Celali isyanları nedir?

Celali isyanları Osmanlı üzerinde büyük etkiler bırakan ve bir çok olumsuz sonuç doğuran isyanların başında gelmektedir. 17’nci yüzyılda I. Ahmet ve IV. Murat dönemlerinde, ekonomik nedenler başta olmak üzere toplumsal ve siyasal alanda bozulmaların yaşanmasından dolayı Anadolu’nun çeşitli yerlerinde ayaklanmalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Anadolu’da çıkan bu isyanlara Celali İsyanları denilmiştir. 1519 yılında Tokat civarında Bozoklu Şeyh Celal adlı bir kişinin mehdilik iddiası ile isyan etmesi üzerine bundan sonraki isyanlar amaç ve türleri aynı olmaksızın Celali adı ile anılmaya başlayacaktır.
celali
Genel olarak halk tarafından çıkarılan celali isyanlarına, savaşlardan kaçmış olan askerler, medrese öğrencileri ve başıboş kalmış olan donanma askerleri katılmıştır. Kalenderoğlu, Karayazıcı, Canbolatoğlu, Deli Hasan, Katırcıoğlu, Gürcü Nebi ve Tavil Ahmet isyanları bu isyanların başlıcalarıdır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda büyük yankılar uyandıran Celali İsyanları, esas olarak birkaç ana etkenden dolayı patlak vermek birlikte, birçok yan unsura sahip geniş bir etkenler döngüsünün ürünüdür. Bundan dolayı Celali Hareketlerini dahili sebepler ile birlikte haricide 16. yüzyıl ile dünyada başlamış olan birçok değişim ve dönüşüm süreci ile açıklamak gerekir. 16. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı İmparatorluğu hakim güç durumunda idi, karşında belirgin bir siyasi güç yoktu. Bu yüzyılda Avrupa’da meydana gelmiş olan teknolojik ve ekonomik gelişmeler Avrupa’yı Osmanlıya karşı bir güç konumu getirerek ikili arasındaki ilişkilere yeni yönler de vermiş oldu.

Celali isyanlarının kısaca sebepleri şu şekilde özetlenebilir:
1. Osmanlı Devleti’nde ekonominin ve sosyal hayatın en önemli unsuru olan tımar sisteminin bozulması ve iltizam sisteminin yaygınlaşması sonucunda isyanlar görülmeye başlamıştır. Çünkü Osmanlı imparatorluğu toprağa dayalı bir imparatorluktur. Hububat ekimi yapılabilecek olan her karış toprak devletin malı sayılmıştır. Bu miri arazi üzerinde devlete karşı görev ve sorumluluklara sahip, tarım yapan her birey (bazı devlet görevlileri, ilmiye, kalemiye ve seyfiye hariç ) ise vergi vermekle yükümlü kılınmıştır. Tımar sistemini bozulmasının ilk nedeni ise askeri hizmet karşılığı verilen dirliklerin, zaman içerisinde hazine veya nüfuzlu kişiler tarafından tekele alınması, para ile satılan bir gelir durumuna getirilmesidir.
2. Ekonomik durumu her geçen gün kötüye giden halktan daha fazla vergi alınmaya başlanması.
3. Kadıların ve Sancakbeylerinin halka karşı adaletsiz davranışları ve haksız vergi alımlarına gitme teşebbüsleri halkın huzurunu bozmuştur.
4. Osmanlı Devleti’nin 17‘nci yüzyılda yaptığı savaşlarda başarısız neticeler alması nedeniyle askerlikten kaçanların eşkıyalık yapmaya başlaması.
5. Avusturya ve İran ile bu yüzyılda yapılan savaşların uzun sürmesi halkı iyice yıpratmıştır. Özellikle 1596 yılındaki Haçova Savaşı en önemli neden olmuştur.
Celali İsyanlarının sonuçları ise kısaca şu şekilde özetlenebilir:
1. Halkın Osmanlı Devleti’ne karşı olan güveni iyiden iyiye azalmaya başlamıştır.
2. Anadolu’da Osmanlı Devleti’nin otoritesi sarsılmaya başlamış, huzur ve asayiş muhafaza edilemeyecek duruma gelmiştir.
3. Vergilerin düzenli toplanamamasından dolayı devlet gelirleri giderek azalmıştır.
4. Kırsal kesimlerde yaşayan halk ekonomik nedenlerden dolayı şehirlere göç etmeye başlamıştır. Köyler yavaş yavaş boşalmaya başlamıştır
5. İsyanlar sonucu Anadolu halkında ‘’büyük kaçgun’’ olarak adlandırılan göçler görülürken, köylü arasında Osmanlı toplum yapısına bağlı olarak herhangi bir isyan söz konusu olmamıştır. Bu göçler ile birlikte şehirlerde bir dizi sorunlar ortaya çıkmıştır. Köylerin boşalması sonucunda tarımsal faaliyetler azalmaya başlamış, ekonomik hayat durgunlaşmış ve şehirlerde işsizlik giderek artmaya başlamıştır.
6. Osmanlı ve Avusturya arasında yapılan savaşlar nedeniyle son derece ciddi ekonomik sıkıntılar yaşanmaya başlamıştır. Bu durum savaşların seyrini değiştirmiştir.
7. Çıkan ayaklanmaların bastırılması için isyancıları şefleri konumundaki kişilerin bazıları öldürülmüş, bazılarına devlete bağlılıklarını göstermeleri şartıyla rütbeler ve devlet görevleri verilmiştir. Bu durum benzer birçok isyanın çıkmasına sebep olmuştur.

Bir Cevap Yazın