Basur ameliyatı nasıl yapılır?

basur ameliyatıBasur ameliyatı basur sorunu yaşayanlara, bundan kurtulmak için bir çözüm olacaktır. İlerleyen basur sorunlarında cerrahi yöntemlerin kullanılması kaçınılmaz olur. Ameliyat yöntemlerini belirlemede hastanın durumu çok önemlidir. 1. Derecede olan basur sorunlarında ameliyat uygulanmasından çok, hastalarda ilaç ve oturma banyoları tercih edilmesi gerekir.

Basur ameliyatı öncesinde yapılması gereken hazırlıklar nedir?

Ameliyattan önce kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların bu ilaçları en az 7-10 gün öncesinden kesmesi gerekir. Doktorunuz önerirse bağırsak boşaltıcı ilaçlardan ameliyattan bir gün önce kullanmanız gerekebilir.

Basur ameliyatı hangi yöntemlerle yapılmaktadır?

  • Klasik ameliyatlar: Bu yönteme basur memeleri bıçak, makas, elektrokoter, laser gibi araçlar kullanılıp kesilerek çıkartılır. Yapılan işlemden sonra makat genişletilip, hastaların rahatlaması sağlanır.
  • Lateral internal sfinkterotomi: Bu yöntemde makat içindeki basıncın düşürülmesi amacıyla makat içinde bulunan kasın kesilmesi amaçlanmaktadır. Ameliyat sonrasında hastalarda bir aylık sürede gaz ve dışkı kaçırma sorunları gözlenebilir.
  • Lazer yöntemi: CO2, NdYag, Argon, Diod lazerlerinin kullanıldığı bu yöntem sırasında, damarların tutkalla yapıştırılması ve kapatılması amaçlanmaktadır. Klasik ameliyatlar yapılırken duyulan ağrı bakımından, bu yöntemle arasında fazla farkın olmadığı söylenebilir.
  • Longo yöntemi: Bu yöntem 1990 yılında geliştirilmiş ve ağrı eşiğinin en az olduğu bir cerrahi yöntemdir. Normal olarak basur oluşumları makatta saat kadranı gibi dizilmektedir. Diğer yöntemler sırasında üç farklı yerden basurlar alındığından, üç farklı yerde yara oluşur. Bu uygulama sırasında makat dışında bir yara izi oluşmaz. Sinir uçları makat içinde daha az olduğundan işlem yapıldığında ağrıda az olur. Bu yöntem basur ameliyatları içinde en başarılı kabul edilen tekniklerden biridir. Ülkemizde 1999 yılından beri uygulanır. Makatta sarkma yapmadığından, ağrıların daha az olduğu, basurun makattan dışarı doğru sarkmasını önlediği için ve normal hayata daha çabuk dönüldüğü için tercih edilen bir tekniktir.
  • THD ya da HAL yöntemi: 2007 yılında İtalya’da geliştirilmiş olan yöntem, kalem ucu gibi olana dopler cihazıyla makat içinde basur yastıkçılarında atardamarların bulunduğu yerde dikiş atıp, damar akışını engellemeyi amaçlar.

Basur oluşumları ameliyattan sonra tekrarlar mı?

İster ameliyat yapılmadan, isterse ameliyatla yapılan çözümlerle yok edilen basurların tekrarlama riski bulunur. Bunun nedeni kişilerin beslenme alışkanlıkları ve devamlı hale gelen kabızlık şikâyetleridir.

Basur ameliyatı sonrasında yaşanabilecek komplikasyonlar nedir?

  • Makat bölgesinde ağrı: Ameliyattan sonra hastalarda en çok yaşanan sorun ağrı olur. Ağrılar ilaç kullanılarak giderilmeye çalışılır. Ameliyat yapılırken makata enjekte edilmiş maddelerle ağrıların dindirilmesine çalışılır. Longo yöntemiyle yapılan ameliyatlar ağrının en az yaşandığı teknik olduğu için, basurların alınmasında bu yöntem tercih edilmelidir.
  • İdrar yolu enfeksiyonu: Bu sorun ameliyattan dolayı yaşanmamaktadır. Ameliyattan sonra hastalarda kullanılan sondalar yüzünden yaşanır.
  • Makatta oluşan kanamalar: Bazı ameliyatlardan sonra gelişen bu sorun, dikişlerin açılması ya da enfeksiyon sonucunda oluşur. Kanama olan hastaların yeniden ameliyata alınması gündeme gelebilir.
  • Geride kalan memeler: Hastalar ameliyattan kalan deri çıkıntılarından huzursuz olabilir. Bu çıkıntıları basur olarak değerlendirdiklerinden tedirgin olabilirler.
  • Kabızlık: Hastalar dışkılama sırasında yaşadığı tedirginlikler yüzünden kabızlık çekmelerine neden olabilir. 1-2 gün içinde normale dönmesi gereken bu durum geçmezse, dışkıyı gevşetebilmek için ilaç desteği alınmalıdır.
  • Makatta sarkma, darlık ve kaşıntı: Makat bölgesinde oluşan bu sorunlardan darlık olması halinde ameliyatla makattaki darlığın giderilmesine çalışılır. Makattan yeterli doku çıkarılmadığında bu sarkma, aşırı sabun kullanımı kaşıntıya neden olur.
  • Makat fistülü ve enfeksiyon gelişmesi: Nadir durumda görülen yan etkilerden biridir.
  • Dışkı ve gaz kaçırma problemi: Özellikle ileri yaştaki hastalarda yaşanan bir sorundur.
  • Dışkı taşlaşması: Bu da nadir görülen durumlar arasında kabul edilir.

Bir Cevap Yazın