Abdülkadir Geylani hazretleri kimdir?

Büyük evliyalardan biri olan Geylani Hazretlerinin künyesi Ebû Muhammed’dir. Rabbânî, Muhyiddîn, Gavs-ül-a’zam, Kutb-i Sultân-ul-evliyâ, Kutb-i a’zam gibi lakabları vardır. 1078 yılında İran’ın Geylân şehrinde doğdu. Babası Ebu Salih bin Mûsâ Cengîdost’tur. Hazret-i Hasanın oğlu Hasan-ı Müsenna’nın oğlu Abdullah’ın soyundan gelmektedir. Annesi Fâtıma, lakabı Ümm-ül-hayr’dır.
abdulkadir_geylani_3
Abdülkâdir Geylânî hazretleri doğmadan, ilerde büyük bir evliya olacağına dair alâmetler, görülmüştü. Babası rüyasında Peygamber efendimizi sallallahü aleyhi ve sellem, Eshâb-ı kirâmı radıyallahü anhüm ve evliyayı gördü. Peygamber efendimiz kendisine; “Ey Ebû Sâlih! Allahü Teâlâ bu gece sana kâmil, olgun ve derecesi yüksek bir erkek evlâd ihsân etti. O benim oğlum ve sevdiğimdir. Evliya arasında derecesi yüksek olacak.” Diye buyurdu. Yine oğlu hakkında;”On iki imâm dışında bütün velîler doğacak olan oğluna itaat edecekler, onun ayaklarını boyunlarına koyacaklar. O yüksek derecelere kavuşacak, ona itâat etmeyenler Allahü tealâya yakınlık devletinden mahrum kalacaklar.” diye müjdelendi.

Sabah olur olmaz Seyyid Salih yatağından hemen fırladı. Gönlü gözü sevinç ve sürurla dolmuştu. İşte o gün Seyyid Abdülkadir-i Geylani Hazretleri dünyaya teşrif etmişlerdi. Seyyid Salih her tarafından nurlar ve ışıklar çağlayan bu müstesna bebeği kucağına alıp dakikalarca kokladı ve sevdi. Gerçekten de o aşk ile geldi ve aşk ile bir ömür sürdü. Ömür nefeslerinin incilerini gökyüzünün aydın güneşi gibi pırıldattı. 91 senelik ömründe hep ilahi aşk ile yandı. Gece gündüz Kabe mumu gibi ışıklar saçtı.

Abdülkadir-i Geylani Hazretleri fıkıh ve hadis ilimlerinden müctehid idi. Tasavvufta ise yüksek bir evliya ve mürşidi kamillerin en önde gelenlerinden biriydi. Annesi şöyle anlatmıştır: “Oğlum Abdulkadir doğduğunda, Ramazanı Şerif başlamıştı. Birinci gün, imsak vaktinden güneş batıncaya kadar hiç süt emmedi. Bu hali diğer günlerde de devam etti. Ramazanı Şerif boyunca gündüzleri hiç süt emmedi. Anladım ki, Ramazanı Şerife hürmet ediyor. Oruç tutuyordu.” Ondan sonraki Ramazanın başlayıp başlamadığı keşfedilemeyince nur yumağı çocuğa dikkat ettiler. Güzeller güzeli bebek o gün yine süt emmedi. Tahkik edildi, anlaşıldı ki, o gün Ramazanın birinci günüymüş. Diğer Ramazan başlarında da halk hava bulut olduğundan dolayı Ramazanı tesbit edememişlerdi. Çocuğunun bu meziyetlerini bilenler “Ramazanı tesbit edemedik, Abdulkadir bu gün süt emdi mi?” diye sordular. “Ey Allah’ın (CC) Hazretlerinin kulları. Size müjdeler olsun ki, oğulcuğum bugün süt emmedi” dedi.

Geylani hazretlerinin çocukluğu hiçbir çocuğun durumuna benzemiyordu. Dünyaya gelir gelmez Hak yolunda yürümeye başlamıştı. Abdülkadir-i Geylani Hazretleri doğmadan önce, Bağdat’ta bulunan alim ve evliyalar onun doğacağını müjdelemişlerdir. Seyyid Abdülkadir-i Geylani Hazretleri önce doğduğu yerde ilim öğrenmeye başladı. Daha küçük yaşta iken Kur’an-ı Kerim’i ezberledi.

Henüz 10 yaşında mektebe giderken etrafında meleklerin kendisi ile beraber yürüdüklerini görür, onlardan; “Yer açın evliyadan bir zat geliyor.” dediklerini duyardı.

Abdülkâdir Geylânî 18 yaşında Bağdat’a geldi. Buradaki önemli âlimlerden hadîs, fıkıh ve tasavvuf ilimlerinde dersler aldı. Fıkıh ilmini; Ebü’l-Vefâ Ali bin Ukayl, Ebû Hattâb Mahfûz, Ebû Hüseyin bin Kâdı Ebû Ya’lâ ve diğer fıkıh âlimlerinden öğrendi. Hadîs ilmini; Ebû Gânim Muhammed bin Muhammed, Hasan-i Bâkıllânî, Ebû Saîd Muhammed bin Abdülkerîm, Ebû Bekr Ahmed bin Muzaffer, Ebû Câfer, Ebû Kasım bin Ali, Ebû Tâlib Abdülkâdir, Ebû Nasr Muhammed, Ebû Bekr Hibetullah ibni Mübârek, Ebü’l-İzz Muhammed bin Muhtar, Ebû Gâlib Ahmed, Ebû Abdullah Yahyâ ve diğer hadîs âlimlerinden öğrendi. Tasavvuf ilmini ise; Şeyh Ebû Saîd Mahzûmî ve Hammâd-i Debbâs’tan almıştır.

Abdülkâdir Geylânî hazretleri, bir süre ders verip insanları irşat ettikten, hak ve hakikati anlattıktan sonra, ders ve vaaz vermeyi bıraktı. İnzivaya çekilip, yalnızlığı seçti. Sonra sahralara çıktı. Bağdat’ın Kerh harabelerinde yaşamaya başladı. Bütün vaktini ibadet ile geçirmeye başladı. Daha sonra Abdülkâdir Geylânî hazretleri Bağdat’da yine insanları irşâda, Allahü teâlânın beğendiği yolda bulunmaya dâvete ve nasihat etmeye başladı.Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin tasavvuftaki yoluna Kadiriyye tarikatı denir. Tarikatının özelliği dinin emir ve yasaklarına uymak, devamlı zikir, Allahü teâlâyı anmak, gönlü Allahü teâlâdan başkasından kurtarmaktır.

Abdülkâdir Geylânî hazretleri 1166 yılında Bağdat’da ölmüştür. Türbesi Bağdat bulunmaktadır.

Bir Cevap Yazın