Besinler vücudumuza ilaç etkisi yapar mı?

besinler21Yaşamımızı sağlıklı bir şekilde sürdürmemiz, her gün belli bir miktardaki besinin vücudumuza alınmasına bağladır. Vücudun ihtiyacı olan besin unsurları, protein, şeker, yağ, mineral ve vitaminlerdir. Bunları et, tahıl, yumurta,  sebze, meyve ve içeceklerden alabiliriz. Yapılan araştırmalarda,  bu besin maddelerinin yanında liflere, hormonlara, çeşitli kimyevi maddelere de sağlığın korunması açısından bazı görevler yüklendiği belirlenmiştir.  Bu çalışmalarda bitkilerin güçlü antioksidan özelliğinin olduğu belirlenmiş, aynı zamanda bitkilerin yapısındaki liflerin, vücuda alınan zararlı maddeleri dışarı attığı tespit edilmiştir. Bu sayede hastalık yapıcı maddelerin kana geçmesi önlenmekte ve organların zarara uğraması engellenmektedir.

Besinlerin kanserle ilişkisi

Akciğer ve bronş kanserleri: Yapılan bir araştırmada günde iki porsiyondan daha fazla sebze ve meyve tüketmenin akciğer kanseri riskini % 21-32 oranında azalttığı belirlenmiştir. Bunun dışında lahana, karnabahar, brokoli tarzındaki sebzeler, karoten bakımından zengin olanlar ve turunçgillerde akciğer kanseri riskini azaltmaktadır.

Meme kanseri: Araştırmalar sebze ve meyvelerin meme kanseri riskini % 3-9 oranında azalttığını tespit edilmiştir. Bu menopozdan sonra kadınlarda % 40-50 oranına yükselmektedir. Karnabahargiller sınıfından olan sebzeler bu konuda da riski azaltmaktadır. Bunların insanların hormon sistemine etki ettiği düşünülmektedir.

Prostat kanseri: Düzenli sebze ve meyve tüketen erkeklerde prostat kanseri riski % 35 oranında azalmaktadır. Bu karnabahargiller sayesinde % 41 oranına yükselmektedir. Domates içindeki likopen maddesi de prostat kanserini önleyici etki yapar.

Kalın bağırsak kanseri: Kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada, düşük sebze ve meyve tüketenlerde kalın bağırsak riskinin yüksek oranda görüldüğü belirlenmiştir. Pişmiş lifli sebzeler ve karnabahargiller ise bu kanser riskini azaltmaktadır.

Yumurtalık kanseri: Kadınlarda düzenli sebze ve meyve tüketenlerde yumurtalık kanseri riski oldukça düşük olarak belirlenmiştir. Domatesteki likopen maddesi de kanserin riskini azaltmaktadır.

Bu kanser türleri dışında ağız boşluğu kanserleri, yemek borusu, rahim, mesane, mide kanserleri üzerinde de meyve ve sebze tüketiminin riski azalttığı konusunda çalışmalar yapılmaktadır.

Besinler ile kalp ve damar hastalıklarının ilişkisi

Bu hastalık gruplarının yapılan diyetle ilişkisi bulunmaktadır. Yağlı ve yüksek kalorili diyet yapılması, bu hastalıklarda oldukça etkilidir. Sebze ve meyveler düşük kalorili olmasıyla, lifler, antioksidanlar, vitaminler, potasyum, folat gibi maddelerle kalp ve damar hastalığı riski azaltılmaktadır. Yapılan bir araştırma günde 9-10 porsiyon sebze ve meyve tüketildiğinde, koroner kalp hastalığı riskini % 20 oranında azalttığı belirlemiştir.

Besinler ve felç ilişkisi

Beyinde damarlardaki kan akımının azalması ya da tamamen durması sonucunda, beyin hücrelerinde fonksiyon kaybının olması olarak tanımlanan inme hastalığının oluşmasını da meyve ve sebzelerle önlenebilir. Yapılan araştırmalarda günde on porsiyondan daha fazla sebze ve meyve tüketen erkeklerdeki inmenin oluşması günde üç porsiyondan az tüketenlere göre % 39 oranında daha az olduğu belirlenmiştir. Kadınlardaki oranın ise, % 26 olarak bildirmiştir. Diyetteki her bir porsiyon meyve ya da sebzenin, inme riskinin % 3-5 oranında azaltmaktadır.

Besinler ve kronik tıkayıcı akciğer hastalıkları ilişkisi

Kronik bronşit, amfizem gibi hastalıkların olduğu bu grubunun ortaya çıkmasındaki sebeplerden biri, vücuttaki oksidatif reaksiyonlardır. Sebze ve meyvelerde olan antioksidan özellikler, bu hastalıkların oluşmasını engelleme özelliğine sahiptir. Yapılan çalışmalarda antioksidan vitaminlerin doğrudan alınmasıyla, sebze ve meyvelerle birlikte alınmasının aynı etkiyi yapmadığı belirlenmiştir.

Besinler bunlar gibi şeker hastalığı, bunama, cilt hastalıkları, kemik hastalıkları gibi çok sayıda hastalığa karşı koruyucu etki yapar.

Bir Cevap Yazın