Doğu cephesi nedir?

Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti büyük bir yenilgi alınca, yıkılmaya yüz tuttu. Osmanlı toprakları Birinci Dünya Savaşına katılan büyük devletler tarafından paylaşılmak isteniyordu. Bu toprak paylaşımı sonradan anlaşmazlıklara sebep olacaktır. Osmanlı Devleti geniş bir alanda hüküm sürdüğü için bir çok cephede mücadele etmek zorunda kalmıştır. Bu cephelerden biride Doğu cephesidir. Bu cephede öncelikle Rusya ile mücadele edilmiştir. Rusya’da Bolşevik ihtilali başlayınca Rusya Brestlitowsk antlaşması ile savaştan çekilmişti. Rusya bölgeyi tam anlamı ile terk etmeden Ermeniler bölgeye yerleşmeye başladı. Ermeniler Doğu Anadolu Bölgesi’nin kendilerine ait olduğu öne sürerek Iğdır, Arpaçay, Gümrü ve Aras’ a kadar ilerlemişlerdir.
Dogu_Cephesi_1943-1
Ermeniler Osmanlı devleti ile uzun yıllar birlikte yaşamışlardır. Fransız ihtilalinin neticesinde yayılan milliyetçilik akımının Ermenileri etkilemiştir. Ermeniler Osmanlıdan ayrılarak kendi devletlerini kurmak istemişlerdir.

10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması kararlarına dayanarak Büyük Ermenistan’ hayalini gerçekleştirmek isteyen Ermeniler bölgedeki durum giderek karışık hale getirdi.

Doğu cephesinde bulunan 15’nci Türk Kolordusu dört tümen ile süvari ve topçu alaylarından oluşuyordu. Muharip personel sayısı, 15.000 ile 20.000 kişi arasında idi. Ermenilerin ise toplam 12 alaylı dört tümeni vardı.
Milli mücadele başlamadan önce Doğu Anadolu’nun Ermenilerin eline geçmesin engellemek için Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kurulmuştu. Cemiyeti oluşturan kuvvetler Ermenilerle Oltu’da çatışmaya girmişlerdir.
TBMM Hükümeti 20 Eylül 1920 tarihinde Doğu cephesinde bir askeri harekat yapılmasına karar verdi. 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir’i Doğu Cephesi Komutanlığına tam yetki ile atadı.

29 Eylül 1920 tarihinde harekete geçen Kâzım Karabekir kuvvetleri, birkaç gün içerisinde Ardeşen-Yusufeli-Oltu-Bayezit hattını aşarak Ermeni kuvvetleriyle catışmaya girdi. Öncelike Oltu Muharebesi oldu. Daha sonra Ermeni kuvvetleri ile 1920 yılında Sarıkamış Muharebesi ve Kars Muharebesi yapıldı. Kars’ın doğusuna çekilmek zorunda kalan Ermeniler Bolşevik Rusya’dan ve ABD’den yardım istemiştir. Bolşevik Rusya yardım talebine olumsuz cevap verdi. ABD’den beklediği desteği göremeyen Ermeniler, işgal ettikleri Erzurum, Kars, ve çevresini Kazım Karabekir kuvvetlerine bırakıp, Ermenistan’ın batısına kadar çekildi
.
Kazım Karabekirin kuvvetleri Ermeni birliklerini takip edrek Gümrü’ye kadar ilerledi Burada yapılan savaştan sonra 2 Aralık 1920 tarihinde Gümrü Antlaşması imzalandı.Bu antlaşma ile Batum, Kars, Sarıkamış, Ağrı, Artvin, Erzurum, Oltu ve çevresi TBMM Hükümetine bırakılırken savaş esnasında Kazım Karabekir kuvvetlerinin eline geçen Gümrü kenti ise Ermenistan’a bırakılmıştır. Mondros Mütarekesi sonrasında Ermenistan’a bırakılan Tuzluca (Kulp) kazası da TBMM hükümetinin kontrolüne girmiştir.

Gümrü Antlaşması’na göre:
1- Sevr Antlaşmasının geçersiz olduğu Ermeniler tarafından benimsenmiştir.
2- Ermeniler Doğu Anadolu’daki her türlü emellerinden vazgeçmişlerdir. Büyük Ermenistan kurma girişimleri son bulmuştur.
3- 1878 yılında elden çıkmış olan Kars ve çevresi Türkiye’nin topraklarına yeniden katıldı.
4- Gümrü Antlaşması TBMM’nin uluslararası alanda kazandığı ilk siyasi başarısıdır.
5- Misak-ı Millinin doğu sınırları kısmen de olsa çizilmiştir.
6- Halkın orduya ve meclise olan güveni artmıştır.

Doğu cephesinin önemi;
1- Türk ordusunun siyasi alan görülen ilk zafer olması
2- Türk ordusu doğuda Ermenilere karşı zafer elde etmiştir
3- Kars bu dönemde tekrar elde edilmiştir.
4- Mondros Mütarekesi ile belirlenen sınırlar ilk kez bu savaş sayesinde aşılmıştır.
5- Batı ve güney cephesi kuvvetlenmesini sağlamıştır.
6- Gümrü antlaşması uygulanmıştır

Bir Cevap Yazın