Cem Ersever kimdir?

JİTEM denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Ahmet Cem Ersever,1950 yılında Erzurum’da dünyaya gelmiştir. Ankara’da Basın Yayın Yüksek Okulunda bir yıl okuduktan sonra 1969 yılında Harp Okulu’na girmiş ve bu okuldan 1972 yılında mezun olmuştur.
cem_ersever_kendisini_oldureni_ihbar_etti_h46833
11 Aralık 1979 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı tarafından Hatay, İçel, Gaziantep, Urfa, Mardin, Edirne, Kırklareli ve İzmir illerinde kaçakçılık olaylarını soruşturmakla görevlendirilmiştir. 20 1980 yılının Şubat ayında Trabzon’daki kaçakçılık olaylarının takibi ile görevlendirilmiş olan Ersever Yüzbaşı rütbesine sahipti. 12 Eylül sonrasında Güneydoğu’daki terör olaylarına karşı mücadele etmek amacıyla istihbarat toplamak ve toplanmış olan istihbarat ile operasyonlar düzenlemek için Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele Teşkilatı (JİTEM) ismiyle faaliyet gösteren merkezi bir örgütlenmenin öncülerinden biri olmuştur. Ve doğrudan doğruya Jandarma Genel Komutanına bağlı olarak çalışacak olan JİTEM’in başına geçmiştir. Her ne kadar bir kaynakta ve bazı itirafçıların ifadelerinde bu örgütten bahsedilse de resmi kurumlar tarafından bu örgütün varlığı yalanlanmıştır.

Cem Ersever ile Hizbullah’ın lideri Hüseyin Velioğlu arasında ilişki olduğu ve Cem Ersever’in Velioğlu’ndan istihbarat bilgileri aldığı, avukatı Emin Emir tarafından ifade edilmiştir. Bilhassa 1989-1990 yıllarında bu ikilinin sık sık görüştüğünü belirten Emir, Ersever’in o dönem ‘Düşmanımın düşmanı benim dostumdur’ ilkesiyle hareket ettiğini ifade etmiştir.

Cem Ersever, Güneydoğu Anadolu’daki PKK ile yapılan terörist ve istihbarat çalışmalarının tamamında bizzat yer almış, silahlı çatışmalara katılmış, bütün faaliyetleri yönetmiş, PKK’ya yardım ve yataklık yapan kişi ve kişilerle irtibat kurmuştur. Bu çalışmaları tam yetkiyle ve Komutanlığa doğrudan bağlı olarak yerine getirmiştir.
Cem Ersever, Aydınlık gazetesinden Soner Yalçın’a yapmış olduğu açıklamalar ile Yeşil kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım ve bazı faili meçhuller ile ilgili bilgiler vermiştir. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in şaibeli bir uçak kazası neticesinde ölümünün üzerinden bir ay sonra bu olayı protesto etmek maksadıyla 17 Mart 1993 tarihinde 30 arkadaşı ile birlikte görevinden istifa etmiştir. İstifa mektubunda “Güneydoğu’da yetkili organlar içerisinde oluşturulmuş olan bir çete, cereyan eden hadiselerin gerçek boyutlarının Türk Milleti tarafından görülmesini engellediğini belirtmiştir. Bu bölgede yaşanan gerçekleri ve PKK ile mücadelenin eksikliklerini kamuoyuna duyurmaya çalışacağını ifade etmiştir. Ersever ayrıca PKK ile psikolojik mücadele etmek için Ahmet Aydın takma ismini kullanarak, Üçgendeki Tezgah ve APO-PKK-Kürtler adını verdiği kitapları yazmış, ancak geçim sıkıntısı içine düşmüştür. İşadamı Alparslan Ertuğ ile bağlantılı olan Ersever eğer kendisine bir şey olursa Güneydoğu’dan yakından tanıdığı Hanefi Avcı’ya haber vermesini istemiştir. Cem Ersever Aydınlık gazetesine yaptığı açıklamalar ile ilgili olarak24 Ekim 1993 tarihinde Ankara’ya mahkemeye ifade vermek için gitmiş ve bir daha kendisinden haber alınamamıştır. 1 Kasım 1993 tarihinde Ankara, Çamlıdere’de Ersever’in sevgilisi Neval Boz’un, 2 Kasım’da Ankara Polatlı’da itirafçı Murat Demir’in ve 4 Kasım 1993 tarihinde de Ankara Elmadağ’da Ahmet Cem Ersever’in elleri önden bağlanmış kafasına iki el ateş edilmiş olan cesetleri jandarma tarafından bulunmuştur. Kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürülmüştür. Bu cinayetler Türk tarihine geçen faili meçhul cinayetlerden biri olarak kalmıştır.

JİTEM adı verilmiş olan örgütlenmenin bugüne kadar varlığının kesinleştirilmemiş olmasından dolayı bu cinayetlerinin faillerinin de bulunamamasının nedeni olabilir. Cem Ersever bölgeyi iyi bilen ve bölgeye hakim olmayı başarmış olan büyük bir binbaşı olarak tanınmıştır. Onun yürütmüş olduğu faaliyetler genel olarak amacına ulaşmıştır.

Bir Cevap Yazın