Aşı nedir?

aşı

Aşı, dünyada meydana gelen birçok hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere insan vücudunun hastalıklarına karşı bağışıklık kazanması amacıyla iğne veya serum yoluyla vücuda verilen, vücudun hastalığı tanıması için o hastalığa ait zayıflatılmış şekilde vücuda verilen mikroplara denilmektedir. Vücudumuza verilen aşıların asıl amacı, insanın savunma sistemini yani bağışıklık sistemini güçlendirmektir.

Aşının başka bir ifade ile tarifi ise, hastalığın vücudu önceden tanıması ve özel dayanıklılık durumu oluşturulması için belli maddelerden meydana getirilmiş,  yani ölü mikrop, mikrop antijenleri ve canlı mikrop gibi şeylerin vücuda verilmesidir.

İnsan vücuduna giren mikropların uygun ortam bulup çoğalmalarına tıp ilminde enfeksiyon denilmekle birlikte, önceden belli hastalıklara karşı vücudun yabancı olduğu ve buna karşı vücuda verildiği zaman karşı reaksiyon uyandıran maddelere de antijen adı verilmektedir.

İnsan yaşadığı dönem içerisinde birçok enfeksiyonlu hastalık geçirir. Bu hastalığı geçirdikten sonra, o insanda, geçirdiği hastalıklara karşı bir bağışıklık ve dayanıklılık durumu ortaya çıkmaktadır. Tıp alanında araştırma yapan doktorlar tarafından, yukarıdaki mantıktan gidilince bu hastalıklara karşı suni tedbirlerle ve üretilecek yapay maddelerle aynı tarzda kişilere bağışıklık kazandırmak imkanı bulunmaktadır.

Vücudumuzda antikor adında, vücuda giren yabancı maddelere karşı çıkan savunma maddeleri bulunmaktadır. Bu antikorlar vücudun bağışıklık kazanmasında önemli rol oynarlar. Aşı yolu ile insan vücudunda aktif bağışıklık ile pasif bağışıklık adında iki çeşit bağışıklık kazandırma işlemi yapılmaktadır. Aktif bağışıklık kazandırma işlemi, insan vücuduna zararsız ve etkisizleştirilmiş hale getirilen antijenleri uygun yollarla vücuda vermek yoluyla uygulanır. Bu aşı vurulduğu zaman tesiri yıllar boyunca bağışıklık devam eder. Pasif bağışıklıkta ise,  başka bir bünyeden yani bu insan, at veya sığır olabilir, o hastalığın mikrobuna karşı yaptığı antikorları alarak yapılan işlemdir. Bunda ise serum tarzında üretilerek verildiği için tesiri hemen görülmekle birlikte, bağışıklık süresi birkaç hafta sürmektedir. ondan sonra tesiri kaybolduğu gibi tekrar bu hastalığa yakalanabilirsiniz.

Vücudumuz yaratılış olarak kendi yapısını çok iyi tanımakla beraber, vücuda yabancı olan her türlü mikropları ve maddeleri ayırt edebilme özelliği taşımaktadır. İnsan geçirdiği hastalıklar sayesinde yabancı mikroplara ait yapıyı tanımakla vücut, bu hastalığa karşı ürettiği antikorlar hastalığı etkisiz hale getirebilmek için savunma sistemini oluştururlar. Bundan dolayıdır ki, kızamık hastalığı geçiren bir çocuk bundan sonra ki hayatında bir daha kızamığa yakalanmamaktadır. Bundan dolayı insan hayatında çok ağır geçen neticesinde ciddi problemler ve izler bırakabilecek hastalıklar söz konusu olduğunda, toplumu ve kişileri hayatını korumanın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu sebepledir ki bu tarz ciddi hastalıklara karşı aşı üretilerek aşılama işlemi yapılmaktadır.

Mikropları genel olarak virüsler, bakteriler, mantarlar ve parazitler olmak üzere 4 grupta toplanmaktadır. Virüsler dışında bulunan diğer mikroorganizmalardan üçü canlılık özellikleri göstererek, hangi ortamda olursa olsun kendi başlarına hayatlarını devam ettirebilme ve üreme özelliliği bulunmaktadır. Bunların tam aksine olarak virüsler ise, uygun ortam ve şartlar olmadıkça kendi başlarına yaşama ve üreme özellikleri göstermezler. Ancak belli bir yere sığınarak mesela insan veya hayvan vücudunu oluşturan hücreler içine girerek üreyebilen varlıklardır. Virüsün diğer mikroorganizmalardan ayıran özelliği kendisinin yaşaması ve üreyebilmesi için gerekli maddeleri, içinde parazit olarak yaşadığı hücreye yaptırmasıdır. İnsan hayatı için virüsler çok tehlikeli olduğu için bunlara karşı aktif bağışıklık sistemi gerektiren aşı üretilerek korunma sağlanmaktadır.

Virüsler için üretilen aşılar iki çeşittir: birinci olarak canlı aşılar ve ikinci olarak da ölü aşılardır.

Canlı aşılar, özellik olarak vücudu hasta etme özeliği azaltılmış, buna binaen çoğalma kabiliyetini olan virüslerle olmaktadır. Bu aşılardan kullanılanlar arasında en önemli olanlar çiçek, kuduz, çocuk felci, kızamık ve kabakulak aşılarıdır. Ölü aşıların özelliği ise, üreme kabiliyeti yok edilmiş virüslerle yapılmaktadır. Bu iki aşı türünün iyi ve kötü yönleri bulunmaktadır. Canlı aşılar, daha uzun bir süre bağışıklık kazandırmakla birlikte, bu virüsün tekrar hastalandırıma özelliğini yeniden kazanabilme tehlikesidir.

Toplumda yaygın olarak kullanılan aşılar şöyledir: Difteri aşısı, boğmaca aşısı, tetanos aşısı, çocuk felci aşısı, kızamık aşısı, kızamıkçık aşısı ve hepatit aşılarıdır.

Dünyada ve ülkemizde özellikle çocukluk döneminde yapılan, ağır ve ciddi hastalıklarından olan difteri, boğmaca ve tetanoz hastalıkları için yapılan aşılardır.

Bir Cevap Yazın