Böriler kimdir?

Böriler ya da Börüoğulları, Şam ve çevresinde kurulmuş Büyük Selçuklu Devleti’ne tabi bir devlet olan bir atabeyliktir. Ayrıca Dımaşk Atabeyliği veya Tuğtekinliler olarak da anılmaktadırlar. Bilindiği gibi Büyük Selçuklu Devleti yerel idaresi önemli yerel bölgelerde merkezden tayin edilmiş olan valiler tarafından yapılmaktaydı. Devlet merkezinden uzakta bulunan bölgelerin bir kısmı Selçuklu hanedanından olan tabi hükümdarlar tarafından yöneltilmekte olup Selçuklu hanedanından olan bu yöneticiler Sultan veya Melik unvanları taşımaktaydı.
dımaşk
Suriye Selçukluları’nın yıkılmasından sonra, Dımaşk yani Şam’da kurulan hanedanlık. Atabeg Emir Tuğtegin’in kurduğu bu hanedanlığa, kurucusunun adından dolayı Tuğteginliler de denilmiştir. Tutuş, babasının vefatından sonra Suriye Melikliğine tayin edilmişti. Tutuş, komutan Atsız Beyin de hizmetleri ile Fatımileri bölgeden çıkardı. Güney ve kuzey Suriye’ye hakim oldu. Ağabeyi Melikşah’ın vefat ettiği 1093 yılında, hizmetindeki Tuğtegin’le birlikte Diyarbakır’a gitti. Tutuş, orada Tuğtegin’i oğlu Dukak’a Atabeg olarak tayin ederek, Silvan Valiliğine gönderdi. 1095 yılında Sultan Berkyaruk ile Tutuş arasında yapılmış olan savaşta, Tutuş öldürüldü. Tuğtegin bu savaşta esir düştü. Daha sonra yapılan esir mübadelesinde, Tuğtekin serbest bırakıldı. Bu sıralarda Tutuş’un oğlu Dukak da, Dımaşk’ta hükümdarlığını ilan etti.

Tuğtegin, Dımaşk’a yani Şam’a gelince, halkın ve idarecilerin büyük sevgi gösterileri ile karşılandı. Kendisine ordu komutanlığı verildi. Dukak’ın annesi Safvet-ül-Mülk Hatunla evlenince, Dukak dahi onun sözünden çıkmaz oldu. Tam bu sıralarda Halep Meliki Rıdvan ile kardeşi Dımaşk Meliki Dukak arasında, bazı hırslı emirlerin kışkırtması sonucunda sert bir mücadele başladı. İki kardeş arasındaki mücadeleden istifade etmeye çalışan Fatımiler, kutsal şehir Kudüs’ü ele geçirdiler. Bu sırada Anadolu’ya giren Haçlı kuvvetleri Suriye topraklarına kadar ilerlediler. Ağır bir mide rahatsızlığından muzdarip olan Melik Dukak, Tuğtegin’i bir buçuk yaşındaki oğlu Tutuş’a Atabeg tayin ettikten sonra, 1104 yılında öldü. Tuğtegin, böylece idareyi ele aldı.

Tuğtegin, ilk olarak aleyhinde çalışanları Şam’dan uzaklaştırdı ve bölgedeki muhaliflerini kendisine itaate mecbur etti. Durumunu sağlamlaştırdıktan sonra, Haçlılarla mücadele etmeye başladı. 1105’de Haçlıların elindeki Rafeniyye’yi fethetti. 1108 yılında Taberiyye üzerine yürüyen Tuğtekin Haçlılarla yaptığı savaşta onları büyük bir hezimete uğrattı. Kudüs Kralı Birinci Baudouin, Tuğtegin’e antlaşma teklifinde bulundu. İki taraf arasında yapılan ve 10 yıl geçerli olacak olan bu antlaşma, daha çok mal ve ticari konularla ilgiliydi. Fakat bu antlaşma, ancak 1113 yılına kadar devam etti. Haçlılar, daha sonra Suriye’de büyük başarılar kazandılar.

1113 yılında Musul, Sincar ve Artuklu askerlerinden oluşturulan Selçuklu ordusu, Tuğtegin’e yardım etmek için Hıms şehrinin kuzeyine kadar geldi. Türk kuvvetlerinin üzerine geldiğini gören kral, Antakya ve Trablus’dan yardım istedi. Türk kuvvetlerinin ani baskını ve üst üste taarruzları sonucunda, Haçlılar son derece ağır bir yenilgiye uğradılar ve Taberiyye’ye çekildiler. Bu savaşta elde edilen ganimetlerin bir bölümü zafer armağanı olarak, Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Muhammed Tapar’a gönderildi.

Atabeg Tuğtegin Selçuklu sultanının emri doğrultusunda Haçlılara karşı birçok başarılı seferler yaptı. İlgazi ve Dilmaçoğlu Toğan Arslan ile birleşerek, 1119 yılında Ensarib ve Zerdana kalelerini fethetti. 1120 yılında Tuğtegin ve İlgazi, Haçlılar ile Tell-Danis’te karşı karşıya geldiler. Haçlılar bu defa da geri çekilmek zorunda kaldılar.Ancak Haçlılar rahat durmuyorlardı. Ertesi yıl Musul Atabegi Aksungur Porsuk Haçlılara karşı harekete geçerek, Tuğtegin’den yardım istedi. Tuğtegin’in de katıldığı Selçuklu kuvvetleri, 1125 yılının Mayıs ayında Elazığ’da, Haçlılarla karşılaştı. Haçlıların kazandığı bu muharebede, her iki taraf ağır kayıplar verdi. Haçlılar ile başarılı mücadeleler yapan Tuğtegin, 1128 yılında Şam’da öldü.

Tuğtegin’in yerine oğlu Böri geçti. Böri Tegin zamanında Şam’ı tehdit eden en önemli meselelerden biri, Batınilerler idi. Şam’da bulunan Batınilerin, şehrin kapılarını açmak için Haçlılarla anlaştıklarını haber alan Böri,hemen harekete geçerek veziri öldürttü. Daha sonra halkın da katılmasıyla, şehirdeki Batıniler temizlenmeye başlandı. Yaklaşık olarak 6bin ile 20 bin arasında Batınilerinin öldürüldüğü kaynaklarda belirtilmektedir. Karışıklardan yararlanmaya çalışan Haçlı ordusu, Şam üzerine yürüyünce, Böri Haçlı birliğini, ağır bir yenilgiye uğrattı.

Batıniler 1131 yılındabir fırsatını bularak Böri’yi yaraladılar. Böri, aldığı yaralar nednei ile 7 Haziran 1132’de öldü. İsmail, Haçlı idaresindeki şehirlere akınlar düzenledi. İsmail, halka kötü davrandığı ve ağır vergiler koyduğundan dolayı öldürüleceği korkusuna kapıldı ve Musul Hakimi Atabeg Zengi’ye başvurarak şehri teslim etmek istedi. Durumdan haberdar olan asker ve halk1 Şubat 1135 tarihinde, İsmail’i öldürüldü. İsmail’in yerine kardeşi Şihabeddin Mahmud geçti. 1139 yılında Mahmud, Banyas havalisini yağmalayan Haçlılar üzerine sefer düzenledi. Aynı yıl Dımaşk’a yani Şam’a dönen Mahmud, 23 Haziran 1139’da kendi adamları tarafından öldürüldü. Mahmud’un öldürülmesinden sonra, Mahmud’un kardeşi Cemaleddin Muhammed onun yerine geçti. Muhammed’in kardeşi Behram Şah, Musul Hakimi Atabeg Zenginin yanına kaçtı ve onu ülkesi üzerine tahrik etti. Cemaleddin Muhammed 29 Mart 1140 tarihinde, yakalandığı hastalıktan öldü. Muhammed’in yerine oğlu Mucireddin Abak başa geçti. Ancak bu dönemde çöküş başladı ve sonunda Halep Atabegi Nureddin Mahmud 26 Nisan 1154 tarihinde, şehri ele geçirerek Dımaşk Atabegliğine son verdi. Atabegliğin son hükümdarı olan Mucireddin Abak 1169 senesinde Bağdat’ta öldü.

Bir Cevap Yazın