Bronzlaşmak sağlıklı mıdır?

Bronzlaşma, ultraviyole ışık ya da güneş ışığından dolayı deri renginin vereceği tepki ile kararmasıdır. Bunun aşırısı güneş yanıklarına yol açmaktadır. Bu olayın gerçekleşmesi, ışığa maruz kalan deri hücreleri içerisine melanin pigmentlerinin girmesi veya artması

bronzlaşmak

ile olur. Melanin pigmenti, melanosit hücreleri tarafından üretilir. Vücudu güneş ışınlarından ve ultraviyole ışıklardan koruma amacını taşır.

Güneş ışığı, ruh ve beden sağlığı için gerekli olsa da, günümüzde ozon tabakasının delinmesi sebebiyle birçok olumsuzluğa sebep olmaktadır. Cilt kanserlerindeki artış bununla paralel artmaktadır. Artık güneş insanlara tam anlamıyla dost olmaktan çıkmış, zararlarıyla gündeme gelmeye başlamıştır. İnsanlar beyaz ırklı bireylerin üzerinde, güneşin zararlı etkilerini bilseler bile, bronzlaşmaktan vazgeçmek istememektedirler. Yaz mevsiminde deniz ve güneşin keyfini sürerek bronzlaşmak için çaba sarf etmektedirler. Bunun sebebi belki de, olumsuzlukların kendi başlarına gelmeyeceğini düşünmelerinden kaynaklanmaktadır. Bronzlaşanların güzel göründüğü düşüncesi, estetik görünüm insanlar için daha önemli bir konumdadır. Uzmanlar her yıl daha fazla insanın cilt kanserine yakalanması sebebiyle, bronzlaşmanın sağlıklı olmadığı görüşünü savunmaktadır. Bilmeniz gereken şey,

bronzlaşmanın sadece vücudun korunma mekanizması olduğu gerçeğidir. Her yıl bir hafta güneşli bir yerde tatil yapıp, bronzlaşan kişilerin beş kat fazla cilt kanseri riski taşıdığı araştırmalar sonucunda belirlenmiş.  Melanom cilt kanserlerinin, güneş ışığı ile bağlantısı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bunun gibi olumsuz durumların yaşanmasını beklemeden, gereken tedbirlerin alınması son derece önemlidir.  Dünya bu konuda bilinçlenirken, ülkemizde bu konuya yeteri kadar eğilmediğimizi belirtmek üzücü. Avustralya’dan bir örnek vermek gerekirse, 1990 yılında alınan bir kararla, trafikte şoförlerin sol kolunu güneş ışığından korumak amacıyla, kolluk takılmasını zorunlu kılmaları, aksi takdirde ehliyet iptalinin gerektiği hakkındaki kanun, güneş ışığının zararlarını önemsediklerini açıklamaktadır.  Güneşin zararlı etkilerinden çocukların korunması, önceliğimiz olmalıdır. Araştırmalar sonucunda 0 – 18 yaş arası güneşten doğru olarak korunmuş olan kişilerin, cilt kanserine yakalanma oranı % 98 azalmaktadır.

Bronzlaşırken yaşadığımız cilt yanıkları, birkaç günde iyileşirken, cildimizde göremediğimiz izler bırakırlar. Bu yanık hücreler, ilerleyen yıllarda oluşan cilt hasarının habercisidir. Bronzlaşmanın derinin güneş ışığına karşı verdiği genetik yapısını koruma şekli olduğunu bilmek, belki bu konuda daha hassas davranmamıza sebep olabilir. Cildinizin imdat çağrısına kulak vermeyi ihmal etmeyin. Cildinizde bronzlaşma sonrası oluşan beyaz lekelerin, güneş ışığından korunmak isteyen cildinizin tahrip olmuş hücreleri oluğunu biliniz. Yıllar boyunca biriken bu tahribat, cilt kanseri oluşumuna zemin hazırlamaktadır. Üstelik korunma amaçlı kullandığınız kremleri de, ihmal ettiğinizi ya da doğru şekilde kullanmadığınızı düşünürsek, güneşten korunmak için mesafeli durmanızın önemini anlamak zor olmayacaktır. Anlattıklarımızın ışığında, bronzlaşmanın sağlıklı olup, olmadığına karar vermek size kalmış. Sağlıklı günlerin sizinle olması dileğiyle..

Bir Cevap Yazın