Bilge Kağan kimdir?

İkinci Göktürk Kağanlığı’nın tartışmasız en önemli hükümdarı olan Bilge Kağan, Türk tarihi açısından olduğu kadar medeniyet tarihinin doğru belirlenmesi açısından da son derece önemli bir tarihi kişiliktir. Doğumunun M.S. 683 yılına denk geldiği düşünülse de, bu tarihin 684 olması da mümkündür. Doğu Göktürk Kağanlığı’nı tekrar kurarak şaha kaldıran İlteriş Kağan’ın oğlu olan Bilge Kağan, İlbilge Hatun’dan doğmuştur. Babası hayattan göç ettiğinde henüz 8 yaşında olan Bilge Kağan, babasının ölümünden sonra amcası Kapağan Kağan tarafından yetiştirilmiştir. Bilge Kağan, Kapağan Kağan vefat edene dek amcasının yanında kalmış ve 23 yaşında İkinci Göktürk Kağanlığı’nın başına geçmiştir.

M.S. 716 yılında Dokuz Oğuz boyundan biri olan Bayirku’nun hakanı tarafından öldürülen Kapağan Kağan’ın yerine oğlu İnel Kağan geçse de, Bilge Kağan günümüzdeki anlamıyla “darbe” yaparak kağanlığın hükümdarı olmuştur. İnel Kağanı deviren Bilge Kağan böylece İkinci Göktürk Devleti’nin hükümdarı olmuş ve binlerce yıl boyunca unutulmayacak hayatına “kağan” olarak başlamıştır. Kağanlığın başına geçtiği andan itibaren ilk iş olarak sağlam ve uzun süre boyunca etkili olacak bir yönetim sistemi geliştiren Bilge Kağan, ordularının başına kardeşi Kül Tiğin’i geçirmiştir. Bilinen insanlık tarihinin en önemli yazılı kayıtlarından biri olarak kabul edilen ve Türk tarihinin en önemli metni olan Göktürk Yazıtları da, Bilge Kağan ile kardeşi Kül Tiğin hakkındadır.

İkinci Göktürk Kağanlığı’nın Türk tarihi açısından olduğu kadar medeniyet tarihi açısından da çok önemli olmasının en büyük nedeni, Bilge Kağan’ın geliştirdiği ve başarıyla yürüttüğü siyasi politikalardır. En az kardeşi ve kendisi kadar meşhur olan Tonyukuk’u vezir yaparak oldukça akıllıca bir harekette bulunan Bilge Kağan, devlet içindeki tüm meselelerde kardeşi Kül Tiğin ile beraber karar almıştır. Bilge Kağan’ın kardeşi ile tartışmadan tamamen birlik içinde hareket etmesi, İkinci Göktürk Kağanlığı’nın kısa süre içinde gelişmesine ve sağlam temeller üzerine oturmasına neden olmuştur.

Günümüzde değeri “paha biçilemez” olarak tanımlanan Göktürk Yazıtları’nda adı kardeşi ile birlikte adı geçen Bilge Kağan, başta Oğuz Boyları olmak üzere tüm Türk dünyasına seslenmiştir. Bir nevi dinleyiciye hitap şeklinde yazılan Göktürk Yazıtları, dünyaya adını duyurmuş bu Türk hükümdarının bir nevi ulusuna hesap vermesidir. Günümüzde Bilge Kağan ile ilgili olarak Budizm çalışmaları yaptığına dair bilgiler yayılmaya “çalışılsa da”, Çin kaynaklı olan bu tasvirlerin tarih bilimi açısından gerçek ile bağlantısı bulunduğu söylenemez. Türklerin yerleşik hayata geçerek başarılı olması temennisinde bulunan Bilge Kağan, Göktürk Yazıtları’nda tüm Türk halkının sonsuza dek özgür yaşaması gerektiğini söylemiştir.

Rahnansaika

 

Bir Cevap Yazın