Bilgisayar nasıl bulundu?

Teknolojik gelişmelerin hızına dahi yetişemediğimiz günümüzde, bilgisayarlar artık neredeyse her eve girmiş durumdadır. İnsan hayatını muazzam derece kolaylaştıran bilgisayarın icadı, birçok insanın düşündüğünden çok daha yeni bir tarihe rastlamaktadır. Çoğu insan televizyonda ya da internette yüzyıllar öncesine ait bilgisayarlar olduğunu ve bilgisayar teknolojisinin uzun zamandır geliştirildiğini sanmaktadır. Oysa bilgisayarın icadı 60. yılını henüz doldurmuştur.

Bilgisayarın icadı olarak kabul edilen birçok farkı makina vardır ancak bunların hiçbirisi günümüzde kullandığımız ve bilgisayar olarak tanımladığımız programlanabilir aygıt tanımına uymamaktadır. Orta Çağ döneminde birçok Avrupalı bilim adamı hesaplama işlemlerini kolaylaştırmak için makinalar geliştirmiştir. Bu makinaların hiçbiri hatasız olarak çalışma prensibinin karşılamamaktadır ve mevcut işleminin haricinde programlanarak başka bir iş yapmayı sağlamamaktadır. Bu nedenle 1623 yılında Wilhelm Schickard tarafından ilk defa geliştirilen hesaplama cihazı, bir bilgisayar olarak kabul edilmemektedir.

Aynı şekilde oldukça meşhur bir icat olan dokuma tezgahlarının otomatikleşmesinde kullanılan delikli kart sistemi de yapısı itibarıyla bir bilgisayar olarak tanımlanamaz. Ancak Joseph Jacquard tarafından 1801 yılında icat edilen ve dokuma tezgahlarının otomatik bir şekilde çalışmasını sağlayan delikli kart sistemi, modern bilgisayarların icat edilmesi için çok büyük bir esin kaynağı olmuştur. Bu sistem kartların üzerindeki desenlerin, otomatik bir şekilde makinalar tarafından dokunmasını sağlamaktaydı ve dönemi için kelimelik tam anlamıyla “devrim” niteliğinde bir buluştu.

Günümüzde bilgisayar olarak tanımladığımız aygıtın programlanabilir özelliğine sahip ilk cihaz yani bilgisayar, 1946yılında Amerikan ordusu tarafından üretilmiştir. John Von Neumann tarafından geliştirilen ve daha sonra Neumann Mimarisi olarak adlandırılan ilk bilgisayar, ENIAC olarak isimlendirilmiştir. ENIAC sistemi başlangıç ondalık sayı sistemi kullanarak çalışan ve büyük ölçüde programlanabilen bir cihaz olduğundan, günümüz bilgisayarlarının icadı olarak kabul edilmektedir.

Kısa süre içerisinde bu ENIAC sisteminin aksaklıklarını fark eden mühendisler, daha sonraki yıllarda sistemi geliştirdiler ve 1946 yılında EDVAC isimi alan modern bilgisayarların ilk atasını tamamladılar. Günümüzde dahi EDVAC modelinden esintiler taşıyan bilgisayarlar, geçtiğimiz 50 yıl içerisinde sürekli gelişerek bugüne gelmiştir. Özellikle 1980’lerde mikro işlemcilerin icat edilmesi ile seri üretiminde patlama yaşanan bilgisayarlar, başta Amerika olmak üzere tüm dünyaya çok kısa bir süre içerisinde yayıldılar.

Bir Cevap Yazın