bir bak mor cepkenin kanına
(Anonim)
Yapay epik: Bir şairin, toplumu derinden etkileyen bir olayı doğal destanlara benzeterek söylemesi sonucu oluşan destan şeklindeki şiirlerdir. Belirli bir sanatçı tarafından eski örneklere uygun olarak ve okunmak üzere kaleme alınır. Edebiyatımızda tarihimizin büyük başarılar ile dolu olmasından dolayı şairler tarafından tercih edilen bir tür olmuştur.
Köroğlu’yum medhim merde yeğine
Koç yiğit değişmez cengi düğüne
Sere serpe gider düşman önüne
Ölümü karşılar meydan içinde
(Köroğlu)

Epik şiir örnekleri :
Durduk , süngü takmış kafir ayakta
Bizde süngü yok
Bir hayret kızıllığı akardı üstümüzden
Dehşetten daha çok
Durduk , süngüsü düşmanın pırıl pırıl ,
Önümüze çıktı bir gündüz,bir gece
Korku değil haşa
Bir büyük düşünce .
(F.Hüsnü DAĞLARCA)

Kalktı göç eyledi Avşar elleri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eder ırağı,
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.
Belimizde kılıcımız Kirmani,
Taşı deler mızrağımın temreni.
Hakkımızda devlet etmiş fermanı,
Ferman padişahın,dağlar bizimdir.
Dadaloğlu’m birgün kavga kurulur,
Öter tüfek davlumbazlar vurulur.
Nice koçyiğitler yere serilir,
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir
(Dadaloğlu)

Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı;
Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı.
Uçtuk Mohaç ufkunda görünmek hevesiyle,
Canlandı o meşhur ova at kişnemesiyle!
(Yahya Kemal Beyatlı)

Korkma!

Cehennem olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz.
Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmeyiz, yürürüz;
Düşer mi tek taşı sandın harim-i namusun,
Meğer ki harbe giden son nefer şehid olsun.
Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,
Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar
Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar,
Değil mi cephemizin sinesinde iman bir;
Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir;
Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz,
Cihan yıkılsa emin ol bu cephe sarsılmaz!
(Mehmet Akif Ersoy)

Bir Cevap Yazın