merakname

Okula giden çocuk kaçt a

secil — Wed, 30 Nov -0001 00:00:00 +0000

Hakkında

admin — Mon, 01 Jun 2009 09:14:17 +0000

merakName, merak ettiğiniz bir çok soruya cevaplar bulup bunları herkesle paylaşma amacında varlığını sürdüren bir oluşumdur. Sitedeki cevapların önemli bir kısmı Prof. Dr. Nuri Ergene ve Leyla Soykut'un çalışmalarından oluşturulmuştur.

İştah kesici ilaçlar almak doğru mu?

secil — Mon, 01 Jun 2009 18:21:56 +0000

Doktora sormadan bu tür ilaçları almak vücutta bir çok sarsıntıya yol açabilir. Uykusuzluk, sinirlilik, çarpıntı, hazımsızlık, bunların en önemlilerindendir. Bazı iştah kesici ilaçlar gaz yapar, bazıları böbrekleri fazla çalıştırdığından bu organları yorar. Vücudun dengesini bozan bu tür ilaçlar ancak doktor mutlaka gerek duyarsa, kullanılmalıdır.

Kötü düşünceler sağlığı etkiler mi?

secil — Tue, 02 Jun 2009 08:43:46 +0000

Evet. Bir insan çevresinde olup bitenleri değerlendirirken hep kötümser davranırsa, sağlıgı kısa zamanda bundan zarar görmeye başlar. Daha önce uykusuzluk başgösterir. Daha sonra iştahı da azalır. Mide ve tüm sindirim organlarında aksaklıklar görülür. Buna meydan vermemek için olayları daha sakin bir şekilde değerlendirmeye çalışmalıdır. İyimser ruhlu insanlar yaşlansalar bile genç kalmayı başarırlar.

Bal neden besleyicidir?

secil — Tue, 02 Jun 2009 09:18:15 +0000

Bal çok besleyici bir gıda maddesidir. Kalbi kuvvetlendirir, enerji verir. Bu bakımdan adaleleri yoran bir spor dalıyla uğraşanlar için idealdir. Balın içindeki asitformik adaleler için güç verici bir etkendir. Yorucu bir yarışmadan yarım saat kadar önce bir tatlı kaşığı kadar bal yemek çok yararlıdır. 30 gram bal, 100 kalori verir. Bu da vücuda bir kırbaçlama yapar. İnsana güç kazandırır.

Hasta neden sigaradan zevk almaz?

secil — Tue, 02 Jun 2009 09:33:33 +0000

Bunun çeşitli nedenleri olabilir. En önemlisi nikotinin hasta bir vücuda daha fazla etki yapabilmesidir. İkinci olarak da psikolojik neden rol oynayabilir. Vücut, normal bir durumda olmadığından, sağlıklıyken alıştığı ve zevk aldığı şeyler onu aynı şekilde etkilemez olur. Bu da bir tür manevi tepkidir. Sigaraya alışan bir insan, hastalık geçince onu yeniden arar.

Günde kaç saat uyumalı?

secil — Wed, 03 Jun 2009 08:38:50 +0000

1 ila 4 yaşları arasında; geceleri 13, öğleden sonrada 2 saat, uyunmalı. 5 ila 7 yaşları arasında, geceleri 11-13 saat, uyunmalı. 8-14 yaşları arasında 9-11 saat, uyunmalı. 15 yaşından sonra 8 saat, uyunmalı. 20 yaşından sonra 6-8 saat gece uykusu yeterlidir.

Yemek yerken konuşmak doğru mu?

secil — Wed, 03 Jun 2009 08:49:32 +0000

Eskiden yemek yerken konuşmak pek terbiyelice bir hareket sayılmazdı. Fakat kurallar zamanla değişiyor. Bugün sofrada konuşmak doğal bir şey olarak kabul edilmekte. Fakat ağızda yemek varken konuşmak çok çirkindir. Lokma yutulduktan sonra konuşmalıdır. Sofrada bıçakla, kaşıkla yada çatalla işaretler yapmamalıdır.

İnsan iki kişiyi birden sevebilir mi?

secil — Wed, 03 Jun 2009 08:55:59 +0000

Hayır. Sevmek tercih yapmak demektir. İnsan aynı zamanda iki kişiyi birden tercih edemez. İki kişi arasında bocalıyorsa, ikisinide sevmiyor, yada birini seviyor, ötekinide beğeniyor demektir.

Kavgadan sonra evi terk etmek doğru mu?

secil — Wed, 03 Jun 2009 09:04:26 +0000

Evi terk etmek yanlış bir hareket olmakla birlikte aynı zamanda evliliğe saygı duyulmadığını gösteren bir suçtur. Eşler böyle tartışmalar sırasında evi terketmeyi hiçbir zaman düşünmemeli, uzlaşma yoluna gitmelidirler. Evi terk eden tarafın da her bakımdan suçlu duruma düşeceği akıldan çıkarılmamalıdır.

İnsan kaç yaşına kadar çalışabilir?

secil — Wed, 03 Jun 2009 09:19:35 +0000

Zekası ve sağlık durumu uygun olduğu sürece çalışabilir. Yaşın ilerlemiş olması çalışmayı engellemez. Gerçi fizik olarak bazı işler, belirli bir yaştan sonra çok yorucu olabilir ama, buna karşılık başka türden öyle işler vardır ki, dimağ yıpranmadığı, sağlık durumu bozulmadığı sürece mükemmel bir şekilde başarılır. Yeter ki insan belirli sağlık kurallarının dışına çıkmasın ve sık sık doktora görünerek kendini kontrol ettirsin.

Ev hanımı da takdir bekler mi?

secil — Wed, 03 Jun 2009 09:33:27 +0000

Her çalışan insan takdir bekler. Evin hanımı birçok sorumlulukları üzerine almıştır. Gerçi bütün işleri seve seve yapar ama, yine de takdir beklemeye hakkı vardır. Çevresindekiler ona karşı hiçbir zaman görevlerini yapmaya mecburmuş gibi bir tavır takınmamalıdırlar. Fedakarlıklarının değerini bilmelidir. Zaman zaman bir tatlı söz gönül almaya yeterlidir. Onu takdir ettiğini belirten bir söz yada davranış bazen tüm sıkıntılarını ve yorgunluklarını unutturabilir.

Nişanlılık uzun mu sürmeli kısa mı?

secil — Thu, 04 Jun 2009 08:30:36 +0000

Bu iki tarafın anlaşmasına bağlıdır. Nişanlılık devresi evlenmek isteyen çifte birbirini daha yakından tanımak imkanını vermek için düşünülmüş bir şeydir. Fakat fazla uzarsa duygular sönebilir.

Nişanlılar arasındaki yaş farkı?

secil — Thu, 04 Jun 2009 08:42:06 +0000

Bu fark çeşitli ülkelere göre değişir, fakat genellikle beş ile on yaş farkı normal olarak kabul edilebilir.Yalnız, kadının erkekten daha küçük olması tercih edir. Fakat, arada bir anlaşma ortamı yaratabilecek noktalar bulunmuyorsa, nişanlılar yaşları ne olursa olsun, anlaşamazlar.

Dağınık genç kız iyi bir eş olur mu?

secil — Thu, 04 Jun 2009 09:03:50 +0000

Dağınık zararlıdır. Çünkü: 1. Maneviyatı bozar, 2. Zaman kaybettirir, 3. Kötü bir izlem uyandırır... Erkekler dağınıklığa çok sinirlenirler. Bu yüzden ayrılan çiftler bile vardır. Bunun için genç kızlar küçük yaşta düzenli olmaya alıştırılmalıdır.

Bir çocuk mu, birkaç çocuk mu?

secil — Thu, 04 Jun 2009 09:16:19 +0000

Bazı insanlar kalabalık ailelerden hoşlanırlar. Bazıları ise fazla çocuk sahibi olmak istemezler. Bu konu, daha eşler yeni evliyken aralarında bir karara bağlanmalıdır. Bu konuda bir anlaşmaya varmak gereklidir. Tüm sorun bir yada bir kaç çocuk sahibi olmak değildir. Çocukları gerektiği gibi yetiştirmek olanağına sahip olmamaktır. Çocukları eşit şekilde yetiştirebilecek bir durumda bulunmalıdır.

Hediye verirken neye dikkat edilmeli?

secil — Sat, 06 Jun 2009 09:29:52 +0000

Hediyenin hoşa gitmesine. Gereksiz, fazdasız ve hoşa gitmeyen bir hediye vermektense, hiç hediye vermemek daha iyidir. Aynı zamanda bazı anlamlar verebilecek hediyeler vermekten kaçınmalıdır.

Erkek eşinin işine karışırsa ne olur?

secil — Sat, 06 Jun 2009 09:39:52 +0000

Erkek, eşinin işine karışırsa, eşler arasında bir anlaşmazlık daha çıkmış olur. Bazı titiz erkekler herşeyin kendilerinin daha iyi bildiklerine inandıklarından, eşlerinin işine karışırlar rahaz çalışmalarına imkan tanımazlar. Eşlerinin yaptığı işi beğenmez, onu herzaman tenkit eder. Böyle bir davranış son derece yanlıştır. Kadının kalbini kırar, çalışma arzusunu söndürür ve onu şaşırtır.

Bir kadın eşine mazisini açmalı mı?

secil — Sat, 06 Jun 2009 09:49:57 +0000

Kadının mazisini açıklaması doğrudur. Çünkü eşinin her zaman için gerçeği başkalarından öğrenme ihtimali vardır. O zaman daha tatsız, daha üzücü bir durum ortaya çıkalibilir. Kadın önceden, samimiyetle, fakat erkeğin onurunu kırmadan ve ayrıntılara dalmadan herşeyi anlatmalıdır. Ancak herşey açıklandıktan sonra bu konuyu kapatmalıdır.

Çocuğu nasıl terbiye etmeli?

secil — Sat, 06 Jun 2009 10:03:46 +0000

Çocuğa zıt şeyler aşılamayarak. Baba bir türlü, anne başka türlü telkin yapmamalıdır. Aksi halde çocuk hangisini dinleyeceğini şaşırır. Hangisinin doğru olduğunu kestiremez. Sonuç olarakta hem annesine, hemde babasına güvenini kaybeder. Çocuk annesinin mi, yoksa babasının mı kendisine karşı daha zayıf olduğunu anlar. Bunu da bir defa hissetti mi, suçunu örtmek için herzaman bu durumdan yararlanır. Ondan medet ummaya başlar. Bu da çocuğun aşırı şımarmasına yol açar.

Sık yıkama saça zarar verir mi?

secil — Sat, 06 Jun 2009 10:38:20 +0000

Saçlar kuru ise, sık sık yıkama saçları daha da kurutacaktır. Çünkü yıkama sonrasında saç diplerindeki saçı güçlendiren, besleyen, koruyan yağ tabakası yok olacaktır. Buna meydan vermemek için saçları haftada bir özel bir şampuanla yıkamalıdır. Yağsız kuru saçlar için, daima yağlı yada yumurtalı şampuanlar kullanmalıdır. Sabunlar arasında da saçlara zarar vermeyen asiti az bir sabun seçmelidir.

Cildimiz dinlenir mi?

secil — Mon, 08 Jun 2009 08:28:16 +0000

Hayır. Cildin dinlenmesi diye bir şey yoktur. Cilt gece gündüz görevini sürdürür. Güzellik uzmanlarının tikleri, makyaj da cildi önemli bir şekilde yıpratır. Cildi besleyen, güçlendiren, ona esneklik ve gerginlik veren çeşitli kremler vardır. Bunlar yıpranmaya başlayan bir cilde tazelik kazandırır.

Guatr neden olur?

secil — Mon, 08 Jun 2009 08:40:54 +0000

Vücudun yeterli derecede iyot alamamasından. Vücut yeteri kadar iyot alamayınca tiroid guddesi bu eksikliği gidermek için fazla çalışmaya başlar. Bu da guatrın ortaya çıkmasına yol açar. Guatrın tedavisi mümkündür. Başlangıçta ameliyata gerek kalmayabilir. Doktora görünüp bir an önce tedaviye girmek şarttır.

Elma gençleştirir mi?

secil — Mon, 08 Jun 2009 08:49:50 +0000

Elmada değerli gıda maddeleri ve vitaminler vardır. aynı zamanda elmanın terkibinde bulunan pektin adındaki bir maddenin vücutta fazla kolesterin toplanmasını ve damar sertleşmesini, tansiyon yükselmesini önlediğini söyleyen doktorlarda vardır. Bu inanışa göre elma insanı gençleştirir.

Bademciklerin faydası var mı?

secil — Mon, 08 Jun 2009 09:19:17 +0000

Evet. Bademciklerin bir ödevi vardır. Bu da vücuda ağız yoluyla giren mikropları tutmaktık. Böylece onlara bir tür tuzak kurarak vücuda yayılmalarını önlerler. Bu nedenledir ki, doktorlar bademciklerin alınmasını geciktirirler. Ancak, bademciklerin intihaplanıp da zararları yararlarından fazla olmaya başladığında ameliyat gerekebilir.

Çocuk babasından korkmalı mı?

secil — Mon, 08 Jun 2009 09:40:34 +0000

Çocuk terbiyesinde korkunun yeri olmamalıdır. Çünkü zararlı etkileri olabilir ve korku ile beraber isyan yada nefret uyanabilir. Çocuk babasını bir ``umacı`` gibi görmemeli, aksine onu candan seven, gerektiğinde ödüllendiren, gerektiğinde ise, cezalandıran, güvenebileceği kuvvetli bir destek olarak görebilmelidir.

Utangaç olmak kusur mu?

secil — Tue, 09 Jun 2009 10:02:06 +0000

Neden kusur olsun? Herhalde patavatsız olmak çok daha kötü birşeydir. Olmayacak yerde, olmayacak şekilde konuşan garip hareketlerle karşısındakini rahatsız eden, kendisinin çok önemli biri olduğu hissini verebilmek için, hiç durmadan becerilerinden söz eden bir insan çekilmez biridir. Böyle olmaktansa, utangaç ve çekingen biri olmak çok daha iyidir.

Yağmur suyu cilde neden iyi gelir?

secil — Tue, 09 Jun 2009 10:14:35 +0000

Çünkü içinde bazı yararlı elemanlarla, radyoaklif unsurlar vardır. Bunlar cildin üzerinde yararlı bir etki yaparlar. Yağmur suyu, derinin hüçrelerinin çoğalmasına yardım eder. Cildin altındaki kılcar damarlarda kanın daha hızlı akmasını sağlar. Bu nedenle güzellik uzmanları yağmur altında yürümeyi öğütlerler. Ancak bu arada üşütmemeye dikkat edilmelidir.

Erkeğin kıyafeti kadını etkiler mi?

secil — Tue, 09 Jun 2009 10:30:47 +0000

Evet. Etkiler. Nasıl nasıl bir erkek karşısında herzaman derli, toplu, güzel giyinmiş bir kadın görmekten zevk alırsa, kadında erkeğin güzel giyimli, temiz giyimli, bakımlı olmasını ister. Bir karış sakal ve tertipsiz, ütüsüz bir elbise, kirli gömlek, buruşuk kravat yalnız kadınlar üzerinde değil herkesin üzerinde kötü bir etki yapar. Erkeğin kıyafetine özen göstermesi karşısındakine saygı belirtisidir. Erkek de temizliğe ve uygarlık kurallarına uymalıdır.

Çocuğa ne kadar harçlık vermeli?

secil — Tue, 09 Jun 2009 11:43:18 +0000

Çocuğa verilebilecek harçlık, fazla olmamalıdır. Bu, parayla ilgili konuları önemsememeye, harçlığı bir hak olarak görmeye iteler. Çocuk bol para içinde de, yoksulluk içinde de yetişirse, her ikisi de onun için zararlı olur. Arkadaşlarından çok az harçlık alırsa, içinde bir aşağılık duygusu uyanır. Fazla harçlık alırsada şımarır, kıymet bilmez bir çocuk olur. Verilen harçlık, akla uygun bir miktarda ve herzaman aynı olmalıdır. Bu, çocuğun tutumluluğa ve para biriktirmeye alıştırır.

İlk sevgi unutulmaz mı?

secil — Tue, 09 Jun 2009 11:51:32 +0000

İnsanın daha çok genç bir yaştayken, henüz sevginin ne demek olduğunu bildiği bir çağda duyduğu heyecan çok defa geçici bir duygudur. Henüz tecrübesi olmayan, körpe bir varlık bu duyguyu hayatının aşkı sanabilir. Oysa insan gerçekten olgunlaştığı zaman sevebilir. Bunu özellikle çok küçük yaşta duygularına kapılan gençlerin bilmesi gerekir. Bir yanlış adım bütün bir hayatı etkileyebilir.

Eşler arasında sohbet önemli mi?

secil — Tue, 09 Jun 2009 12:03:08 +0000

Evet, önemlidir. Fransa da yapılan bir anket özellikle evli hanımların %65 ini eşlerinin artık kendileri ile sohbet etmediklerinden şikayet ettiklerini göstermiştir. Evlilik yalnız beraber yaşamak demek değildir. Aynı zamanda bir çok konuyu paylaşmak demektir. Konuşacak şey bulamayan çiftlerin geleceği parlak olmaz. Bunu akıldan çıkarmamak gerekir. Sohbet eşlerin arasındaki bağları güçlendirir. Konuşarak daha iyi anlaşmalarına yardımcı olur.

Hediye reddedilir mi?

secil — Wed, 10 Jun 2009 09:42:12 +0000

Evet, bazı hallerde hediyeler reddedilebilir. Özellikle hediye bazı amaçlarla verilmişse. Bir kadın, nişanlısından bile ancak belirli hediyeleri kabul edebilir. Çok pahalı ve karşılığında birşeyler beklenen hediye kabul edilmemeli. Ama reddetmeninde bir şekli vardır. Nezaketi unutmamalıdır. Çünkü, hediye, hangi bir amaç için verilirse bile, sonuçta bir ilgi belirtisidir. Hediyenin fiyatı asla sorulmaz. Başkalarına da hediyenin fiyatı sorulmaz.

Zayıf iradeli erkek değişir mi?

secil — Wed, 10 Jun 2009 10:17:25 +0000

Değişmesi çok zor hemen hemen imkansızdır. Erkek iradesinin olduğunu kabul eder, davranışlarını değiştirmeyi isterse, bunda başarı sağlayabilir. Ama, bunu yapabilmesi için ancak manevi bir destek bulması şarttır. Aynı zamanda kendi kendine telkin de bu konuda önemli bir rol oynar. İradenin güçlü olması insanın hayattaki başarısının en birinci etkenlerindendir. Bunu her zaman hatırda tutularak özellikle erkeğin bu konuda kendini eğitmesi gerekir.

Ergenlik sivilceleri neden olur?

secil — Wed, 10 Jun 2009 11:43:12 +0000

Derinin altında binlerce minimini bez vardır. Bunlar "sebum" denilen ve cildi yumuşak tutan bir yağ çıkarırlar. Bazen herhangi bir nedenle bu bezler, fazla yağ salgılamaya başlar. Bu yağ hücreyi tıkar. Havayla temas edince kurur, donar, kirlenerek siyah bir renk alır. Böylece oluşan siyah noktacıkların yanında, mikroplanma ve iltihaplanma sonucu sivilceler ortaya çıkar. Ergenlik sivilceleri bu şekilde meydana gelir.

Çocuk ne zaman affedilir?

secil — Wed, 10 Jun 2009 12:00:35 +0000

Gerçekten pişman olduğunu belirttiği zaman affedilmelidir. Cezayı uzatmak çocukta yavaş yavaş haksızlığa uğradığı duygusunu uyandırabilir. En iyi ceza suçlu çocuğa işlemiş olduğu suçun ne bakımdan zaralı olduğunu gösteren bir cezadır. Çocuğun onurunu zedeleyen, gururunu kıran cezalardan çok, öğretici cezlara başvurmak yerinde olur.

Bir genç kız neleri bilmelidir?

secil — Thu, 11 Jun 2009 09:23:39 +0000

Bir genç kız, her şeyden önce, her hareketin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini ve ne gibi sorumluluklar omuzlarına yüklene bileceğini bilmelidir. Bu yalnızca genç kıza: "Şunu yapma, böyle davranma" demekle olmaz. Genç kız hayata atılırken neyin doğru, neyin yalnız olduğunu bilirse, günün birinde de neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilir. Yürüyeceği yolu aklı başında olarak çizer ve o yoldan hiç bir şekilde ayrılmaz.

Erkek yalnızlıktan hoşlanır mı?

secil — Thu, 11 Jun 2009 09:37:37 +0000

Bütün erkekler aynı yaradılışta değildir. Bu nedenle her erkeğin aynı duygulara sahip olacağını düşünmek çok yalnıştır. Yalnız bazı erkekler kendi rahatlarına aşırı derecede düşkündürler. Hiç bir şeylerini başkalarıyla faylaşmayı istemedikleri ve herzaman kendi gönüllerince yaşamak arzusunda olduklarından yalnız kalmayı, tercih ederler. Böyle yalnızlıktan hoşlanan kadınlarda vardır. Bu bir düşünce, bir duygu ve bir alışkanlık meselesidir. Hoş karşılanmalıdır.

Yürüyüş neden yararlıdır?

secil — Thu, 11 Jun 2009 09:50:36 +0000

Çünkü, yürüyüş sırasında akciğerlere daha fazla oksijen dolar, dolaşım hızlanır, kalp daha düzenli bir şekilde atar, adaleler güçlenir ve karaciğerdeki toksinler daha kolay boşalır. İnsan kendini daha zinde hisseder. Şişmanlık, kalp hastalıkları, damar sertliği, varis gibi rahatsızlıklara yürüyüş çok büyük yararlar sağlar.

Çocuk sokağa yalnız çıkmalı mı?

secil — Thu, 11 Jun 2009 11:00:14 +0000

Hayır. Çocuk sokağa alışmamalıdır. Oynaması için bir bahçe yoksa ancak ozaman evin önünde oynamasına izin verilebilmelidir. Ama, daima göz önünde olmak, vaktinde eve dönmek şartıyla. Yoksa çocuk anne ve babadan izin almadan asla dışarı çıkmamalı, yanında daima bir büyük olmalıdır. Çocuğun sokakta birçok zararlı şey öğrenebileceğini akıldan çıkarmamalıdır.

Vitaminler cildi düzeltir mi?

secil — Fri, 12 Jun 2009 09:17:22 +0000

Evet. Bazı hanımlar kremlere karşı allerjik oldukları için, hiçbir kremi kullanamazlar. Bu gibi hanımlara bol A, B, C ve D vitamini bulunan yiyecekler yemeleri öğütlenir. Bunlar da yeşil sebze, taze meyve, sütlü maddeler ve böbrek, ciğer gibi şeylerde bulunur. Ayrıca vitamin haplarıda cilde çok iyi gelir. Açık havada yürümek cildi canlandırır. Çok büyük yararlar sağlar.

Çocuğu yemek yemeye zorlamalı mı?

secil — Fri, 12 Jun 2009 09:32:37 +0000

Hayır. Çocuk iştahsız ise, iştahsızlığını gidermenin çaresi ona zorla, bağıra bağıra yemek yedirmek olmasa gerek. Çocuğu belirli zamanlarda sofraya oturmaya alıştırmalıdır. İştahı olmayan çocuk yemek yemezse, üstüne varmamalı, fakat daha sonra sevdiği şeyleri de vermemelidir. Çocuk şımarıklıktan da, yemekte naz edebilir. Ancak gerçek bir iştahsızlık varsa nedenlerini araştırmak yerinde olur.

Direksiyon kullanmak kalbi yorar mı?

secil — Sat, 13 Jun 2009 09:17:26 +0000

Kalbi hasta olan bir insanın direksiyon kullanmadan önce bir doktora görünmesi gerekir. Çünkü İngilterede Ulaştırma Başkanlığı' nın yaptırdığı araştırmalara göre, direksiyon başına geçen kişilerin gerçekten büyük bir sinir gerginliği içinde bulundukları, bununda kalbi çok yorduğu ortaya çıkmıştır.

Boşanmalar neden artıyor?

secil — Sat, 13 Jun 2009 09:37:20 +0000

Boşanmaların çoğalması birçok nedene bağlıdır. İnsanların evlenmeyi göze alacak bir duruma gelmeden evlenmeleri, acele karar vermeleri, mali açıdan zor durumda olmaları, ailevi nedenler gibi bir çok sebep gösterebilir. Boşanmaların son yıllarda artmış olması evlilik müessesesinin yıkılmakta olduğuna işaret değildir. Başkalarının durumuna bakarak evlenmekten korkmakta yanlıştır. Herkesin evlilik hayatı bir olmaz. İnsan mutlu olup olmayacağını da önceden bilemez.

İş hayatında dargınlık olur mu?

secil — Mon, 15 Jun 2009 10:21:49 +0000

İş hayatı insanların çeşitli nedenlerle sinirli olmasına yol açabilir. Bu yüzden arkadaşlar istemedikleri halde birbirlerine karşı kırıcı davranabilirler. Bu gibi durumlarda sarfedilen sözlere fazla önem vermemek yerinde olur. İş hayatında olup biten herşeyi önemseyip, büyüten, olayları gözünde fazlaca abartan bir insan kendi durumunu da güçleştirecektir. İş hayatında daha hoşgörü sahibi olmalıdır.

Çok soğuk ve çok sıcak mideye zarar verir mi?

secil — Mon, 15 Jun 2009 10:35:42 +0000

Evet, çok sıcak bir yemeğin arkasından buz gibi suğuk bir su içmek doğru değildir. Bu büyük ısı farkı çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Fakat, bir çok insan buna dikkat etmez. Çok sıcak bir yemeğin arkasından örneğin dondurma yer. Böylece midelerinde zaman zaman 40 derecelik bir ısı farkı meydana gelir. Buda elbette çok zaralıdır.

Rahat konuşmanın şartı nedir?

secil — Tue, 16 Jun 2009 09:42:19 +0000

Haklı olduğuna yüzde yüz inanmak. Bir insan haklı olduğuna kesin olarak inanırsa, hiç kimseden çekinmeden rahatça konuşabilir. Bu konuşmasında başkalarının kendileri için gocunacak anlamlar çıkarmalarına önem vermez. Ama, aslında haksız olan bir insan ne kadar güzel ve iyi konuşursa konuşsun bir yerde haksızlığının yüzüne vurulmasından çekinir. Bu da rahat konuşmasını engeller.

Alışveriş yaparken nelere dikkat edilmeli?

secil — Tue, 16 Jun 2009 09:57:47 +0000

Satıcıyla hiçbir zaman laubali olmamalıdır. Hiç kimse aldanmak istemez ama, malı satanın iyi niyetli olmadığına önceden hüküm vermek yanlıştır. Bundan başka satıcının da alıcı kadar sinirli olabileceğini unutmamak gerekir. Alınacak mal için önceden karar vermeli, mağazaya girdikten sonra, tezgahtara ecel teri döktürmemelidir. Kararsız bir kimse zevkine güvendiği birini yanına alabilir.

Kahve uyku kaçırır mı?

secil — Wed, 17 Jun 2009 10:02:43 +0000

Kahve terkibindeki (kafein) maddesi yüzünden beyinde uyanıklık hali oluşturan bir çicektir. Bu bakımdan yatmadan önce kahvenin uykuyu kaçıracağı açık bir gerçektir. Ancak fazla miktarda ve aşırı derecede içilirse insanı derin bir düşkünlük ve uykuya düşürme ihtimalide vardır.

Çocuk başarısızsa ne yapmalı?

secil — Wed, 17 Jun 2009 10:19:57 +0000

İlk önce bunun nedenlerini araştırmalıdır. Çocuk okulda aşırı bir disiplin olduğu için mi, yoksa yumuşak bir terbiye sistemi uygulandığı için mi, başarısız olmuştur? Sınıf kalabalık mıdır? Yoksa pek mi tenhadır? Çocuğun öğretmenine arkadaşlarına karşı tutumu nedir? Onu düzensiz, savruk, sebatsız davranmaya iteleyen nedenler var mıdır? Bütün bunlar araştırılmalı, bu nedenler saptandıktan sonra, gidermeye çalışmalıdır.

Mutluluğun temeli nedir?

secil — Thu, 18 Jun 2009 10:47:22 +0000

Herkesin kabul edeceği bir mutluluk formülü yoltur. Bir insanı mutlu kılan olay, bir başkası için hiç de önemli olmayabilir. Bir kimse için hiçbir önem taşımayan bir olayda bir başka kişi için derin bir mutluluk kaynağı olabilir. Üstelik mutluluk devamlı değildir. Mutluluk sonsuza kadar sürmez, onun değerini bilmek gerekir.

Açlıktan midede neden eziklik olur?

secil — Thu, 18 Jun 2009 10:57:26 +0000

Çünkü mide belirli saatlerde dolmaya alışmıştır. O saat gelince, insan yemek yemese bile mide, suyunu çıkarmaya başlar. Otomatik olarak salgıladığı bu su, asitli olduğunda mide zarını tahriş eder. İşte eziklik issi bundan doğar. Mideye bir gıda giderse o duyğu hemen kaybolur.

Kadın çantasında neler bulundurmalı?

secil — Sat, 20 Jun 2009 10:25:38 +0000

Bir kadının çantasında yalnız kadının yanında taşınması gereken şeyler bulunmalıdır. Örneğin tarak, mendil, makyaj çantası, para vs. Ancak çantanın içinde her şey düzenli bir şekilde olmalıdır. Birşey aradığında hemen bulunabilmelidir. Bir kadının çantasının durumu o kadının düzenli olup olmadığı ve ruhsal durumu hakkında bilgi verir, bunu bir kadın hiç bir zaman unutmamalı.

Matematik neden önemlidir?

secil — Sat, 20 Jun 2009 10:51:35 +0000

Çünkü bütün müspet ilimler aynı zamanda güzel sanatın tüm dalları, matematikle ilgilidir. (Fizik, kimya, eczacılık, tıp vs. gibi) Manevi ilimlerde bile bugün önemli bir temel meydana getirmektedir. Bundan başka matematik insanı doğru düşünmeye tahlilci olmaya, düzene alıştırır. Nedenlerden sonuçlar çıkarmayı kolaylaştırır.

Bir yere giderken nasıl hazırlanmalı?

secil — Sat, 20 Jun 2009 11:04:46 +0000

Özellikle kadınlar bir yere giderken tam vaktinde hazırlanmalıdırlar. Erkekleri en çok öfkelendiren şeylerden biri de, eşlerinin tam sokağa çıkacakları sırada süslenmeye başlamalarıdır. Bir kadın, bütün işlerinde olduğu gibi, makyaj ve giyim işinide zamanında yapmalı, herşeyi son dakikaya bırakmamalıdır. Ayrıca erkek eşinin onun için değil de, başkaları için süslendiği fikrine kapılmamalıdır.

Nikotin insanı öldürebilir mi?

secil — Mon, 22 Jun 2009 09:45:50 +0000

Tabi. Nikotin aslında oldukça kuvvetli bir zehirdir. İki kardeşin bir bahse girişerek pipo içmeye başladıkları ve 17``nci pipoda ikisinin de öldüğü görülmüştür. Özellikle çocuklar nikotine karşı çok duyarlıdır. Nikotin vücuttan kolay kolay atılamaz. Bir pazar günü bir sigara içmiş bir insanın idrarında ondan sonraki pazar günüde nikotin izlerine rastlamak mümkündür.

Mide neden yıkanır.

secil — Mon, 22 Jun 2009 10:00:51 +0000

Mide, sindirim organlarının en önemlisidir. Proteinli gıdaları sindirime elverişli bir hale getiren, başlıca mayaları mide salgılar. Bayat yada tahriş edici gıdaların yenmesinden doğan Gastrit denen mide iltihapları, bazı zehirlenmeler ve kazalar midenin yıkanmasını gerektirebilir. Özellikle tehlikeli bir takım zehirlenmeler de midenin acele yıkanması hayat kurtarıcı bir tedavi şeklidir.

Hafıza geliştirilir mi?

secil — Tue, 23 Jun 2009 10:28:48 +0000

Hafızanın 25 yaşından sonra yavaş yavaş eski gücünü kaybetmeye başladığı saptanmıştır. Ancak bu olayı yavaşlatmanın hafızanın zayıflamasını önlemenin bir takım çağreleri vardır. Bogomoletz gibi bilim adamlarının geliştirdiği gençlik aşıları, bazı vitaminler hafızayı kuvvetlendirir. Gittikçe zayıflamasına engel olur. Bazı doktorlar da balık, mercimek, ıspanak, kereviz, fındık, badem gibi yiyeceklerin hafızaya güç kazandırdığını ileri sürmektedirler.

Eti kimler yemeli kimler yememeli?

secil — Tue, 23 Jun 2009 10:41:34 +0000

Ağır iş yapanlar, düşkün kimseler, zafiyet hastalığına yakalananlar, nekahet döneminde olanlar (iyileşme döneminde yada hastalıktan yeni kurtulmuş kimseler), hamileler daha çok et yemelidirler. Artrit, romatizma, tansiyon yüksekliği, nefrit gibi hastalıklara tutulmuş olanlar ise et yememelidir. Yada eti azaltmalıdır. Vücutlarında normalden çok albümin bulunduğu saptanan kişilerde etten uzak durmalıdırlar.

Tuzlu su zindelik verir mi?

secil — Wed, 24 Jun 2009 09:55:19 +0000

Evet. Bunu deniz banyosu yapanlar iyi bilirler. Deniz banyosu yapmaya olanak bulamayanlar bile evdeki banyo suyuna bir avuç mutfak tuzu attıkları ve bu suyla banyo yaptıkları zaman kendilerini çok daha canlı ve zinde hissederler. Tuzlu su ile vücuda yapılan friksiyon çok iyi gelir, yorgunluğu da alır. Ayaklardaki şişkinlik de tuzlu suya sokularak girilebilir.

Üzüntü kadını çirkinleştirir mi?

secil — Wed, 24 Jun 2009 10:06:17 +0000

Evet. Üzüntü yüzün daha çabuk yıpranmasına yol açar. Hatlar daha sert ve daha keskin bir ifade alır. Gözler daha bir donuklaşır. Bunu bütün güzellik uzmanları kabul etmektedirler. Güler yüz her zaman çirkinliği gideren unsurlar arasında en başta yer almaktadır. Pek güzel olmayan, fakat cana yakın bir genç kız, herzaman güzel fakat somurtkan bir genç kızdan daha iyi bir izlenim bırakır.

Saçları boyamalı mı?

secil — Wed, 24 Jun 2009 10:39:39 +0000

Saçları boyamak kişisel bir zevk meselesi olduğu için, ona kimsenin birşey demeye hakkı yoktur. Yalnız saçları boyarken sağlık açısından gözönünde bulundurulacak en önemli sorun saç boyalarının zehirsiz ve zararsız cinsten olmasına dikkat etmektir. Aksi halde, saçların harap olup, dökülmesine, saç derilerinin bir takım tahrişlere, yaralara uğramasına meydan verilebilir. Boyalara karşı her insanın derisi aynı dayanıklığı göstermeyebilir. Bazı kimselerin vücutlarında bir takım boyalara karşı bir hassasiyet "alerji" hali vardır ki, başkasına zarar vermeyen bir boya, o kimsenin derisinde şişkinlikler, kızarmalar, kaşıntı ve yaralar oluşturabilir. Bu nedenle boyayı kullanmadan önce iyice kontrol etmeli, hatta cildin ufak bir yerinde denemelidir.

Güzellik hayatta başarı sağlar mı?

secil — Thu, 25 Jun 2009 10:31:45 +0000

Hayatta asıl başarı sağlayan azim irade ve sebattır. Bir insan mücadeleden yılmadığı sürece hayatta başarıya ulaşabilir. Güzellik ise, yalnızca beğenilme konusunda önemli bir rol oynar. Çok defa daha yakından tanımak mümkün olunca, o insanın güzelliğinin eski etkiside kalmaz. Bu nedenle güzelliğiyle gururlanan bir insan, hayatta çok kısa zamanda hayal kırıklığına uğramaya adaydır. Güzellik geçici, kısa ömürlü bir şeydir. Uçup gittikten sonra çok daha niteliklere gerek duyulur. Onun için insan olanakları nispetinde kişiliğini geliştirmeye, zenginleştirmeye bakmalı, bir şeyler öğretmelidir. Hayatta mücadeleye hazır olmalı, bunu göze almalıdır. Ancak bu şekilde başarıya ulaşabilir.

Kuru bir cilde nasıl bakmalı?

secil — Fri, 26 Jun 2009 09:22:11 +0000

Kuru bir cilde, her akşam mutlaka yağlı bir krem sürmelidir. Fakat bu kremi sürmeden önce yüzü iyice temizlemelidir. Sabun cildi bozabilir. Onun için eczanelerde satılan yüz temizletici sütlerden almalı, yüzü bu sütle temizlemelidir. Mutlaka su ile yıkanmak isteyen hanımlara önce sıcak su, sonra soğuk su kullanmaları ögütlenebilir. Sıcak su cildi gevşetir, soğuk su ise hüçrelerin yeniden sıkışmasına yol açar. Gece, yatmadan önce sürülecek kremi titizlikle seçmelidir. Cilde bademyağı da yararlıdır.

Erkeğin meraklı olması iyi mi?

secil — Fri, 26 Jun 2009 09:32:42 +0000

Tabi. Her insanın, kadın olsun, erkek olsun günlük hayatını dolduran işler dışında bir meşguliyetinin bulunması iyidir. Bu hem insanı dinlendirir, hem de hayatını renklendirir. Başka bir anlam verir. İnsana daha zengin ufuklar kazandırır. Bunu böyle kabul etmelidir. Hiçbir merakı bulunmayan insanların günlük yaşamları da sıkıcı olur.

Sevgi nasıl anlaşılır?

secil — Fri, 26 Jun 2009 10:53:00 +0000

Tatlı sözler, yumuşak, güler yüzlü bir davranış, anlamlı bakışlar, mutlaka bir sevgi belirtisi değildir. Gençlerin bu konuda herzaman çok dikkatli olmaları gerekir. Aynı tatlı sözleri, aynı güleryüzlü davranışı, aynı anlamlı bakışları birkaç kişye birden yönelten çapkın insanlar vardır. Onların bu davranışlarına kanarak karar vermek acı sonuçlar doğurabilir. Çünkü bu tipler uçarı insanlardır ve bu tür davranışları kendileri de ciddiye almazlar. Sevgi ciddi bir fedakarlığa, küçük menfaatlerle ilgisi olmayan bir bağlılığa dayanır. Seven insan yılnız, sahip olmayı düşünmez. Sevdiğini manen de fethetmeyi ona layık olmayı düşünür.

Boşanan anne ve babalar

secil — Fri, 26 Jun 2009 11:32:45 +0000

Boşanan anne ve babalar, çocuklarına asla birbirlerini kötülememelidirler. Çocuğa aralarındaki anlaşmazlığa hakemlik etmemelidirler. Çocuk anne ya da babasının yaptığı hatalar konusunda tarafsız olmaz, hakemlik edemez. Anne ve babasının ayrılması çocuğa bir şok etkisi yapar. Bu soku mümkün olduğu kadar hafifletmelidir. Arada şiddetli geçimsizlikler bile olsa, çocuğun her iki tarafı da aynı şekilde sevebileceğini, bu boşanmada hiçbir suçu olmadığını unutmamalıdır.

Kabus neden olur?

secil — Mon, 29 Jun 2009 09:04:37 +0000

Kabus bir insanın ruhunda derin bir tepki bırakmış olayların doğurduğu ve uzun zaman baskı altında tutulmuş duyguların, bir rüya şeklinde patlak vermesidir. Fakat başka nedenleride olabilir. Bu neden genellikle vücutta herhangi bir rahatsızlığın meydana gelmesidir. Nefesin sıklaşması, midede bir baskı, bir eziklik olması, sindirim organlarının ağır işlemesi, kalpte bir sıkışıklık hissi gibi. Bunun için ağır bir yemek yedikten hemen sonra uykuya dalan kişinin kabus görmesi olağan şeylerdendir.

Başkasının özel hayatı tartışılır mı?

secil — Mon, 29 Jun 2009 09:19:19 +0000

Bu çok tehlikeli bir iştir. Hiç kimse özel hayatında olup bitenlerin nedenlerini kolay kolay inceleyemez. Aynı zamanda hakemlik rolünü oynayamaz. Bunu yapabilmek için, söz konusu kimseleri çok yakından tanımak, olayların gerçek nedenlerini bilmek, rol oynayan çeşitli etkenleri anlamak gerekir. Gerçekleri bilmeden konuşmak, o kimse hakkında hüküm vermek ise son derece yanlıştır. Gereksiz dedikodulara kapı açılmış olur.

Hamileler kaç kilo olmalı?

secil — Tue, 30 Jun 2009 09:53:13 +0000

Kesin bir şey söylemek kolay değildir. Çünkü her kadının bünyesi farklıdır. Ama, hamilelik boyunca artan kilolar 8-9 kiloyu aşmamalıdır. Hamile olan kadın zaten zayıfsa doktor kilo almasını isteyebilir. Yada aksine, şişman bir kadın hamile kalınca, daha az kilo alması için özel bir diyet uygulayabilir. Hamile bir kadının üç öğün tıka basa yemek yiyeceğine, günde beş hatta altı defa azar azar yemek yemesi, bu arada kendisine ve bebeğe yararlı besinler alması daha doğru olur.

Şaşılık giderilir mi?

secil — Tue, 30 Jun 2009 10:07:23 +0000

Evet. Bunun için de bir doktora başvurmak gerekir. Şaşılık derecesinin önemine göre bazen bir ameliyet gerekebilir. Bazen de, şaşılık çok fazla değilse bir gözlükle tedavi mümkün olur. Çocukta şaşılık baş gösterir göstermez, vakit geçirmeden tedbir almalıdır. Bu durum uzarsa tedavi bir fayda sağlamayabilir.

Okurken neye dikkat etmeli?

secil — Thu, 02 Jul 2009 08:37:58 +0000

Her şeyden önce ışığın geliş yönüne dikkat etmelidir. Işık gözü yormayacak derece olmalı ve daima soldan gelmelidir. Çok parlak bir ışık gözü yorabilir. Yatakta okumakta gözü çok yorar. Kitap okurken odada dikkat çekecek şeylerin bulunmaması önemlidir. Ancak bu şekilde okunan kitaptan tam anlamıyla yararlanmak mümkün olur. Kitabı bir çırpıda okumaktansa, üzerinde uzun süre düşünerek, hoşa giden yerlerin altını çizip, not alarak okumak daha iyidir. Böyle edinilen bilgi unutulmaz. Kitap sevgisini çocuğa küçük yaşta aşılamak gerekir.

Kadında soğukluk yaratan nedir?

secil — Thu, 02 Jul 2009 08:51:06 +0000

Kadında soğukluk yaratan şey ihmaldir. Sevilen ihmal edilmeyen eşinden sıcak ilgi, sevgi ve anlayış gören bir kadın soğuk olmaz. Kadının moral tatmini cinsel cinsel tatmini kadar önemlidir. Moral açısından da cinsel açıdan da tatmin edilmemiş bir kadın kötümser içe dönük ve hayali kırılmış bir varlık olarak yaşar. Psikiyatri uzmanları birçok kadın hastalığının bu tatminsizlikten kaynaklandığını kabul etmektendir.

Çiçekler nasıl korunur?

secil — Fri, 03 Jul 2009 09:26:43 +0000

Çiçekler, sabahın erken saatlerinde, ya da güneş battıktan sonra kesir. Çiçeği kopartmak doğru değildir. Makasla kesmelidir. Kesilen çiçekler çok soğuk suya tutulur. İki saat kadar serin bir yerde bırakılır. Kır çiçekleri hafif tuzlu suda daha çok yaşarlar. Menekşe gibi bazı kokulu çiçeklerin suyuna biraz şeker atmalıdır. Mimozalar vazoya konmadan önce, sapları sıcak suya sokulur. Vazodaki su da ılık olmalıdır. Vazoya fazla çiçek konulmamalı, su her gün değişmeli, sapları her gün biraz kesilmelidir. Suya aspirin atmak da faydalıdır. Çiçekler güneşte fazla kalmamalıdır.

Mantarlar tehlikeli midir?

secil — Fri, 03 Jul 2009 09:40:31 +0000

Mantarların içinde zehirli olanları vardır. Özellikle (Amanita) mantarları pek zehirli ve çok tehlikelidir. Mantarların zehirli ve zehirsiz olanlarını da ancak mantar tüyleri üzerinde pratik olarak çalışmış insanlar birbirlerinden ayırabilirler. Fakat onları iyice tanımak bilgi ve tecrübe işidir. Mantarlar hakkında bilgi ve tecrübe olmayanlar mantar taplayıp, yememelidir.

Mürekkep lekesini nasıl çıkarmalı?

secil — Sat, 04 Jul 2009 08:59:58 +0000

Bir çok mürekkep lekesi, leke henüz taze iken derhal soğuk su ile yıkayarak çıkarılabilir. Bazı mürekkep lekelerini çıkartmak için ise lekeli kısmı sıcak süte batırmak gerekir. Sıcak süt lekeyi hemen alacaktır. Ondan sonra lekeli kısmı bol soğuk suda çarkalamalıdır. Fakat şunu unutmamalıdır: Leke eskidikce çıkarılma olanağı azalır. Onun için, leke meydana gelir gelmez, hemen tedbir almalıdır. Nerden meydana geldiğini bilmeyen bir lekeyi temizlemek için, elbiseyi temizleyiciye götürmek yerinde olur.

Güneşte yanmak faydalı mı?

secil — Sat, 04 Jul 2009 09:23:29 +0000

Güneş banyosunu gerektiği gibi yapmak şartıyla fazdalıdır. Cildin esmerleşmesini sağlamak, vücudun dayanıklılığını arttırır. Güneş ışınları cildin altındaki tirozin maddesini etkileyerek, onun esmer koruyucu bir pigman meydana getirmesini sağlarlar. Bu koruyucu pigman da insan vücudunun çeşitli dış etkilere karşı daha dayanıklı bir hale gelmesine yerdımcı olur. Ancak ciltte yaralar açacak, su kaybına meydana verecek kadar güneş banyosu yapmamalıdır. Aşırı güneş banyosu aksine insanı hasta edebilir.

Aşk her şeyi unutturur mu?

secil — Mon, 06 Jul 2009 09:03:01 +0000

Evet. Aşk birçok şeyi unutturduğu gibi birçok şeye de göz yumulmasına neden olur. Bu yüzden aşk ilahı, gözleri bağlı olarak gösterilir. Mantığı susturan dıygulara aşırı derecede önem verecek, yalnız onlara dayanan bir evliliği göze almak yanlıştır. Her şeyin aşırısı gibi sevginin aşırısı da pek uzun ömürlü olmaz. Sevgi geçtikten sonra da her şey gerçek ölcüsünde görünür. İnsan hayal kırıklığına uğrayabilir. Bu nedenle gençlere, bu gibi konularda ölçülü davranmaları öğütlenmelidir. Hayatta ılımlı davranmak daima yararlıdır.

Çok genç evlenmek sakıncalı mıdır?

secil — Mon, 06 Jul 2009 09:59:25 +0000

Tabi. Çok genç evlenen bir insan, evliliğin tüm sorumluluklarını kavrayamaz. Özgürlüğünün kısıtlandığı duygusuna kapılır. Dışarıdaki eylenceli yaşamdan yeteri kadar faydalanamadığı hissine de kapılmadığından birtakım tatminsizlikler duymaya başlar. İşin en kötüsü de, evliyken çok defa bir macera yaşamaya istek duyabilir. Bu nedenle normal bir yaşta evlenmek gerekir. İnsan ancak böylelikle bir yuvayı koruyabilmek için fedakarlık etmek gerektiğini kabullenecektir.

Yaşlılar da sevebilir mi?

secil — Tue, 07 Jul 2009 09:06:36 +0000

Tabi. Sevgi aslında bir takım mavi etkenlere bağlıdır. Sevgide yalnız cinsel duygular rol oynamaz. Sevgide sadece manevi yön ağır bastığı için, insanın gönlü genç kaldığı sürece sevebilir. Bunun bir çok örnekleri vardır. Bugün insanların yaşlanmayı kolay kolay kabullenmedikleri bir çağdayız. Yaşlı oldukları halde kendilerinden çok genç kimselerle evlenmelerin örneklerine her gün rastlanmakta. Bu bizde pek alışılmamış bir şey olmakla beraber gün geçtikçe, bu gibi olaylar doğal sayılmaktadır. Hele, Batıda hiç kimse bunu garip karşılamamaktadır.

Ayrılık aşkı öldürür mü?

secil — Tue, 07 Jul 2009 09:16:14 +0000

"Gözden ırak olan, gönülden de uzak olur" derler ama, bu herzaman doğru değildir. Öyle sevgiler vardır ki, ayrılığa rağmen sürüp giderler. En doğrusu şöyle demek gerekir: "Ayrılık zayıf duyguları söndürür, ama gerçek sevgileri daha da güçlendirir". Bunu böyle kabul etmelidir. Bir insan bir başkasını gerçekten sevmiyorsa ayrılık yalnızca bir bahane olur. Bazen insanlar, duygularını deneyebilmek için bir süre birbirlerinden ayrı kalırlar. Bu onlara bir ölçü olur.

Şeker dişleri çürütür mü?

secil — Mon, 13 Jul 2009 10:08:56 +0000

Şekerin dişleri çürüttüğü hakkında halk arasında bir inanç vardır. Bu inanç hekimlik bakımından da doğrudur. Yapılan araştırmalar, özellikle çocukların dişlerini çürüten gıdalar arasında şekerin en başta geldiğini göstermiştir. Çok şeker yiyen çocukların dişleri çabuk çürür. Çocukların dişlerini çürümekten korumak için hekimler içilecek sularda çok az miktarda Flüor Tuzları`nın bulunması gerektiğini söylüyorlar. Flüor`suz sulara flüor tuzu dışarıdan katılır.

Koma nedir?

secil — Tue, 14 Jul 2009 08:23:11 +0000

Birçok nedenlerden meydana çıkabilen koma, insana yavaş yavaş yada birdenbire gelen derin bir baygınlık halidir. Komaya düşen bir insan bilincini, zekasını tamamen kaybetmiş demektir. Bütün istemli vücut hareketleri durmuştur. Komalının çevresi ile ilgisi kesilmiş ve kendisi derin bir dalgınlık içine düşmüştür. Yalnız kalbi işler, nabzı atar. Nefes alıp vermektedir. Fakat çevresinde olup bitenlerden, söylenen sözlerden, ses ve gürültülerden haberi bile yoktur. Komaya girmiş bir insan çok derin ve uyanılmaz bir uykuya dalmış gibidir.

Benlere dokunmak doğru mu?

secil — Wed, 15 Jul 2009 08:39:01 +0000

Hayır. Benleri hiç durmadan sıkmak, oynamak doğru değildir. Benlere el dokundurmamalı, onları kesmeye kalkışmamalıdır. Ben gittikçe büyüyorsa hemen bir doktora göstermelidir. Ancak, büyümeyen, acı vermeyen bir beni aldırmak doğru olmaz. Bazı benleri küçük birer tümör haline geldikleri görülmüştür. Ama, bunlar pek enderdir. Yalnız benleri değil, sivilceleri de sıkarak yok etmeye çalışmak, cildin mikrop kapmasına, iltihabın yayılmasına yol açacağından oldukça tehlikelidir. Bu nedenle, bu gibi hareketlerden kaçınmalıdır.

Söz kesildiği zaman ne hediye verilir?

secil — Fri, 17 Jul 2009 10:55:54 +0000

Genellikle bu her ailenin çevresinin ve içinde bulunduğu ortamın geleneklerine bağlıdır. Bu geleneklerde çevreye göre değişir. Ama, genellikle söz kesimi sırasında bir kutu şeker ve çiçek götürülür. Bu şekerin cinsi, ya da içine konacağı kutuda gene geleneklere göre zevke göre değişebilir. Söz kesimi ile nişan arasında geçen dönemde hediye verilip verilmemesi aradaki samimiyete bağlıdır. Bu dönemde hiç hediye verilmese de olur. Fakat nişandan sonra, çiftler birbirlerinden hediye beklerler(özellikle kadınlar) bu da çok doğal bir şeydir. Hediyeler kişiselde olabilir. Yuva kuran kimseler çevrelerinin geleneklerine ayak uydurmak zorundadırlar.

Görev başındayken nasıl davranmalı?

secil — Sat, 18 Jul 2009 10:29:30 +0000

Daima nazik davranmalıdır. Her hangi bir mevkinin vermiş olduğu bir üstünlük duygusuna kapılarak, hareket etmemelidir. Bir insanın sıfatı ne olursa olsun, ona nezaket kurallarının dışına çıkmak hakkını vermez. Terbiye sınırlarını aşan bir kimse görevini kötüye kullanmış olur. Sorulara daima nezaketle cevap vermek, sabırlı olmak, soğuk kanlılığı korumak şarttır. Hiç kimseye kaba davranmaya hakkımız olmadığını daima akılda tutmalıdır. İnsan nekadar nazik olursa, saygılı davranırsa, o derecede sevilir, sayılır. Gururundan da fedakarlık etmiş olur.

Düğün davetiyesi ne zaman gönderilir?

secil — Fri, 31 Jul 2009 09:06:31 +0000

Bu davet edilecek kişilerin oturdukları semt durumuna bağlıdır. Düğün davetiyesi, davet edilecek kişinin eline en geç 10 gün önceden geçmelidir. Çünkü, bir hafta öncesinden başka bir program hazırlamış, başka bir yere gitmeye hazırlanmış olabilir. Birbirine yakın oturan, akraba olan kimselerin eline davetiyeler aynı zamanda geçmelidir. Çünkü davetiyeler geç gönderilecek olursa, bu bir ilgisizlik ve saygısızlık belirtisi olarak kabul edilebilir. Davet edilecekleri unutmamak için her iki taraf da önceden bir isim listesi hazırlamalıdır.

17 yaş evlenmek için erken mi?

secil — Fri, 31 Jul 2009 09:34:05 +0000

Tüm sorun yaştan çok evlilik hayatının sorumluluklarını kavrayabilecek bir olgunlukta olabilmektir. Bazı gençler 17 yaşında da kendilerinden beklenmeyen bir olgunluk ve ciddiyet gösterebilirler. Aklı selim sahibi olurlar. Bazıları ise aksine daha çocuksu hoppa, kararsız ve dengesizdirder. Evlilik ise bir oyun değildir. Sorumluluk bir takım görevler yüklenen bir anlaşmadır. Bunu kavrayabilmeli ve ancak her şeyi iyice tartıp, inceledikten sonra evlenmeye kalkışmalıdır.

Evde dinlenmek daha mı iyidir?

secil — Sat, 01 Aug 2009 09:43:52 +0000

Dinlenmek her şeyden önce sinirlerin aşırı gerginlikten kurtulması demektir. Bunu yalnız hareketsizlikte sağlamaz. Bazen değişik işlerde çalışmak, değişik yerleri görmek, değişik bir çevrede bulunmak da bunu sağlayabilir. Fakat insan gittiği yerde de bu sinir gerginliğinden kurtulamıyorsa, ozaman evinde sakin bir ortamda dinlenmesi daha akıllıca olabilir. Bütün mesele bundan zevk almasında ve huzur içinde olmasındadır. Yalnızlıktan sıkılan, evde sinirleri gerilen bir insan orada da dinlenemez.

Macera yaşamak preblemi çözer mi?

secil — Mon, 03 Aug 2009 09:52:15 +0000

Çözmez. Bir çok insan özel hayatında olsun, meslek hayatında olsun birtakım sıkıntılı devrelerde, herşeyi unutmak avunmak ihtiyacı duyabilir. Bir maceranın onlara tüm sıkıntılarını unutturacağını sanırlar. Oysa, aile hayatlarının dışındaki bir ilişki, belki bir süre için bir oyalanma olur. Ama, çok geçmeden bu maceranın kendisi bile bir sorun yaratmaya başlar. Bu defa kişi, iki taraflı problemler içinde eskisinden çok daha önemli bir bunalıma sürüklenir.

Erkek üzüntülerini eşi ile paylaşmalı mı?

secil — Mon, 03 Aug 2009 10:28:24 +0000

Tabi. Bir insanın üzüntüsünü kimse ile paylaşmaması, içine atması çok kötü sonuçlar doğurabilir. Kuruntular, sıkıntılar artar. İnsanın sinirleri tamamen bozulur. Dertler güvenilir bir kimseye açılırsa, çözümlenmese bile meydana getirdiği ağırlık biraz hafifler. İnsan içine döktükçe ferahlar ve birtakım hal çarelerini daha rahat düşünebilir. Ancak eşi de onun dertlerine ortak olmasını bilmeli, son derece ketum davranmalıdır.

Çalışkan kadın nelere dikkat etmeli?

secil — Thu, 06 Aug 2009 09:30:16 +0000

Özellikle dedikodu yapmamaya... Şu ya da bu kimseyi çekiştirmek, belki onlara zararsız bir şey gibi görünebilir ama, sonuç olarak bir skandal halini alabilir. Her genç kadın ya da genç kız yalnız kendi işiyle uğraşmalı, başkalarının yaptıklarıyla ilgilenmemelidir. İş hayatında ciddiyet şarttır. Bundan başka, çalışan kadınların, çalıştıkları iş yerinde arkadaşlarıyla laubali olmalarıda çok kötüdür. Bir çok sakıncalar yaratır. Bu nedenle iş arkadaşlarına dostça davranmalı, aşırı bir davranışta bulunmamalıdır. İşe zamanında gitmeli, düzenli çalışmalı, ciddiyetten de asla ayrılmamalıdır.

Balayı şart mı?

secil — Thu, 06 Aug 2009 10:57:04 +0000

Hayır. Şart değildir ama, şunu hatırdan çıkarmamak gerekir. Bir insan hafızasında ne kadar çok güzel anılar biriktirirse, hayatında o oranda anlamlı ve güzel olduğuna inanır. O güzel anıları tekrar tekrar yaşayarak teselli bulur. Güzel geçirilmemiş, hatırlanacak pek fazla bir anısı bulunmayan bir hayat sönüktür. Bunun dışanda evlilik hayatı da her şey gibi, zamanla ilk heyecanını kaybeder. O, ilk heyecan anlarının degerini bilmek ve onları en güzel şekilde yaşamak gerekir. Kadınlar bunu bildikleri için genellikle, düğün yapmasa bile, gelinlik giymek isterler. Balayı da bunun gibi değerli bir anıdır.

Çok su içmek zararlı mıdır?

secil — Fri, 07 Aug 2009 08:33:59 +0000

Su tüm canlılara birinci derecede gerekli olan bir cevherdir. Vücut ağırlığının çok önemli bir kısmını su meydana getirmektedir. Hayat devamlı bir su alışverişinden başka birşey değildir. İnsan ihtiyacı olan suyun bir kısmını gıda maddelerinden, bir kısmınıda içerek dışardan alır. Genel olarak alınan su, çıkarılan günlük idrar miktarıyla aynı düzeydedir. Bundan az yada çok su çıkartmak, bir hastalık belirtisi sayılabilir. Bazı böbrek hastalıklarında idrarın tam olarak kesilmesiyle vücuttan su atılması azalabildiği gibi, şekersiz şeker hastalığı denilen bir hastalık da günde 40-50 litre kadar su çıkardığı hayretle görülebilir. Normalin dışında çok su içmek kadar, az su içmek de zararlıdır.

Çocuk bir şey yutarsa

secil — Tue, 11 Aug 2009 09:49:01 +0000

Bazı cisimlerin çocuk tarafından yutulması tehlikeli olmayabilir. Hemen telaşa kapılmamalıdır. Çünkü bunların bir kısmını vücut kendiliğinden atabilir. Yalnız, sivri keskin cisimler tabii ki, tehlikelidir. Bazıları, boğazda, bazıları ise mide ve bağırsaklarda tehlikeli yaralar açabilirler. Bu gibi hallerde çocuğa evde hiç bir şey yapmadan, hemen bir doktora ya da hastaneye başvurmalıdır.

Çocukları düzene nasıl alıştırmalı?

secil — Tue, 11 Aug 2009 09:59:29 +0000

Çocukları tertibe alıştırmak için her şeyden önce onlara iyi örnek olmalıdır. Annesi ve babası düzenli olan çocuk ister istemez küçük yaşta düzene alışır. Aynı zamanda çocuğa eşyanın değerini, yapılacak ve yapılmayacak şeyleri öğretmek gerekir. Çocuk, koltuk ve kanepelerin üzerinde dolaşılmayacağını, eşyaları kirletmenin, parçalamanın doğru olmadığını, her tarafın dağıtılmaması gerektiğini bilmelidir. Çocuk çok küçük yaşta bile eşyalarını kendi toplamaya alışmalıdır. Ancak bu şekilde düzenli ve tertipli olur.

Çocuğu çok giydirmek doğru mu?

secil — Thu, 13 Aug 2009 10:47:33 +0000

Hayır. Soğuğa karşı vücudun en büyük silahı harekettir. Aşırı bir şekilde giydirilmiş bir çocuk, o sıkı ve kat kat elbiseler içinde hareket etmek şöyle dursun, kımıldayamaz bile. Ayrıca bu sıkı elbiseler çocuğu aşırı şekilde terletir. Ter ise soğukta aşırı tehlikelidir. Elbisenin altına birkaç çamaşır giydirmektense, üste istenilecek kolaylıkta çıkarılabilecek yelek yada hırka giydirmek daha doğru olur.

Çocuk yalana nasıl alışır?

secil — Thu, 13 Aug 2009 10:58:07 +0000

Çocuk yalanı büyüklerin itelemesiyle öğrenir. Anne yada baba çocuğu herhangi bir konuda yalan söylemeye yöneltebilirler. Bu, birçok nedenle olabilir. Örneğin, evde konuşulanları başkalarına aksettirmek, ya da bir yabancıya hoş görünmek gibi.Anne ve baba çocuğun önünde yalan söylememeli, yalanı hoş görüyorlarmış gibi davranmamalıdırlar. Çünkü çocuk, yalanın hoş karşılanabilecek bir şey olduğunu düşünebilir.

Çocuklara okulu nasıl sevdirmeli?

secil — Fri, 14 Aug 2009 10:00:20 +0000

Çocuklar henüz okula gitmeyecek bir yaşta iken, hiçbir zaman yanlarında okula gidecekleri günde çok üzücü, çok endişe verici bir şeymiş gibi söz etmemelidir. Aksine okullarda okula giden arkadaşlarına karşı gıpta uyandıracak bir şekilde konuşmalıdır. Aynı zamanda çocukların önüne falanca öğretmenin, falanca çocuğa haksızlık ettiğinden de söz etmemelidir. Çocuk bu gibi sözlerin etkisinde kalır. Okula gitmeye başlayan bir çocuk okulu sevmezse, bunun neden ileri geldiğini araştırmak gerekir. Bunun birçok ruhsal nedenleri olabilir. Bunları gidermek için çaba göstermek gerekir.

Çocuk kardeşlerini kıskanırsa

secil — Tue, 18 Aug 2009 09:05:52 +0000

Bu kıskançlığın önüne almak gerekir. Çocuk doğacak bebeği, daha doğmadan benimsemeye ve sevmeye başlamalıdır. Bu da onu, buda onu doğacak kardeşini bağrına basmaya hazırlamak olur. Çocuk, gelecek olan bebeğin kendi papucunu dama attırmayacağını, bir oyun arkadaşı olacağını ve kendinin bir ağabey yada abla olarak sorumluluk altına gireceğini bilirse, doğacak bebeği gereksiz bir varlık olarak görmez. onu sever.

Sınıf geçen çocuğa ödül vermeli mi?

secil — Thu, 20 Aug 2009 10:24:59 +0000

Sınıf geçince çocuğa ödül vermek şart değildir. Ama, verilmesi iyi olur. Çünkü çocuk elinde olmayarak başarısından ötürü değerlendirildiğini, beğenildiğini belirten bir ödül beklerler. Bu küçük birşeyde olsa çocuk için önemlidir. Özellikle, başka çocukların anne ve babaları bu şekilde davranmışlarsa daha da titiz olmak gerekir. Çocuk, ailesi başarısıyla hiç ilgilenmiyormuş gibi, ona değer verilmiyormuş gibi bir duyguya kapılabilir. Bu onda bir aşağılık duygusu uyandırır.

Evlat edinmek doğru mu?

secil — Fri, 21 Aug 2009 09:16:29 +0000

Evlat edinmek zamanında insana külfet olabilecek bir şeydir. Bu insanın içinde bulunduğu şartlara, yaşam düzeyine çocuğu evlat edinirken beslediği düşüncelere bağlı bir şeydir. Evlat edinmek isteyen bir insan, evlat edineceği çocuğun bir çok sorunu olabileceğini önceden kabul etmelidir. Onu öz çocuğu gibi yetiştirmek zorunda olduğunu unutmamalıdır. Sırf ilerisi için bir yatırım olsun diye evlat edinmek istiyorsa, bunu yapmaması daha doğrudur. Çünkü bir insanın öz çocuğu bile bu bakımdan bir garantidir. Ancak gerçek bir çocuk sevgisi olanlar evlat edinmelidir.

Tırnak yeme alışkanlığı nasıl giderilir?

secil — Fri, 21 Aug 2009 10:18:49 +0000

Bunun en kesin çaresi, çocuk uyurken tırnaklarını acı bir şeye batırmaktır. Örneğin kininli bir suya batırılabilir. Çocuk bunu farketmez yine tırnaklarını yemeye kalkışırsa acı bir tat duyacağından tırnaklarını yemekten vazgeçer. Başka bir çarede çocuğa bir süre eldiven giydirmektir. Çocuğun tırnaklarını yemesine engel olmak şarttır. Tırnak yemesi aslında ruhsal bir tatminsizliğin belirtisidir. Bu nedenle çocuğa çok yakınlık göstermeli, onu spora açık havada oyun oynamaya alıştırmalıdır.

Kumarın en büyük tehlikesi nedir?

secil — Sat, 22 Aug 2009 09:42:29 +0000

Sinir sistemini aşırı derecede germesi ve iradeyi yok etmesi. Kumara düşkün olan insan hiçbir zaman oyun masasını bırakmayı başaramaz. Yorgunluğuna, sinir gerginliğine rağmen saatler boyu oynamayı sürdürür. Buda onda bir süre sonra dengesizlikler yaratır. Artık hayatında her şey aşırıya kaçan bir kumar eğiliminin çevresinde dönmeye başlar. Oysa özel hayatının asla ihmal edilmemesi gereken bir çok yönleri vardır. Kumara düşkün kimseler bunları ihmal ede ede manevi bir çöküntüye uğrarlar.

Şişmanlık karaciğere zarar verir mi?

secil — Sat, 22 Aug 2009 09:54:32 +0000

Tabii. Şişman bir insanda karaciğer de fazla yorulur. İstediğini gerektiği gibi yapamaz. Normalden fazla genişlemiştir.Kandan gelen kimyasal maddeleri, süzme işlemini tam anlamıyla yerine getiremez. Ozaman böbreklerde iyi çalışamaz. Bu nedenle üre gibi kolesterol gibi zararlı maddeler süzülmediğinden, vücutta birikir, çeşitli hastalıklara yol açar.

Sauna kalbe zarar verir mi?

secil — Sun, 23 Aug 2009 08:27:11 +0000

Kalp hastalığı olanların bazı konularda dikkatli olmaları şarttır. Çok şiddetli bir sıcaklıktan sonra birden buz gibi bir soğuğun içine dalmak, kalbi yorar. Bunu akıldan çıkarmamalıdır. Saunaya devam etmek isteyen bir insan, bu bakımdan doktora danışmalı, gerekli muayenelerden geçmelidir. Ancak doktor kalbinin buna dayanabileceğini söylerse, saunaya gitmesinde herhangi bir sakınca yoktur.

Karı - koca arasına girilir mi?

secil — Mon, 24 Aug 2009 09:52:49 +0000

Karı koca arasında hakem rolü oynamak çok tehlikeli bir şeydir. Çünkü hakem olmaya kalkışan, istemeyerek günün birinde iyilikleri için çırpındığı insanlar tarafından suçlanabilir. Karı koca çatışmaları arasında öyleleri vardır ki, insana hiç bir zaman düzelmeyecekmiş hissini verir. Bu yuvanın yıkılmasına neden olacakmış gibi görünür. Oysa bir iki gün içinde her şey düzelebilir. O zaman hakem durumundaki insan, yalnız onların işine karışmış olmaz, zor durumada düşer. Mahcup olur.

Ev işinede aşırı titiz olmak doğru mu?

secil — Mon, 24 Aug 2009 10:11:50 +0000

Hiç bir konuda aşırı titizlik doğru değildir. Bazı hanımlar ev işinde hastalık derecesine varan bir titizlik gösterirler. Bu bir bakıma temizlik belirtisidir. Mutlu olabileceği hiç bir konu bulamayan kadın kafasını her an bu işlerle meşgul etmek ister. Ama bunun kendisine de zararı dokunur. Çünkü aşırı enerji sarfı onu kısa zamanda güçten düşürür. Böylece evin huzuru bozulmuş olur. Bu nedenle aşırı titiz bir kimseye bu huyundan vaz geçirebilmek için onu hoşlanacağı ve yorucu olmayan zevkli işlere, eylenceler yöneltmelidir.

Çocuk yalnız uyuyamıyorsa

secil — Wed, 26 Aug 2009 10:34:41 +0000

Çocuk bazı nedenlerden ötürü, görünüşte anlamsız bazı korkulara kapılabilir. Yalnız başına yattığı odada bir türlü uyuyamaz. Işığın yanmasını ister. Bu gibi hallerde çocuğa bağırıp, onu daha fazla ürkütmektense, uykuya dalıncaya kadar yanında oturmayı kabul etmelidir. Aynı zamanda solgun bir ışık da yakılabilir. Çocuk böylece, yavaş yavaş sakinleşir, yatışır. Korkusunun, hırçınlığının nereden geldiğini mutlaka araştırmalı ve bu nedeni ortadan kaldırmalıdır. Bu konuda anne ve babalara en büyük yardımcı doktorlardır.

Şeker hastalığı tehlikeli mi?

secil — Wed, 26 Aug 2009 10:56:27 +0000

Şeker hastalığı da birçok hastalık gibi tedavi görmezse tehlikeli olur. Ama, tedavi sürekli olur, hasta hiçbir zaman kontrolden çıkmazsa, tehlike kalmaz. Dünyada milyonlarca insan şeker hastalığına tututldukları halde, sürekli bir şekilde kontrol altında yaşadıklarında, tedavilerine en küçük bir ihmale yer vermediklerinden normal hayatlarını devam ettirebilmektedirler. İyi bir bakım sayesinde şeker hastası da çalışabilir, her türlü yaşam koşullarına ayak uydurabilir.

Kalbe giden yol mideden mi geçer?

secil — Thu, 27 Aug 2009 09:00:22 +0000

Biraz öyledir. Erkek günün bütün yorgunluğunu dinlendirmek için evde önce huzur, sonra da ona güven duygusu aşılayan bir sıcak düzen arar. Güzel bir yemek, titizlikle hazırlanmış değişik bir tatlı, ona bir ilgi belirtisi gibi görünür. Dışarıda bulamadığı en kusursuz şekliyle evde bulduğunu düşünür. Güzel düzenlenmiş bir sofra da onda sıcak duygular uyandıracak, eşiyle gurur duyacaktır. Ancak bütün bunların başında huzur gelir. Aksi halde en güzel yemek bile huzursuz bir ortamda insana zehir olur. Genede yapılan araştırmalara göre, mutluluğun şartlarından biri kadının iyi yemek pişirmeyi bilmesidir.

Erkek evdeyken temizlik yapılır mı?

secil — Fri, 28 Aug 2009 11:55:29 +0000

Bir kadının ev işlerini bir düzene sokması gerekir. Bunu yapmazsa eşler arasında anlaşmazlık çıkabilir. Çünkü erkek evinde dinlenmek ister. Tedirgin edilmekten hoşlanmaz. Kendisi evdeyken etrafın alt üst edilmesine sinirlenebilir. Bu bakımdan temizliği erkek evde olmadığı bir zamana getirmek daha doğru olur. Çok büyük zorluklara karşılaşılmadığı takdirde temizlik gibi aslında önemsiz bir sorunu problem etmeyip erkekğin dinlendiği günün dışında bir güne bırakmalı, anlaşmazlığa düşmemelidir. Eşler böyle sudan nedenlerle aralarının açılmasına fırsat vermemelidir.

Otomobil kullanmak dinlendirir mi?

secil — Sat, 29 Aug 2009 11:07:10 +0000

Bu her insanın alışkanlığına göre değişen bir şeydir. Otomobil kullanmak çok dikkatli olmayı gerektirir. Bu bakımdan sinirlerin daha çok gerilmesine yol açabilir. Bazı kimseler aşırı heyecan da duyarlar. Otomobil kullananların nefeslerinin sıklaştığı, nabızlarının hızlı hızlı arttığı, kalplerinin daha fazla çalıştığı yapılan denemelerden anlaşılmıştır. Ama, bazı insanlar o kadar rahat araba kullanırlar ve bu değişikliklere öylesine alışmışlardır ki, otomobil kullanmak onlar için hiç de yorucu olmaz, aksine bir zevktir.

Büluğ çağında çocuğa nasıl davranmalı?

secil — Sat, 29 Aug 2009 11:27:11 +0000

13 yaşlarında olan bir çocuğun vücudunda normal bazı değişiklikler olabilir. Çocuğun bundan korkmaması gerekir. Onu bu bakımdan aydınlatmalıdır. Zaten çocuk normal bir açıklamayı yeterli bulur. Ve çok geçmeden her şey düzene girer. Ancak ailenin bu açıklamayı çocuk tam büluğa ermeden yapması, onu buna hazırlaması gerekir. Çocuğu bu çağda kendisiyle fazla ilgilenmemesi için, spora, oyalayıcı uğraşlara itelemelidir. Ona yürüyüş yaptırmalı, arkadaş edinmesine yardımcı olmalıdır. Bu çağ onun tüm yaşamında büyük etkiler yapacağı için çok dikkatli olmalıdır.

Sinüzit nedir?

secil — Tue, 01 Sep 2009 12:05:38 +0000

Yüz kemikleri arasında normal olarak birtakım boşluklar vardır. Bunların en önemli olanları üst çene kemiğinde ve alın kemiğinde bulunanlardır. Bunların içi ince bir zarla örülmüştür. Bu kemik boşluklarına hekimlik dilinde "sinüs" denir. Bu kemik boşluklarına bazı mikropların girmesiyle buralarda iltihaplar oluşur. Bu duruma da "sinüzit" adı verilir. Sinüziti yapan mikroplar genellikle çeşitli nezlelerden sonra, çok defa burun tarafından gelerek sinüslere yerleşirler. Sinüsler beyine yakın yerler oldukları için de, herhangi bir ciddi hastalığa dönüşmeden, bu iltihabın zamınında tedavi edilmesi gerekir.

Bayram ziyareti ne kadar sürmeli?

secil — Thu, 03 Sep 2009 11:41:55 +0000

Mümkün olduğu kadar kısa. İkinci bir zilin çalmasına meydan vermeden ev sahibinin başka ziyaretciler nedeniyle zor durumda kalmasını beklemeden kalkmalıdır. Erkek arkadaşlarını ziyarete gidenler, onun evinde de bayram gününün getirdiği bazı değişiklikler olabileceğini hesaba katmalıdırlar. Bu nedenle yemek saatlerinin değişmiş olabileceğini hatırda tutmalıdır. Ev sahibi ısrar etse bile, ziyareti fazla uzatmamalı, zamanında kalkmasını bilmelidir.

Aşksız izdivaçta mutlu olunur mu?

secil — Sat, 05 Sep 2009 10:35:32 +0000

Aşksız izdivaçta mutlu olunabilir. Aslında aşk üzerine kurulmuş evliliklerde de bir zaman sonra aşk, artık bir arkadaşlık, bir alışkanlık haline döner. Yalnız, birtakım hesaplar ve çıkarlara dayanan, başka hiçbir fikir, zevk, ya da görgü birliğine dayanmayan bir evlilikten hayır gelmez. Bir insan başka bir insanı hiç beğenmediği halde, sırf parasında gözü olduğu için, onunla evlenmeye kalkışırsa, bu evlilik günün birinde yıkılmaya mahkümdur. Evlilikte daima onu yaşatacak manevi unsurlar aramalıdır.

Okurken neye dikkat etmeli?

secil — Mon, 07 Sep 2009 10:26:16 +0000

Her şeyden önce ışığın geliş yönüne dikkat etmelidir. Işık gözü yormayacak derece olmalı ve daima soldan gelmelidir. Çok parlak bir ışık gözü yorabilir. Yatakta okumak da gözü çok yorar. Kitap okurken odada dikkati dağıtacak şeylerin bulunmaması önemlidir. Ancak bu şekilde okunan kitaptan tam anlamıyla yararlanmak mümkün olur. Kitabı bir çırpıda okumaktansa, üzerinde uzun süre düşünerek, hoşa giden yerlerin altını çizip, not alarak okumak daha iyidir. Böyle edinilen bilgi unutulmaz. Kitap sevgisine çocuğa küçük yaşta aşılamak gerekir.

Sinirlenmemek için ne yapmalı?

secil — Mon, 07 Sep 2009 10:40:53 +0000

Her şeyden önce normal bir hayat yaşamalı ve günlük yaşantımız içinde çeşitli olaylar nedeniyle gerilen sinirleri büsbütün yıpratmamaya dikkat etmeli. Yeteri kadar dinlenme, yaşantıda aceleye yer vermeyen bir tempo şarttır. Öyleyken gene de insanın beklemediği, kendisinin yaratmadığı ya da neden olmadığı tatsız olaylarla karşılaşması mümkündür. Böyle durumlarda sinirleri gerecek tartışmalara girmemek en doğrusudur.

Evi nasıl döşemeli?

secil — Mon, 07 Sep 2009 11:07:08 +0000

Bir evi döşerken odaların durumu daima gözönünde bulundurulmalı ve bütçeye göre hareket etmelidir. Aynı zamanda, evi fazla eşya ile de dordurmamalıdır. Ev, bir mobilya mağzası değildir. Bir çırpıda, hiçbir özelliği olmayan belirli ölçülere dayanan eşyalar atmaktansa, yavaş yavaş her biri bir değer olan, gereğinde elden çıkarması daha kolay eşyaları teker teker almak, daha iyidir. Modern dekorasyon anlayışı, ayrı ayrı stillerdeki eşyaların aynı odaya konmasında bir sakınca görmemektedir. Bu nedenle, eşyaları değerlendirmek için aralarında belirli bir açıklık bırakarak, bir araya getirmek mümkündür.

Denize ne zaman girmeli?

secil — Tue, 08 Sep 2009 10:22:20 +0000

Denize girmek için günün en uygun zamanlarını bilmek gerekir. Güneşin çok kızgın olduğu öğle saatlerinde denize girilmez. En uygun banyo zamanları sabahları saat sekizden, onbire, öğleden sonra saat onbeşten, güneş batıncaya kadardır. Bu saatlerde deniz çok güzel, suları ılık, vücuda rahatlık ve canlılık vericidir. Yemekten kalkar kalkmaz, tok karnına, denize girmek doğru olmaz. Bir süre beklemeli, yemeğin üzerinden en azından üç saat geçtikten sonra denize girmelidir. Havanın çok rüzgarlı, denizin çok dalgalı olduğu günlerde de denize girmemelidir.

Servis yaparken nelere dikkat etmeli?

secil — Sat, 12 Sep 2009 11:09:33 +0000

Servis yaparken tabakları daima soldan vermelidir. Ancak, yalnız buna dikkat etmek yeterli değildir. Bir insanın önüne tabağı koyarken yavaş hareket etmeli, tabağı atarcasına koymamalıdır. Masanın üzerindeki bardak, tuzluk gibi şeyleri devirmemeye çalışmalı, tabağı koyarken kolu, sofrada oturan kişinin yüzüne çarpacak kadar yaklaştırmamalıdır. Sofranın bir tarafından öbür tarafına uzanmak da doğru değildir. Alınacak şeyi, masanın çevresinde dolaşıp, yada karşısında biri varsa rica etmelidir. yemeği servis yaparken masaya veya misafin üzerine dökmemeye dikkat etmelidir.

Yemek bilmeyen kadın iyi eş olur mu?

secil — Wed, 16 Sep 2009 09:51:07 +0000

Evlenecek olan bir kadın yemek yapmasını bilmelidir. Böyle olmasa bile yemek konusunda bilgi edinmelidir. Çünkü, "Aşka giden yol mideden geçer." sözünde bir gerçek payı vardır. İyi hazırlanmış bir yemeğin maneviyatı güçlendirdiği, insanı neşelendirdiği bugün artık ilim tarafından da kabul edilmektedir. Onun için yemeklerine özen gösteren bir kadın, eşinin maneviyatınıda güçlendirmiş, sağlığına dikkat etmiş olur. Bugün İsviçre ve fransa`da ünüversitedeki kız öğrencilerin yemek pişirme dersleri verilmektedir. Bu da yemek pişirmeyi bilmenin ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Güneş ışığında kitap okumak doğru mu?

secil — Mon, 28 Sep 2009 09:28:01 +0000

Hayır. Birçok bakımdan doğru değildir. Bazı defa güneş ışınları gözleri yorar. Göz kamaştırıcı bir ışık altında bir süre okumak bunu anlamak için yeterlidir. Bundan başka güneş tüm vücuda etki yapar. Bünyede bir takım kimyasal değişiklikler oluşur. Vücut böyle bir etki altındayken zihni ikinci bir konuda yormak hiç de doğru olmaz. Güneş banyosu bir dinlenme olmalıdır. Yorucu bir çalışma haline dönüşmemelidir. Güneş banyosu yaparken başı mutlaka korumalıdır. Aksi helde güneş çarpması önemli tehlikeler yaratabilir.

Nakış işlemek sakinleştirir mi?

secil — Thu, 01 Oct 2009 09:54:52 +0000

Nakış, dikiş daha doğrusu dikkati belirli bir konu üzerine toplayıcı işler gerçekten aşırı derecede gerilmiş sinirleri gevşetir. Desen, renk, aynı düzen içinde giden bir çalışma insanı ister istemez günlük sıkıntı ve dertlerden uzaklaştırır. Yeterki aşırı derecede büyük bir üzüntü olmasın. İnsanın varlığını sarsan, sok yaratan bir üzüntü, hep aynı hava içinde sürüp giden bir çalışmaya imkan vermez. Ancak günlük sıkıntıları, alışılmış konular nedeniyle çekilen üzüntüleri, yün örme, nakış işleme, nakış gibi işler geçiştirilebilir. Tabii, ayrıca bu işi sevmek de şarttır. Bunlardan hoşlanmayan bir insanın kendisine başka "hobi" ler bulması gerekir. Çeşitli işler insanı herzamanki monoton yaşantısından sıyırıp, alır. Kız çocuklarına küçük yaştan nakış, dikiş öğretmekte yarar vardır. Ancak hiç kimseye hoşlanmadığı bir iş zorla yaptırılmaz. Başladığı işi bitiremeyen, yarıda bırakılan kimselere zorla nakış işletmemelidir.

Ağlamanın faydası var mı?

secil — Wed, 07 Oct 2009 09:38:45 +0000

Ağlamak ancak duyguların boşalmasına yardım ettiği sürece faydalı olabilir. Bir insan büyük bir acı karşısında hislerini baskı altında tutmadan ağlayabilirse ferahlamış olur. Aksine, acısını içine gömmeye kalkışırsa bu sinirleri daha çok gereceğinden, ruh sağlığını bozar. Yalnız, sık sık ağlamak, bunu bir alışkanlık haline getirmek de iyi değildir. Şunu akıldan çıkarmamalıdır ki, hayat yalnız birbirini izleyen acı olaylardan maydana gelmemiştir. Kötü günlerden sonra, iyi günlerde gelir. İnsan çeşitli olaylar karşısında cesaretini ve soğukkanlılığını kaybetmemelidir. Hiçbir zaman hayat karşısında umudunu kesmemelidir.

Yuvanın huzuru çocuğu etkiler mi?

secil — Thu, 08 Oct 2009 08:56:27 +0000

Evet. Yapılan istatistikler sınıfta kalan öğrencilerin %25"nin ailelerinde birtakım çekişmeler bulunan, yada anneleri ve babaları geçinemeyen çocuklar olduklarını göstermiştir. Yuvada huzur varsa, herkes birbirine karşı sevgi ve güven gösteriyosa çocuğun başarısız olma ihtimali azalır. Evlerinde sürekli gerginlik içinde yaşayan çocuklar aşırı derecede sinirli , dalgın, dikkatsiz ya da içlerine kapanık olurlar. Bu da onları her yönden etkileyeceği gibi, okuldaki başarısınıda etkiler.

Erkek çocuk daha çok mu sevilir?

secil — Thu, 08 Oct 2009 09:27:29 +0000

Genel olarak anne ve babanın çocukları arasında sevgi bakımından bir ayırım yapmamaları gerekir. Öyle olduğu halde bazı ailelerde özellikle baba erkek çocuk, soyu devam ettirdiği için, ona daha çok düşkünlük gösterebilir. Bu yanlış bir davranıştır. Baba bu duygular içinde olsa bile bunu çocuğuna belli etmemelidir. Çünkü bu bir kız çocukta birtakım aşağılık duyguları uyandırabilir. Çocuğun tüm yaşamını etkileyecek bu gibi davranışlardan sakınmalıdır.

Çocuk babanın mesleğini seçmeli mi?

secil — Fri, 09 Oct 2009 09:25:18 +0000

Seçebilir de seçmeyebilir de...Herşey çocuğun yeteneklerine, çevresine ve ilgi duyduğu konulara bağlıdır. Çocuk her zaman babasının ya da annesinin mesleğine karşı ilgi duymaz. Hatta aksine zaman zaman büyüklerinin mesleğine karşı antipati bile besleyebilir. Nice bilim adamlarının çocukları tamamiyle başka konulara yönelmişlerdir. Çocuğu bu yönde zorlamak, etkilemeye çalışmak çok yanlıştır. Sırf baba mesleği olduğu için çocuk hiç ilgi duymadığı mesleğe girerse, başarılı olmayabilir. Mutsuz ve bedbin bir hayat sürdürebilir.

Çocuğun her istediği alınır mı?

secil — Fri, 09 Oct 2009 09:37:11 +0000

Çocuğun her istediğini almak elbette doğru değildir. Bu ona şımarıklığa, inatçılığa yöneltir. Çocuk ağlasa da, annesi tarafından doğru görülmeyen birşeyin alınmayacağını bilmelidir. Çocuk, çok çabuk annesinin bu zayıf tarafını keşfeder. Biraz bağırıp çağırdı mı, zor durumda kalan annesinin her istediğini alacağını hissederse, herzaman aynı yola başvurur. Bazen çocuk yerlere yatar, olmayacak hareketler yapar. Bunun bile bir yararı olmayacağını anlarsa, bir daha aynı şekilde davranmaz.

Çocuğun yetişmesinde anne daha mı sorumlu?

secil — Sat, 10 Oct 2009 09:23:20 +0000

Evet. Çocuğun yetişmesinde annenin rolü özellikle ilk yıllarda çok önemlidir. Babanın rölü bu dönemde ikinci planda kalabilir. Böyle olduğu içindir ki, çocuk belli yaşa kadar annenin yanında bırakılır. Çocuğa ilk duyguları aşılayan, ilk hayat görüşünü veren annedir. Bu bakımdan annenin bilgili olması her bakımdan tercih edilir. Bilgili anne çocuğun üzerinde uyanması gereken düşünce ve duyguları daha iyi belirler. Babanın rolü daha çok çocuk biraz büyüdükten sonra önem kazanır. O zaman baba çocukla arkadaş olacak, onun hem zeka hemde duygu bakımından gelişmesine yardımcı olacaktır.

İnatçı çocuğa nasıl söz dinletmeli?

secil — Mon, 12 Oct 2009 10:04:02 +0000

Sakin bir davranışla ve sebat elde ederek. Çocuğa, herhangi bir konuda inat ettiği zaman, istediğini elde edeceği hissini vermemelidir. Çocuk "Ağlarsam, bağırırsam şöyle olur..." ya da "Gürültü eder, annemi utandırırsam, istediğimi verir" duygusuna kapılmamalıdır. Küçük yaştan her istediğini yaptırmaya alışan çocuk, ileri yaşta bu inatçılığından kolay kolay vazgeçmez. Onu da ha bebekten terbiye etmeli, bağırıp çağırıp inatçılık etmesine önem vermemelidir.

Bazı çocuklar neden evden kaçarlar?

secil — Sat, 17 Oct 2009 09:43:09 +0000

Evinden kaçan çocuğun ruhunda mutlaka birtakım sarsıntılar olmuştur. Bu ruhsal sarsıntılar, çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Çocuk sevilmediği hissine kapılmıştır. İşlediği bir suçun affedilmeyeceğini sanabilir. Yada bir sürüven aramak hevesine kapılabilir. Aslında bütün bunlar bir tek nedene bağlıdır: Çocuğun yuvasında aradığı huzuru, güveni bulamamasından. Bunu anlayabilmek ve çocuğu yuvaya bağlayabilmek gerekir.

Çocuk yatağını ıslatırsa ne yapmalı?

secil — Mon, 19 Oct 2009 10:26:40 +0000

Yatak ıslatma, "Enürezi" ismi verilen bir hastalıktır. Bu tür rahatsızlıkların nedeni genellikle ruhsaldır. Çocuklukta çocuğun içinde bulunduğu çeverede, ya da anne-baba ile çocuk arasındaki ilişkilerde, ruhunu sarsan bir şeyler bulunmasından ileri gelir. Yatağını ıslatan çocuğu dövmek çok yanlış bir harekettir. Çünkü yatağını ıslatmak çocuğun iradasi dışında bir olaydır. Çocuğu doktora müayene ettirmeli ve aynı zamanda ona daha fazla ilği ve sevgi göstermelidir. Çocuk ne kadar sevgi görürse kendine güveni o kadar artar, zamanla da "Enüzeri" hali tamamen geçer.

Süt dişleri önemli mi?

secil — Wed, 21 Oct 2009 09:33:04 +0000

Tabii, süt dişlerinin bakılması gerekir. Birçok anne, çocuklarının süt dişlerine önem vermez, bu dişlerde bir çok çürük olursa "Zararı yok, nasıl olsa süt dişi sonradan değişecek" diye düşünür. Oysa bu süt dişlerindeki çürükler, sonradan yerine gelecek sağlam dişlerde de çürükler oluşturabilir. Süt dişlerinde bir çürük olması, yerine çıkacak olacak devamlı dişlerin bakterilerden etkilenip kolaylıkla çürümelerine yok açarlar. Ayrıca çocuğun ağzında bir mikrop yuvası bulunmasıda sağlığı için zararlıdır. Süt dişleri de dişçiye gösterilip, tedavi edilmeli.

Okula giden çocuk kaçta yatmalı?

secil — Thu, 22 Oct 2009 10:56:38 +0000

Çocuğun en az 10 saat uyumasını sağlamak gerekir. Bu bakımdan geç saatlere kadar oturmasına hiçbir zaman hiçbir nedenle izin verilmemelidir. Bir defa izin verildi mi, çocuk her zaman izin istemeğe kalkışacaktır. Zamanla bunu huy edinebilir. Bir kez göz yumulduktan sonra artık tavizlerin sonu gelmez. Çocuk anne ve baba otoritesini kolay kolay sarsamayacağını bilmelidir. Sabahları erken kalkma konusunda da aynı tutumda olmalıdır. Çocuk geç kalmayı, okula gitmemeyi bir kez deneyip, bunda başarılı olunca rahatlar ve böyle tembelliğe alışır. Erken yatmayan çocuk, anne-baba zoruyla sabah erken kalksa bile gece yeteri kadar uyuyamadığı için gündüz dikkatini toplayamaz, dersleri iyi izleyip, dinleyemez, başarısızlığa sürükler.

Solak çocuk sağ elini kullanabilir mi?

secil — Fri, 23 Oct 2009 10:21:11 +0000

Evet. Ama sol elini kullanmak çok daha kolayına gelir. Solak olan bir çocuğu zorla sağ elini kullanmaya zorlamak, sol elini bağlamak, onu tehdit edip, korkutmak, eline iğne batırmak gibi davranışlar, çok yanlıştır. Çocuğun ruhunda bir aşağılık duygusu yaratabilir. Becerisini engeller. Solak olmak bir eksiklik değildir. Çocuğu olduğu gibi kabul etmek gereklidir.

Erkeği kıskandırmak doğru mu?

secil — Fri, 23 Oct 2009 10:37:20 +0000

Genellikle kadınlar, erkeğin kıskançlığını uyandırmanın herzaman etkili bir silah olduğuna inanırlar. Zaman zaman da olaylar onlara hak verecek gibi görünür. Ama, bir erkek ilgi duyduğu bir kadının kendisini kıskandırmak için birtakım oyunlara başvurduğunu görürse öfkelenir, ozaman da beklenilen şeyin tam tersi olur. Gururu kırılan erkek, duygularını susturmaya çalışır. Çok defa da sevdiğinden soğur. Bu nedenle, bu gibi tehlikeli oyunlara asla girmemelidir. Aynı oyunlara erkeğin de başvurabileceğini, bunun da bir kadına ne kadar üzüntü vereceğini unutmamak gerekir. Bir kadın hiçbir zaman hakkında kötü söylentilere meydan verecek hareketlerde bulunmamalıdır.

Çocuk

admin — Sun, 17 Jan 2010 20:00:21 +0000